Yurtsever savcı Doğan Öz unutulmadı

Yargıçlar Sendikası, Hukuk Defterleri Dergisi ve Avukatlar Sendikası tarafından yayımlanan ortak açıklamada, Doğan Öz'ün yaşamını yolsuzluklar, faşizm, gericilik ve kontrgerilla ile mücadeleye adamış bir hukukçu olduğu ifade edilirken, memleketin Doğan Öz gibi onurlu ve mücadeleci hukukçulara her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğu vurgulandı.

Yurtsever savcı Doğan Öz unutulmadı

Yurtsever savcı Doğan Öz, katledilişinin 42. yılında Yargıçlar Sendikası, Hukuk Defterleri Dergisi ve Avukatlar Sendikası tarafından yayımlanan ortak bir açıklama ile anıldı.

Ortak açıklamada, Doğan Öz’ün yaşamını yolsuzluklar, faşizm, gericilik ve kontrgerilla ile mücadeleye adamış bir hukukçu olduğu ifade edilirken, memleketin Doğan Öz gibi onurlu ve mücadeleci hukukçulara her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğu vurgulandı.

Her yıl düzenlenen Doğan Öz anması, yeni tip koronavirüs salgını nedeni ile ileri bir tarihe ertelenirken, “Doğan Öz yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor” başlıklı ortak açıklamada şu ifadeler yer aldı.

“Cumhuriyet Savcısı Doğan Öz katledileli 42 yıl oldu… Öz, Ankara’da sabah işine gitmek için arabasına bindiğinde
kurşunlanarak öldürülmüştü.

Doğan Öz, yaşamını yolsuzluklar, faşizm, gericilik ve kontrgerilla ile mücadeleye adamış bir hukukçuydu. Gerici örgütlerle mücadele etmiş ve birçok yolsuzluk dosyası hazırlamış olan Öz, Devlet Güvenlik Mahkemeleri’ne de ilk karşı çıkanlardan olup, 1973 yılında DGM’lerin kapatılması için meslektaşları arasında imza toplamıştır. Doğan Öz hazırladığı kontrgerilla raporu ile yaşadığı dönemin gerçekliğini de cesur bir şekilde ortaya koymuştur.

İlerici, yurtsever bir savcı olarak memleketi ve halkı için durmadan çalışmış ve tehditlere boyun eğmeden mücadelesine devam etmiş olan Doğan Öz tam da bu nedenle, hazırladığı kontrgerilla raporunda yer alan faşist güçlerin hedefi olmuştur.

Memleketimiz bugün de davalar üzerinden hizaya sokulmaya çalışılmaktadır. 1923 Cumhuriyetinin tasfiyesinde davalara özel bir rol biçilmiştir. Bugün ise ‘yeni’ rejimi kalıcılaştırmak için bu yöntem devam etmektedir. Davalar siyasal ve toplumsal alana tamamıyla hâkim olma çabasında önemli birer araç haline gelmiştir. Ülkede uzun
zamandır “hukuk güvenliği” ise bulunmamaktadır. Hukuk dışı uygulamalar almış başını gitmiş durumdadır. Adil yargılanma hakkı rafa kaldırılmıştır. Yapısı değiştirilen HS(Y)K ile de yargı bütünüyle yürütmeye bağımlı hale getirilmiş, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı tamamen ortadan kaldırılmıştır.

Artık bu ülkede hep olagelen hukuk dışılıkların ötesinde bir noktaya gelmiş bulunmaktayız. Nihayetinde ‘yeni’ rejim kendi hukukunu yaratma çabası içindedir.

Yaşamakta olduğumuz korona virüsü (Covid-19) salgını ise ülkemizin ve insanlığın getirildiği noktayı çarpıcı bir şekilde göstermektedir. Ortaya çıkan tablonun bir yönü halk sağlığının büyük bir tehdit altında olması iken, diğer yönü emekçilere reva görülenlerdir. Bir yandan sağlık bir ‘ekonomik değer’ olarak yurttaşların önüne çıkarılmakta, diğer yandan gerekli sağlık önlemleri alınmadan çalışma koşulları dayatılmakta, ücretsiz izin, işten çıkarmalar ve hak gaspları adım adım gündeme gelmektedir.

Salgın ile ortaya çıkan kriz de, kamucu ve toplumcu taleplerin dile getirilmesinin ne kadar acil hale geldiğini oldukça açık ve ne yazık ki acı bir şekilde ortaya koymaktadır.
***
İnsanlığın ve ülkemizin geleceğini örten bu karanlık tablo ancak sorumluluklarımıza sahip çıkılarak aşılabilir. Bu nedenle Doğan Öz’ü daha çok arıyor ve daha çok özlüyoruz. Memleketimiz Doğan Öz gibi onurlu ve mücadeleci hukukçulara her zamankinden daha fazla ihtiyaç duymaktadır.

Bizler, Doğan Öz’ün onurlu mücadelesini sahiplenen hukukçular olarak, ancak birlikte hareket ettiğimiz ve sorumluluklarımızı yerine getirdiğimiz takdirde bu karanlık tabloyu aşabileceğimizin farkındayız ve buna inanıyoruz.
Doğan Öz’ü ölümünün 42. yılında saygı ve sevgiyle anıyoruz.”