AKP'li Özlem Zengin: Melih Bulu dostumuzdur

AKP Grup Başkanvekili Avukat Özlem Zengin, katıldığı televizyon programında çıplak aramaya ilişkin sözlerini savundu.

AKP'li Özlem Zengin: Melih Bulu dostumuzdur

AKP Grup Başkanvekili ve Tokat Milletvekili Avukat Özlem Zengin, Haber Global’de Buket Aydın’ın sunduğu programa katıldı. Zengin, çıplak arama konusundaki açıklamalarının tepki toplamasına ilişkin “Türkiye’de bu tür arama hiç yoktur demiyorum. Madem böyle bir mesele var bir zahmet bunun şikayetini de yapın. Bu konuda haksızlığa uğradığımı düşünüyorum.” ifadelerine yer verdi.

Zengin, Boğaziçi’ne kayyum rektör olarak atanan Melih Bulu’ya ilişkin ise “Melih Bulu Beyi çok iyi tanıyan bir insanım bizim arkadaşımız, dostumuz. AK Parti’de beraber görev yaptık.” dedi.

‘TÜRKİYE’DE ÇIPLAK ARAMA HİÇ YOKTUR DEMİYORUM’

AKP’li Zengin’in açıklamalarından satır başları şöyle:

“(Çıplak arama yapılması) Anayasa mahkemesine başvurular var. Bu uygulamanın var olması insan hakları ihlali konusu olduğu anlamına gelmez. Türkiye’de bu tür arama hiç yoktur demiyorum. Madem böyle bir mesele var bir zahmet bunun şikayetini de yapın. Bu kadınların tamamının şikayetçi olmasını beklerdim, ama şikayetçi değiller. Bu konuda haksızlığa uğradığımı düşünüyorum.”

“Bunun başörtülü olmamın da etkisi olduğunu düşünüyorum. Bu mesele yalan ve kampanya üzerinden yapılıyor ve bu büyük haksızlık. İş o kadar haddinden çıktı ki bir günde 55 bini aşkın tweet atıldı. Seçkin üniversiteler mezunu insanlar gidip tehdit ettiler. Sonra olay bana döndü. Sanki bana bu tweeti attığı için tutuklanmış gibi anlaşıldı. Maalesef bu bana yönelik değil, Cumhurbaşkanı hakaret ettiği için tutuklandı. Türkiye’de kadın ya da erkek olun siyasi kimliğiniz ne ise o derece sahip çıkılıyorsunuz. İstanbul Barosu’nda da bu durum böyle işleniyor. Hiçbir zaman bana yönelik bir açıklama yapılmadı. Meral Akşener’den bir geçmiş olsun mesajı bekler ve bu şekilde ifadelerini kullanmamasını isterdim. Gerçek ile gelinen nokta arasında hiçbir bağlantı yok. FETÖ’cülerin sistematik şekilde hedefindeyim. Neden çünkü onların içinde hiçbir zaman olmamış olmam ve onlara karşı çıkmam.”

‘KADIN CİNAYETLERİ’ AÇIKLAMASI: KADINLARLA İLGİLİ İYİ ŞEYLERİ DE KONUŞALIM

“Kadın cinayetini konuşmak başka bir şey dengeyi konuşmak başka bir şey. Kadın meselesinin sürekli marazlı ve olumsuz bir şekilde konuşmanın faydası olmayacağını düşünüyorum. Kadınlarla ilgili iyi şeyleri de konuşalım. ‘Hiçbir şey yapılmıyor’ ifadesi beni sinirlendiriyor. İçişleri Bakanlığımız özel bürolar kurdu. Her yıl adım adım yapılan bir şey varken hiçbir şeyin yapılmamış olarak görülmesini kadınlara yönelik haksızlık olarak görüyorum. Hangi partiden gelindiğini bir kenara bırakıp ortak noktada buluşmak gerekiyor.”

AYASOFYA CAMİ İMAMININ SÖZLERİNE İLİŞKİN AÇIKLAMA: EN AZINDAN 8 MART’TA YAPMAMALIYDI

(Ayasofya Camii imamı Mehmet Boynukalın’ın “Cinayet cinayettir; cinsiyet değiştirmez; erkek, kadın, çocuk, büyük kimin başına gelirse gelsin ilkemiz: Sizin için kısasta hayat vardır ilahi düsturudur. Sürekli kadın cinayetleri vurgusu kadını erkeğe düşman etmeye çalışan bir sloganik medya propagandasıdır” sözlerine ilişkin) Ayasofya Camii imamı böyle bir konuda tweet atmamalı, doğru bulmuyorum. En azından 8 Mart’ta yapmamalıydı. Ama yine söylüyorum bu tweeti asla doğru bulmuyorum.”

(‘Kadın erkek eşit midir?’ sorusu) “Farklıyız ama eşitiz. Bunu ben değil Allah da böyle söylüyor. Kadın ve erkeğin farklı olması eşit olmadığı anlamına gelmiyor. Günümüzde feminizm kelimesi anlam kaybını yaşıyor. Bana göre uzak bir kavram.”

(Adalet şiddet gören kadınların görüntüleri sosyal medyaya düşmeden sağlanmayacak halde mi?) “Bu konuyla ilgili iki aşama var. Birincisi tutuklama ve soruşturma açılması. Samsun’daki kadının 9 kez şikayetini kim ciddiye almadıysa buna soruşturma açılması lazım. Herkesin sorumluluğu var. Herkes görevini iyi yaparsa biz bunun önüne geçebiliriz.”

(Ekrem İmamoğlu’nun Akşener ve Buldan’a ilişkin paylaşımı) “Muhataplarının cevabı benim için önemliydi. Bu tartışmanın dışında kalmak istedim. Ancak İyi Parti’nin net bir tavrı yok. Siyasetin içinde bir grup rahatsız olup genel başkanları olmuyorsa sıkıntılıdır. Tedirginlik yarattı. Meral Akşener de buna bir cevap değil geçiştirmeyi tercih etti. Herkesin kendi tercihi.”

(HDP’nin kapatılması tartışması) “Bu sorunun cevabını siyaset değil adalet ve yargı verecek. Bu kararı sanki siyaset veriyormuş gibi anlatılmasını da problemli olarak görüyorum. HDP grubunun genel kurulundaki tavrı terörle arasına mesafe koymayan bir parti. Bu kararı yargı karar verecek.”

‘MELİH BULU DOSTUMUZ’

(Boğaziçi Üniversitesi eylemleri) “Melih Bulu Beyi çok iyi tanıyan bir insanım bizim arkadaşımız, dostumuz. AK Parti’de beraber görev yaptık. 6 yıldan fazla aynı masa etrafında oturduk, çalıştık. Ve bu olay Melih beye büyük haksızlık. Hukuken mümkün olduğu için o da başvurdu. O kadar akademisyen içinde o uygun görülmüş. Boğaziçi’nin kendi kuralları varmış gibi değil bu. Öğrenciler itiraz edebilirler ama artık oraya siyaset giriyorsa. Terör örgütlerinden oraya akınlar oluyorsa mesele büyütülmek istendi. Orada mevzuata ya da hukuka ayrı bir olay yok.”

‘MUHAFAZAKAR CAMİAMIZDA BAŞI AÇIK OLAN KADINLAR DAHA AVANTAJLI’

(‘Kadınlar için özgürlük tanımınız sadece başörtüsüyle mi sınırlı?’ sorusu) “Bu konuda çok uğraştım ama sadece bu değil, kadın, erkek ve hayvan hakları konusunda da çok mücadele verdim. Başörtüsü konusunda artık bir doymuşluk olmasını istiyorum. Bu olay açık bir kadının saçını tarayıp çıkması gibi düşünülsün. Başörtülü kadınlar sadece başörtüsünü savunmuyor.”

“Ailem benim hakim olmamı istiyordu, genç bir kızın başını örtmesini istemesini doğru bulmuyordu. Annem hala başörtülü değil. Anne-kız bir yere gittiğimizde anneme hep kızın kapalı falan diye söylemler olurdu. Hatta anneme ‘Merhaba’ bana ‘Selamünaleyküm’ diyorlardı. Annem bu konuda dimdik durdu. Hayatın içinde bunlar var. Yakın arkadaşlarımdan da başını açanlar oldu. Hiçbir engel olmayıp başını açmak isteyen arkadaşlarım da oldu. Muhafazakar camiamızda başı açık olan kadınlar daha avantajlı duruma geldi.”