11 Eylül 1973: Bizi öldürebilirler ama yarınlar halkın ve emekçilerin olacaktır

11 Eylül 1973... Şili’nin seçimle iktidara gelmiş Marksist Devlet Başkanı Salvador Allende, 11 Eylül 1973’te ABD tarafından gerçekleştirildiği herkes tarafından bilinen bir darbeyle öldürülmüş, yine ABD tarafından yönetim faşist Pinochet’ye teslim edilmişti.

11 Eylül 1973: Bizi öldürebilirler ama yarınlar halkın ve emekçilerin olacaktır

11 Eylül 1973… Şili’nin seçimle iktidara gelmiş Marksist Devlet Başkanı Salvador Allende, 11 Eylül 1973’te ABD tarafından gerçekleştirildiği herkes tarafından bilinen bir darbeyle öldürülmüş, yine ABD tarafından yönetim faşist Pinochet’ye teslim edilmişti.

Salvador Allende (Yoksulların Babası), dünyada seçimle işbaşına gelen ilk Marksist liderdi. Uyguladığı toprak reformu, gelir adaletsizliğine yönelik politikaları bir taraftan halkın ona olan sevgisini arttırıyor, bir taraftan ABD şirketleri ITT ile Anaconda Copper şirketlerini zor duruma sokuyor, bir taraftan da emperyalizme “Sosyalist Şili” korkusunu yayıyordu.

ABD, Allende’yi devirmek için çok ciddi paralar harcadı. Şili’nin gelir kaynaklarının emperyalizm tarafından kısılması atılan ilk adım oldu. Ardından Şili ordusuna yapılan müdahale, halkın içine yönelik Allende karşıtlığının propagandası ve başlayan katliamlar…

11 Eylül 1973’te La Moneda başkanlık sarayına faşist Pinochet’nin hava kuvvetlerine bağlı uçakları bomba yağdırdığı sırada Allende saraydan herkesi çıkartır ancak kendisi çıkmaz ve vuruşa vuruşa savaşacağını söyler. Bu savaş esnasında hayatını kaybeder.

Başkanlık sarayı kuşatıldığında halkına radyodan şöyle seslenecektir Allende:

“Uçaklar üstümüzden uçuyor. Bizi öldürebilirler. Ama bilsinler ki biz buradayız ve bu ülkede, sorumluluklarına sonuna kadar sahip çıkan insanlar var. Ben bu sorumluluğu özgür ve demokratik seçimle işbaşına gelen bir cumhurbaşkanının bilinciyle üstlendim. Büyük tarih baskı ve cinayetle yazılmaz. Bizi öldürebilirler ama yarınlar halkın ve emekçilerin olacaktır. Bu vatanı vatan yapan ilkeleri savunmanın bedelini hayatımla ödüyorum. Size son kez hitap ediyorum. Uçaklar Magallanes radyosunun vericilerini bombaladı. Bu tarihsel geçiş anında halkıma sadakatimi hayatımla ödeyeceğim. Ama yüzbinlerce Şililinin bilincine düşen tohum er geç yeşerecek. Onların silahları ve güçleri var. Ama toplumsal ilerleyişi şiddet ve cinayetle durduramazlar. Bu ülkenin geleceğini kuracak gençlere sesleniyorum: Şili’de faşizmin geçmişi uzun. Tüm terörist suikastlar, havaya uçurulan köprüler, yıkılan demiryolları, patlatılan petrol kuyuları onların eseriydi. Hepsi satın alınmıştı. Tarih önünde yargılanacaklar.

Az sonra sesimi artık duyamayacaksınız. Ama hep sizinle olacağım. Beni vatana sadık, onurlu bir insan olarak hatırlayın. Yaşasın Şili! Yaşasın halk! Yaşasın emekçiler!”

İşte bu ölümün ardından Şili karanlık günlerini yaşamaya başlar… Pinochet’nin yıllar süren iktidarında kırkbine yakın Şilili hayatını kaybeder. Bunlardan biri de ünlü şarkıcı Victor Jara’dır…