Almanya'dan Osman Kavala açıklaması

Alman hükümetinden yapılan açıklamada Kavala’nın tahliye edilmemesi üzerine Türkiye’nin AİHM‘in talebine uymadığı ve bu sürecin nasıl ilerleyeceğine dair Avrupa Konseyi‘nin birkaç gün içinde kararını vereceği belirtildi.

Almanya'dan Osman Kavala açıklaması

Federal Alman Hükümetinin İnsan Hakları ve İnsani Yardım Sorumlusu Bärbel Kofler İstanbul’daki mahkemenin Osman Kavala’nın tutukluğunun devam etmesine dair kararıyla ilgili bir açıklama yaptı.

Kofler’in açıklamasında şu satırlar yer aldı: “İstanbul’daki mahkeme bugünkü kararı ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) talebine uyma şansını ne yazık ki kaçırmıştır; ki bu talep, yani Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılması, iki yıldır yerine getirilmiyor. Bundan dolayı üzüntü duyuyorum” dedi.

Kofler’in açıklaması şu şekilde devam etti: Avrupa Konseyi birkaç gün içerisinde bu sürecin nasıl ilerleyeceğine dair kararını verecek. Ancak benim için net olan bir şey var ki o da bu konu ne sadece Osman Kavala’nın şahsıyla ne de sadece Türkiye ile ilgili değil. Bu konu Avrupa’da insan haklarının genel olarak korunması ile ilgilidir. Avrupa Konseyi kurulduğundan bu yana Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanması insan haklarının korunması alanında inşa etmeye çalıştığı sistemin temel taşıdır. Türkiye dahil bütün üyeleri Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde yer alan temel insan hakları standartlarını uygulama taahhüdü vermiştir. Buna Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını uygulamak da dahildir. Avrupa Konseyi ülkelerinde yaşan insanların yararına olacak şekilde bu sistemi sürdürmek ve güçlendirmek önemlidir” dedi.

TÜRKİYE YAPTIRIMA MARUZ KALABİLİR

Mahkeme heyetinin Kavala kararıyla birlikte Türkiye, Avrupa Konseyi‘nin yaptırımlarına maruz kalma tehlikesi ile karşı karşıya. Zira, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi 16-17 Eylül’de yaptığı toplantıda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararına karşın iş insanı Osman Kavala’nın serbest bırakılmadığını hatırlatıp, bir sonraki toplantıya kadar AİHM kararının uygulanmaması durumunda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 46’ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereği Türkiye hakkında yasal süreç başlatılacağını duyurmuştu.