Akşener: Ya işini yapacaksın ya da sandık gelince yıkılan o duvarın altında kalacaksın

Meral Akşener partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslendi.

Akşener: Ya işini yapacaksın ya da sandık gelince yıkılan o duvarın altında kalacaksın

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirdi. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenen Akşener, “Sayın Erdoğan bunlar masal değil, Türkiye’nin gerçekleri. Gerçeklerin farkına var artık. O duvar var ya o duvar, o duvar işte senin Sarayının duvarları. Milletimizin feryadı, saray duvarlarından geri dönüyor. Bu gittiğin yol değil. Ya bu yoldan döneceksin ya da ilk seçimde tıpış tıpış gideceksin. Ya işini yapacaksın ya da sandık gelince yıkılan o duvarın altında kalacaksın.” dedi.

Akşener’in açıklamalarından önemli kesitler şöyle:

Milletimizin iktidarı denetleme görevi verdiği bizler bu görevi layıkıyla yerine getirmeye çalışıyoruz. Ekonomiden adalete, kadın haklarına, gençlerimizin sorunlarından, esnafımızdan, memurlarımıza her bir vatandaşımızın iktidar karşısında hakkını, hukukunu savunmaya çalışıyoruz.

“ERDOĞAN DÜŞTÜĞÜ GÜLÜNÇ DURUMDAN UTANMADI”

Hayatın her alanında ağır sorunlar yaşadığımız bir gerçek. Son dönemde bunlara sayın Erdoğan’ın da ruh hali eklenmiş bulunuyor. Sabah söylediğini akşam yalanlayan, 5-6 hatta 11 maaşlı kifayetsiz danışmanlarının elinde adeta oyuncak olan, milletimiz mağdur, ülkemizi de mahçup eden, bir gün çıkıp şurada bir hata yaptık diyemeyen bir garip ruh hali ile karşı karşıyayız. Bunun son yansımasını aşı meselesinde yaşadık. Erdoğan, “Batılı ülkelerde aşı ücretli yapılıyor” dedi. Bunun üzerine Avrupa’dan kahkaha sesleri yükseldi. Biz duyduk, kendisi adına utandık ama sayın Erdoğan düştüğü gülünç durumdan hiç utanmadı.

Ben size doğrusunu anlatayım. Küçük bir ülke hariç dünyanın bütün ülkeleri aşıyı ücretsiz yapıyor. Bununla kalmıyor, gelişmiş ülkeler aşı yaptırmaları için gençlerine bir de ödül veriyor. Esnafına, işçisine, memuruna pandemide ayakta kalabilsinler diye nakit desteği sağlıyor.

Bu kez de kendisi, sanki hiç yalan söylememiş gibi “Biz de dünyadaki ülkeler gibi aşıyı ücretsiz yapıyoruz” dedi. Sayın Erdoğan aslında aşıyı sen vatandaşına parayla satıyorsun. Hem de bunu aklınca vatandaşa hissettirmeden yapıyorsun. Tahsilata da insanlarımız daha ikinci doz aşısını olmadan yapıyorsun. Önce elektriğe yüzde 15, ardından da doğalgaza yüzde 12 zam yaptın. 4 kişilik bir aile bir sene boyunca yeni zam yapılmazsa yılda 600 lira fazladan para ödemek zorunda kalacak. DMO’nun açıklamasına göre, bir doz BionTech aşısının Türkiye’ye maliyeti 12 dolar yani 100 lira. Yani 4 kişilik ailemiz, kişi başı 100 liralık ikinci aşı için 600 lira ödeyecek. Böyle bir tezgah olabilir mi?

“AKP İKTİDARI VATANDAŞIN CEBİNDEN 3 KATINI ALIYOR”

Elektriğe sadece 1 kuruş zam yapıldığında mevcut tüketime göre vatandaşımızın cebinden 2.3 milyar lira çıkıyor. 12 kuruş zam yapıldığına göre, 27.6 milyar lira çıkacak. Bu, pandemi boyunca vatandaşına sadece 10 milyar liralık nakit desteği veren AK Parti iktidarı, aynı vatandaşının cebinden bunun yaklaşık 3 katını alıyor demektir.

Son 3 yılda elektriğe 8 kez zam yapıldı. Doğalgaza da aynı dönemde 13 kez zam yapıldı. Temmuz 2018’de 350 lira olan fatura bugün artık 735 lira. Partili cumhurbaşkanlığı zamdır, zulümdür.

“FAİZSİZ KREDİ VERİN DİYORUZ ZAM YAPIYORLAR”

İktidarın büyüklü, küçüklü ortaklarına her fırsatta vatandaş zorda, nakit desteği verin diyoruz. Doğalgaza zam yapıyolar, esnaf perişan borçlarını ödeyin faizsiz kredi verin diyoruz elektriğe zam yapıyorlar. KÇÖ, işten çıkarma yasağını uzatın diyoruz duymazlıktan geliyor. Bu dar zamanda vatandaşlarımıza destek vermeye gelince cebinde akrep olanlar, milletimizi yolmaya gelince sınır tanımıyorlar. Kamudaki israfa son verin deyince bize itibardan tasarruf olmaz nutukları atan sayın Erdoğan son olarak çıktı tasarruf genelgesi yayınladı. İtibar her zamanki gibi bu genelgeden muaf tutulmuş. Tasarruf sarayın yanından bile geçmiyor.

Sayın Erdoğan kendi nefsinde yaşamadığını milletimizin yapmasını istiyor. Son 2 yılda mutlak yoksul sayısının 3 milyon kişi artığı ülkemizde hala uçaklardan, arabalardan, yazlık saraylardan vazgeçmeyeceğim diyor. Böyle vicdansızlık olabilir mi?

Onlar saraylarında israfa tam gaz devam ederken biz milletimizi karış karış geziyoruz. Koltuk değil ayakkabı eskitiyoruz.

“İLK SEÇİMDE TIPIŞ TIPIŞ GİDECEKSİN”

Sayın Erdoğan bunlar masal değil, Türkiye’nin gerçekleri. Gerçeklerin farkına var artık. O duvar var ya o duvar, o duvar işte senin Sarayının duvarları. Milletimizin feryadı, saray duvarlarından geri dönüyor. Bu gittiğin yol değil. Ya bu yoldan döneceksin ya da ilk seçimde tıpış tıpış gideceksin. Ya işini yapacaksın ya da sandık gelince yıkılan o duvarın altında kalacaksın.

DERSTE UYUMAYI TERCİH ETMİŞ

AK Parti iktidarı milletimizin hazinesini boşalttığı yetmemiş gibi bir yandan da milletin olan ne varsa satmanın peşinde. MKE’nin ardından sırada TEİAŞ var. Milletin olan bu şirket 2020 yılında 14. 9 milyar lira ciro yapıp 2.5 milyon liraya yakın da kar etti. Buna rağmen özelleştirilmesi için düğmeye basıldı. Her seferinde, “Ben ekonomistim” diyen sayın Erdoğan belli ki piyasa yapılarının anlatıldığı derslerde uyumayı tercih etmiş.

Sayın Erdoğan seni tekrardan uyarıyorum. Elektrik üretimi stratejik bir öneme sahiptir. TEİAŞ kar amacı gütmemesi gereken bir kurumdur. Bu sektörün kontrolü kamuda olmazsa ekonomik bağımsızlık tehlikeye girer. Hani yerli ve milli, beka meselesi diyorsunuz ya işte zurnanın zart dediği yer burası. Türk milletinin varlıkları senin ve iş bilmez kadrolarının oyuncağı değildir.

“ERDOĞAN DERS ÇIKARMADI”

Faiz sebep enflasyon sonuçtur anlayışının ülkeyi getirdiği nokta ortada. Türkiye 3 yıl öncesini bile mumla arar oldu. Kayıt dışı ekonomi, ithalata bağımlılık gibi sayın Erdoğan da artık Türkiye ekonomisinin yapısal bir sorunu haline gelmiştir. Ne son 10 yılda ne son 5 yılda yaşadıklarımızdan pek bir ders çıkaramadı. Akla, bilime düşman, demokrasiyi de zayıflık olarak gören bu zihniyet Türkiye’nin en büyük yapısal sorunudur. İşte o nedenle Erdoğan gitmeden Türkiye zenginleşemez. Bu iktidar değişmeden Türkiye düze çıkamaz.

“GENÇLERE İMKAN SUNACAĞIZ”

Geçen hafta Artagan projemizi anlatırken de bahsetmiştim. Dijital dünya Türkiye için fırsatlarla dolu. Tek yapmamız gereken gençlerimizin potansiyellerini açığa çıkartabilecekleri imkanları sunabilmek. Peki biz ne yapacağız?

Biz elektriği temel bir ihtiyaç olarak görüyoruz. Her şeyden önce iletişimdeki vergi yükünü hafifleyeceğiz. Artagan hayata geçtikten sonra da internetteki vergiyi kaldırıyoruz. Yatırım miktarımızı OECD oranının üzerine çıkartacağız. Bu amaçla fiber altyapımızı ülke çapında geliştireceğiz. Biz de Türkiye’yi fiber ağlar ile öreceğiz. Bu yoldaki adımlarımızı iktidar olmayı beklemeden yapmaya başladık. İBB Belediye Meclis üyemiz Taylan Yıldız’ın yoğun gayretleri, sayın Ekrem İmamoğlu ve ekibinin desteği ile metroda internet projesinin sonuna gelindi. Proje tamamen devreye girdiğinde İstanbul Metrosu’nda internetin olmadığı yer kalmayacak.

BTK verilerine göre Türkiye’de hakim pazar operatörlerinin payı yüzde 65’nin üzerinde. Bu birkaç firmanın tekelleşmesi demek. Hizmet kalitesi ve değişimlere uyum hızı da düşüyor. İYİ Parti iktidarında tekelci anlayışı ortadan kaldırıp gerçek rekabeti sağlayacağız.

Onlar saraylarında sefa sürüp, Türkiye’ye her gün yeni bir masal anlatırken milletimiz hayat şartları altında ezilmeye devam ediyor o nedenle hızla fakirleşen milletimizin gözü, kulağı bizim üzerimizde.

Memleketin dört bir yanında millet bizi çağırıyor. Biz cesareti Mete Han’dan, destanı Bilge Kağan’dan, gücü Alper Tunga’dan, umudu Kürşat’tan, inancı Alparslan’dan, kararlılığı Fatih’ten, mücadeleyi Atatürk’ten öğrenenleriz.