Ahmet Hakan'dan Erdoğan'a destek: Kadınlara tanınan seçilme hakkını, başörtülü kadınlara tanımadığınız yalan mı?

Ahmet Hakan, Hürriyet gazetesinde bugünkü ''E ama Erdoğan haksız mı birader? '' başlıklı köşe yazısında "E haksız mı birader? Tüm kadınlara tanınan seçilme hakkını, başörtülü kadınlara tanımadığınız yalan mı?" diye yazdı.

Ahmet Hakan'dan Erdoğan'a destek: Kadınlara tanınan seçilme hakkını, başörtülü kadınlara tanımadığınız yalan mı?

Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, Hürriyet gazetesinde bugünkü ”E ama Erdoğan haksız mı birader? ” başlıklı köşe yazısında AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Her ne kadar kadınlarımız, seçme ve seçilme hakkını 1934 yılında elde etmişlerse de, haklarını özgürce kullanmaya AK Parti ile başlamışlardır” ifadesini hatırlatarak, “E haksız mı birader? Tüm kadınlara tanınan seçilme hakkını, başörtülü kadınlara tanımadığınız yalan mı?” diye yazdı.

Yandaş Ahmet Hakan’ın yazısının ilgili bölümü şöyle

“Atatürk’ün bu ülkeye kazandırdığı en önemli kazanımlardan biridir Türk kadının seçme ve seçilme hakkına kavuşması… Taaa 87 yıl önce verilmiş bu hak. Üstelik Avrupa’nın birçok ülkesinde henüz bu hak tanınmamışken. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 87 yıl önce tanınan bu hakla ilgili olarak yayınladığı mesajda şöyle demiş: ‘Her ne kadar kadınlarımız, seçme ve seçilme hakkını 1934 yılında elde etmişlerse de, haklarını özgürce kullanmaya AK Parti ile başlamışlardır.’

Bu cümleden yola çıkarak… Alay edenler var, öfkeli şeyler yazanlar var, çileden çıkanlar var, gerçeğe aykırı bir beyanla karşılaşmış gibi şaşıranlar var. Böyle yapanlar, Erdoğan’ın ne demek istediğini anlamıyorlar. Anlamıyorlar, çünkü… Akıllarına asla ve kata başörtüsü yasağı gelmiyor, gelemiyor. Empati yoksunluğundan mıdır? Yoksa kendi başına gelmeyen sorunu sorun olarak kabul etmeme bencilliğinden midir? Bilemiyorum. Oysa Erdoğan, mesajında hem ne demek istediğine açıklık getiriyor hem de Atatürk’ün hakkını vurgulu biçimde teslim ediyor.

Söylediği şu: ‘Gazi Mustafa Kemal’in ortaya koyduğu vizyonun, maalesef ondan sonra gelen vesayetçi zihniyet tarafından devam ettirilmediğini görüyoruz. Ekonomiden eğitime kadar her alanda Gazi’nin emanetine ihanet edenler, kadınlarla ilgili atılan adımları da sabote ettiler.’

E haksız mı birader? Tüm kadınlara tanınan seçilme hakkını, başörtülü kadınlara tanımadığınız yalan mı?  Seçilen bir kadına hayatı zindan ettiğiniz yalan mı? ‘Dışarı! Dışarı!’ diye tempo tuttuğunuz yalan mı?”