75 yaşındaki yurttaşın geçim derdi!

"30 yıllık emekliyim 3 bin lira alıyorum. Geçinemiyorum. Ben et nedir, eti unuttum, parayı da unuttum."

75 yaşındaki yurttaşın geçim derdi!

75 yaşındaki yurttaş, geçim derdini böyle ifade etti: “Et nedir, para nedir unuttum; gideceğim yolu bulamıyorum, böyle bir yaşamı ilk kez görüyorum”

İstanbul Üsküdar’da esnaf ve yurttaşları ziyaret eden CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin’e dert yanan 75 yaşındaki emekli bir yurttaş, “Et nedir unuttum, para nedir unuttum. Yaşamım karardı, gideceğim yolu bulamıyorum” diye isyan etti.

Tekin ise şunları söyledi:

“Türkiye’de hangi ile giderseniz gidin, o şehrin ortalarında parklar var. Parklarda emekli amcalarımızı teyzelerimizi görebilirsiniz. Çünkü çoğunlukla kafeye uğrayamıyorlar. Kafelerde, restoranlarda fiyatların el yaktığını, oturduklarında önlerine bir kahvenin çayın gelebileceğini düşünerek mecburen parklarda zaman geçiriyorlar. Yani emeklilerimize reva gördüğümüz sadece parklarımızdır.”

75 yaşındaki emekli bir yurttaş da maaşların düşüklüğü ve hayat pahalılığından şikâyet edip, “30 yıllık emekliyim 3 bin lira alıyorum. Geçinemiyorum. Ben et nedir, eti unuttum, parayı da unuttum. Yaşamım karardı, gideceğim yolu bulamıyorum. Ailem, evim, sağlığım bozuldu. 75 yaşındayım böyle bir yaşamı ilk defa görüyorum” dedi.

Bir başka emekli yurttaş ise “2 bin TL maaşın 1400’ü kira. Emekliyim, ameliyatlıyım, çalışamıyorum da” diye konuştu.

“HAYALDİ GERÇEK OLDU”

Bakkal esnafını ziyaret eden ve derdini dinleyen Gürsel Tekin, şunları söyledi:

“Bu ülkede herkes fiyat artışlarının farkında ama farkında olmayan bir tek kesim var, o da bu ülkeyi yönetenlerdir. Dolar 9 liraya dayanmışsa, maliyetlerin yükselmemesi düşünülebilir mi? Sadece TÜİK verilerine baksanız başka hiçbir şeye bakmanıza gerek yok. Rakamlarla o kadar oynamasına rağmen TÜİK verilerinde bile üreticinin artışı yüzde 39. Bunun tüketiciye yansımaması düşünülebilir mi?

Antalya’da, Çanakkale’de birçok üretici dostumuza sorduk ‘Siz kar ediyor musunuz’” diye. Yine ‘Hayır’ bırakın kar etmeyi birçoğu ne yazık ki ürününü toplayamamış. Çünkü bizim marketlerde çok pahalı dediğimiz domatesin üreticiye maliyeti 2 TL. Yani o üretici 2,5 TL’ye satacak ki kar etsin. Oradan büyük şehirlere gitmesi, nakliye ve navlun maliyetiyle etti mi 3,5 TL. Haliydi, orasıydı, burasıydı, markete geldi etti 4,5-5,5 TL. Siz uzayda mı yaşıyorsunuz? Yazık.”

Bakkallar, devlete hiçbir maliyeti olmayan, adeta devlete makara gibi çalışan kurumalardı. CHP olarak defalarca ‘Marketler Yasası’ konusunda kanun teklifi vermemize rağmen ne yazık ki kulaklarını tıkadılar, tam tersini yaptılar. Marketler Yasası’nı çıkarmadıkları gibi, başta İstanbul olmak üzere bütün şehirlere ucube ucube alışveriş merkezleri yaptılar. Bütün o alışveriş merkezleri 40 yıldır devlete vergi ödeyen, ekmeğini buradan çıkaran bakkal esnafımızı, terzi esnafımızı, ufak esnafımızın tamamının ne yazık ki ekmeğine kan doğradılar. Hani Ak Parti’nin bir sloganı var ‘Hayaldi, gerçek oldu’ diye. Gerçekten hayaldi, gerçek oldu. Bir dönem 28 Şubat dönemlerinde bir bisküviye bile isyan edenler, bugün bakkallara müfettişler gönderip onlara adeta darbe dönemindeki baskıyı kurmaya çalışıyorlar. Ama bilin ki milletimiz her şeyin farkında.”