CHP içerisinde iki grup birleşip Gelecek İçin Sol Kanat adını aldı

CHP içinde kendilerini “Gelecek için Biz” ve “Sol Kanat” olarak adlandıran iki grup birleşerek “Gelecek İçin Sol Kanat” aldıklarını duyurdu.

CHP içerisinde iki grup birleşip Gelecek İçin Sol Kanat adını aldı

CHP içinde kendilerini “Gelecek için Biz” ve “Sol Kanat” olarak adlandıran iki “sol” grup birleşerek “Gelecek İçin Sol Kanat” adını aldı.

Grup önümüzdeki günlerde sekretaryasının oluşturduktan sonra Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmeyi planlıyor.

Milliyet’ten Mehtap Gökdemir’e  konuşan grup içerisinden bir kaynak, ” sol çıkış aradıklarını parti yönetim organlarında daha çok temsil edilmek istediklerini ve grubun sekretaryası oluştuktan sonra genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu görüşmek istediklerini” belirtti.

‘Gelecek İçin Sol Kanat’ın bundan sonraki yol haritasını şu sözlerle anlattı: “Partinin sol politikalara, sola doğru çekilmesi için parti içi demokratik mücadele yapılacak bundan sonra. Gelecek İçin Sol Kanat niçin soldan bir çıkış aradığını açıklıyor, ona uygun şeyler yapacak. Ama bütün bunları demokratik yollarla, parti içi demokrasinin güçlendirilmesi adına, eğer eksikleri varsa bunları geliştirmek adına mücadele edecek. Örgütlenmeye çalışacak. İnsanlara, partililere bunu anlatacak. Partinin yönetim organlarında daha çok temsil edilmesi için gerekli çalışmaları yapacak. Demokratik bir yarış sürdürecek parti içinde.”

“Gelecek İçin Sol Kanat”  bir de ”Tarih Bizi Çağırıyor” başlıklı bir manifesto yayımlandı.

Manifesto şöyle:

“Dünyada “Tarihin Sonu” olarak ilan edilen mevcut “müesses nizam” daha güçlü bir şekilde sorgulanır durumda. Koşullar sosyal devleti, eşitlikçi ve kamucu politikaları, sosyalizan çözümleri gündeme getirmekte.

Ülkemizde ise iktidardaki çürümenin hızlandığı ve hiçbir şekilde gizlenemediği günler yaşıyoruz. Hukuk devletinin tüm mekanizmaları çözülmüş, suç örgütleri devletin bir parçası haline gelmiş, yanlış yönetilen pandemi süreci geniş kesimleri işsizliğe, yoksulluğa ve umutsuzluğa mahkûm etmiş durumdadır.

Ülke kaynakları dezavantajlı gruplar yerine sermayeye peşkeş çekiliyor. İktidar ülkemize adeta süreklileştirilmiş bir “OHAL” yaşatıyorken, toplumsal muhalefetin en büyük örgütlü gücü olan Cumhuriyet Halk Partisi tüm birikimiyle, yaşanabilir bir ülke için en büyük direnç ve umut kaynağı olmalıdır!

Partimizin büyümesi için tüm bu elverişli koşullara rağmen mevcut yönetimimiz, çareyi muhafazakarlaşarak, yıkım ve yağmanın sorumlularını överek, onlarla iş birliğinde aramakta. Son zamanlarda iletişimini nerede ise bir redd-i miras üzerinden kurmakta. Sağın ezberleriyle geçmiş yanlışların sorumluluğunu üzerine almakta. Bu politikaların partimizi büyütmediği ortada. Nitekim yerel seçim sonuçlarındaki başarıya rağmen parti oyları istenilen/beklenilen düzeyde artmamaktadır.

Bizler; Cumhuriyet Halk Partisi’nin, sosyal demokrasinin, özgürlük, eşitlik ve dayanışma ilkeleri doğrultusunda; parti mirasına sahip çıkarak onu ilerletmeyi hedefleyen, emek sermaye çelişkisinde emeği, toplumsal cinsiyet eşitliğini, laikliği, insan haklarını, Kürt sorununun demokratik çözümünü, sosyalist sol ve diğer demokratik yapılarla iş birliğini, çevreye saygılı politikaları, göçmen sorununun insani zeminde çözümünü, uluslararası gerilimlerin barışçıl çözümünü cesaret ve samimiyetle savunan; özetle sol bir çizgide siyaset yapması gerektiğini düşünüyoruz.

Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kurulan cumhuriyetimizin ve partimizin tarihsel birikimini, kadrolarımızın niteliği ve partililerimizin cesaretini, ilkeli ve kararlı bir yönetim anlayışıyla birleştirdiğimizde halkımızın güvenini sağlayacağımıza inancımız tamdır.

Tarihin ilerletici gücü hala farklı kesimler arasındaki karşıtlık/uyuşmazlıktır. Siyasetin görevi bunları yok saymak değil ezilenlerden yana aşmaktır. Bu çerçevede “sağ/sol” kalmadı demek, bir yandan mevcut ekonomik ve siyasal düzenin alternatifsiz olduğunu kabul anlamına gelirken öte yandan siyaseti kırılgan ittifaklara, kimlik siyasetlerine ve sahte kurtarıcılara mahkûm eder. Tam da burada ittifak politikalarına kategorik olarak karşı olmadığımızı, ancak bu politikaların “tek başına iktidar” hedefini geriletmesine izin verilmemesi gerektiğinin altını çiziyoruz. Ortada seçim yokken, ittifakın diğer bileşenleri kendi özgül politikalarını yürütürken, siyasetin nihai hedefine ittifakın devamını koymak partimizi büyütmemektedir. Bu nedenle ittifak politikalarının gözden geçirilmesi zorunludur.

Bizler CHP’nin kurumsal varlığını önemsiyoruz ve içinde bulunduğumuz koşullardan çıkışın lokomotifi olabileceğinin farkındayız. Her türlü ideolojik sapma ve kadro karmaşasına karşı tabanımızın vicdanı ve yönetim için yol gösterici olma, giderek partinin ana omurgasını oluşturma azmindeyiz.

Parti içi demokrasinin eksiksiz uygulanmasını savunmak olmazsa olmazlarımızdandır. Parti içerisindeki ayrışmaların ana dinamikleri ağırlıklı olarak, demokratik mekanizmaların işletilmemesi ise de ayrışmayı doğru bulmuyor ve mücadelemizi parti içerisinde vereceğimizi ilan ediyoruz.

Bizler partimizin değişik kademelerinde görev yapmış ve halen yapmaya devam eden parti emekçileri olarak; öncelikle eşitlik, özgürlük, adalet, barış ve iktidar mücadelemizi partimiz bünyesinde verme kararlılığımızı vurguluyoruz. Ayrıca yaşananlarda başlıca etkenin, parti içi demokrasi ve sol değerlerden uzaklaşılmasının olduğunun altını tekrar çiziyoruz.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin özetlediğimiz çizgide siyaset yapmasını sağlamak için Gelecek İçin Biz ve Sol Kanat olarak yukarıdaki ilkeler temelinde birleşmeyi ve bütünleşmeyi sağladık.

Bu değerlendirmeler ışığında birlikte hareket etme irademizi, ortaya koyduğumuz ilkelerle çağrıya dönüştürüyoruz. Partinin solda siyaset yapmasını savunan, ırkçılığı, gericiliği ve rantçılığı reddeden, bizlerle ortak kaygıları ve düşünceleri taşıyan herkesi, birlikte omuz omuza mücadele etmeye davet ediyoruz.”