AKP'li Köylü'den 17-25 Aralık açıklaması: Adil bir soruşturma yaptık

Bayraktar'ın açıklamalarıyla ilgili 4 bakanın Yüce Divan'a gönderilmemesi yönünde kararı veren TBMM Soruşturma Komisyonu'nun AKP'li başkanı Hakkı Köylü, "Adil bir soruşturma yaptık, vicdanım rahat" dedi.

AKP'li Köylü'den 17-25 Aralık açıklaması: Adil bir soruşturma yaptık

AKP hükümetinin 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasında 4 bakanın Yüce Divan’a gönderilmemesi yönünde kararı veren TBMM Soruşturma Komisyonu’nun AKP’li başkanı Hakkı Köylü, “Vicdanım elbette rahat. Biz, ona göre karar verdik” dedi.

“Dosyamda ne varsa, hem tapeler hem teknik takip doğrudur hem de benim telefon konuşmalarım A’dan Z’ye kadar doğrudur” diyen Bayraktar için dikkat çeken bir açıklama yapıldı.

17-25 Aralık soruşturmasında 4 bakanın Yüce Divan’a gönderilmemesi yönünde kararı veren TBMM Soruşturma Komisyonu’nun AKP’li başkanı Hakkı Köylü, Sözcü’den Saygı Öztürk’e Bayraktar ile ilgili konuştu.

“Vicdanım elbette rahat. Biz, ona göre karar verdik” diyen Hakkı Köylü, “Cumhurbaşkanı ile o dönem bu konuyla ilgili görüşmeniz oldu mu?” sorusuna ise “Yok, yok görüşmedik” yanıtını verdi.

Köylü, “Kararımıza katılırlar katılmazlar ama adil bir soruşturma yaptık. CHP’li iki üye de adil bir çalışma yaptığım için bana teşekkür etti. Adil olmadığımı muhalefetten de söyleyen olmamıştı. Bir karar verdik kimisi beğenir, kimisi beğenmez. Ama, öyle tehdit edilme gibi şeyler yok. Bunları nereden çıkarıyorlar anlamadım. Ali Babacan, madem tehditler olmuşsa niçin bunları daha önce söylememiş? Şimdi kötü bir şeyler söyleyeceğim ama neyse bu kadar söylüyorum. Herkes ucuz kahramanlık yapıyor şimdi. Arkalarında kim var? Boş verin şimdi onu söylemeyeyim” diye konuştu.

Öztürk’ün soruları ve Köylü’nün yanıtları ise şöyle:

“Karar vermiş miyiz? İşte ben onu anlamıyorum. Desek ki ‘Karar verdik, şöyle belirtsek toplantıda şöyle karar vereceğiz diye ondan sonra da biriyle görüşsek de yok vazgeçtik öyle değil de böyle karar vereceğiz’ desek o zaman anlarım yani. Biz bir karar vermedik ki. Soruşturmamız, toplantılarımız devam ediyor. Benim neye karar vereceğimi kimse bilemez.

Yargıdan gelen bir adamım. Sallapati ‘şöyle düşünüyorum, şöyle karar vereceğim, böyle karar vereceğim’ diye söylenmez böyle şeyler. Böyle bir şey de yok zaten. Biri bir yerde bir laf konuştu, onun arkasından ne çıkarabilirim bunun kuyruğundan tuttuk tren diye mi düşünüyorlar ne yapıyorlar bilemem ne çıkarabilirim diye mi düşünüyorlar anlamıyorum. Bundan sonrası, beni ilgilendiren bir tarafı yok. Bir karar verdik Saygı Bey. Onun üstüne nesini tartışacağız. Tartışan tartışsın ama beni ilgilendiren bir tarafı yok.”

“Savcılığın, bakanlarla ilgili dinlemeler usulsüz, deliller usulüne göre toplanmamış kararı verilmemiş olsaydı, komisyondan farkı bir şey çıkar mıydı?”

“Öyle konuşulmaz ki. Şimdi ‘Deliller şöyle olsaydı şöyle olurdu’ diye, olmayan şey tartışılmamalı. Rahmetli Süleyman Demirel derdi; ‘Doğmamış çocuğa don biçilmez diye. Varsayımlar üzerinden şimdi niye konuşalım. ‘Şöyle olsa böyle olurdu, hatta böyle olsa da şöyle olurdu’ diye ucu başı gelmez o zaman. Dün olduysa olana göre bir karar verdik bitti yani. ‘Olsaydılara’ göre değerlendirmeye gerek yok.”

“Karardan dolayı vicdanınız rahat mı?”

“Elbette rahat. Biz, ona göre karar verdik.”

“Cumhurbaşkanıyla o dönem bu konuyla ilgili görüşmeniz oldu mu?”

“Cumhurbaşkanımızla ben başka şeyler de ara ara konuşuyorum. Soruşturma komisyonu ile ilgili konuştuğumu hatırlamıyorum. Sonra biz, sıkıştık mı başbakanlığı döneminde de yanına milletvekilleri olarak giderdik. Memleketle ile ilgili sorunlar olduğu zaman ya da başka önemli sorunlar olduğu zaman gider görüşürdük.”

“Bakanların oylamasıyla ilgili konuyu görüştünüz mü?”

“Yok, yok görüşmedik.”