20 Ağustos 1968: SSCB ve Varşova Paktı birlikleri, sosyalizmi savunmak için Çekoslovakya’da

“Sovyetler Birliği ve diğer Varşova Paktı ülkeleri, Çekoslovakya halkı ve dünya komünist hareketinin ortak çıkarları için yapılan uluslararası dayanışmanın bir sonucu olarak 20 Ağustos 1968’de sosyalizmi, savunmak adına Çekoslovakya’da palazlanan karşı devrime müdahale etmiştir.”

20 Ağustos 1968: SSCB ve Varşova Paktı birlikleri, sosyalizmi savunmak için Çekoslovakya’da

İkinci Dünya Savaşından sonra iktidara gelen Komünist Parti liderliğinde Çekoslovakya Sosyalist Cumhuriyeti, hızlı bir şekilde kalkınmaya ve halkın genel refahını arttırmaya başlamıştı. Ancak bu durum Çekoslovakya’yı Demokratik Almanya Cumhuriyetinde 1953, Macaristan Halk Cumhuriyetini 1956’da karıştırmaya yönelik girişimleri başarısız olan ABD ve bir dizi emperyalist ülkenin hedefi haline getirmişti.

KARŞI DEVRİMİN SOSYALİZME KARŞI YENİLGİSİ

Özellikle Batı Almanya ve CIA üzerinden örgütlenen bu karşı devrimci yapılar, faaliyetlerini ülkedeki emperyalist ülkelerin konsoloslukları ve turizm faaliyeti adı altında yürütülen bir dizi ajanlık faaliyetleri sonucunda ilerletmekteydi. Karşı devrimci yapıların en büyük planı “sosyalizmi iyileştirmek”, “Marksizm’in yaratıcı şekilde geliştirilmesi” gibi süslü söylemler altında Çekoslovakya’yı Sovyetler Birliğinden uzaklaştırıp kapitalizme daha kolay kapı aralar şekilde “Çekoslovakya tipi sosyalizm” kurmaktı.

Komünist Parti içine sızmayı başaran karşı devrimciler, Marksist-Leninist üyelere karşı büyük bir mücadeleye girişti. Öyle ki partinin, Tarih Enstitüsü, Parti Okulu, Siyasal Bilimler Enstitüsü gibi kurumları tamamen karşı devrimcilerin kalesi haline gelmiş ve emperyalistlerin söylemlerini bu kanallar aracılığıyla tüm partiye yaymayı hedeflediler.

Partinin bu süreç içerisinde kendini toparlayamaması ve Marksizm ve Leninizm ilkelerinden, CIA ajanlarından dolayı sapmaların yaşanması, parti kongrelerinde sağ sapmanın aşırı derecede belirgin hale gelmesi hatta 1 Mayıs gösterilerinde emperyalist ülkelerin desteklediği ”K 231” ve “KAN” örgütlerinin açık bir şekilde karşı devrimciliği slogan haline getirmiş yaşanan bu gelişmeler sonucunda Varşova Paktı’na üye ülkeler Çekoslovakya Komünist Partisi ile görüşmelerde bulunarak Sosyalizmin savunulması konusunda işbirliği içinde bulunulmasını dile getirmiştir. Ancak partinin her bir kuruluna kadar sızan karşı devrimciler, bu fikirleri dikkate almamış ve karşı devrim giderek daha hızlı örgütlemeye başlamıştır.

Karşı devrimin örgütlenmesine sessiz kalan işbirlikçilere karşı aralarında Çekoslovakya Komünist Partisi Merkez Komitesi üyelerinin de bulunduğu binlerce devlet görevlisi ve emekçiler artık son çare olarak Komünist Parti içerisindeki karşı devrimci hareketlenmeye karşı kardeş komünist partilerin yöneticilerine ve liderlerine, Çekoslovakya Sosyalist Cumhuriyeti’nin ABD ve diğer emperyalistlerin karşı devrimci planlarına karşı yardım taleplerini iletiyorlardı.

Durumun vahametini anlayan Sovyetler Birliği ve diğer Varşova Paktı ülkeleri, Çekoslovakya halkı ve dünya komünist hareketinin ortak çıkarları için yapılan uluslararası dayanışmanın bir sonucu olarak 20 Ağustos 1968’de sosyalizmi, savunmak adına Çekoslovakya’da palazlanan karşı devrime müdahale etmiştir.

SONUÇ

SSCB ve Varşova Paktı üye ülkelerinin, Çekoslovakya’da CIA ajanlarına ve onların kurduğu gerici örgütlenmelere karşı yaptığı bu müdahale, emperyalist\kapitalist ülkeler tarafından şiddetle eleştirilmiştir. Bu eleştirilerinin en önemli sebebi uluslararası sosyalist hareketin, bütün emperyalist planları alt üst etmiş olmasıdır.

Karşı devrimin ezilmesi sonucunda Çekoslovakya içinde sosyalizmin güçlendirilmesi hızlandırılmış ve Marksist-Leninistler bir kez daha devrim ve sosyalizm mücadelesinin en önemli aktörü haline gelmiştir. Her ne kadar karşı devrimciler ilerleyen yıllarda tekrardan eyleme geçmeye çalışmalarda Çekoslovak halkı bu gibi olaylara gerekli tepkiyi göstererek müdahale etmiştir.