Yas 'fetva'sı: Tövbe etmezse, kıyamette şiddetli azap görecek

Işıkçılar cemaatinin yayın organı Türkiye Gazetesi'nde, İslam'da matem tutmanın cezasının 'kıyamette şiddetli azap' olduğu savunuldu. Akıllara eski Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdulaziz el-Suud'un ölümü sonrası Türkiye'de karar verilen yas ilanı geldi.

Yas 'fetva'sı: Tövbe etmezse, kıyamette şiddetli azap görecek

AKP’ye yakınlığıyla bilinen, Işıkçılar cemaatinin yayın organı Türkiye Gazetesi‘nde bugün “İslamiyette matem tutmak yoktur” başlıklı bir yazı kaleme alındı.

Gazetenin ilahiyatçı yazarı Osman Ünlü’nün köşesinde “Dinimizde, muharrem ayının onuncu günü ve başka zamanlarda matem, yas tutmak diye bir şey var mıdır?” sorusuna yanıt verilirken cevap olarak şu ifadelere yer verildi:

“İslamiyette matem tutmak yoktur. Peygamber Efendimiz matem tutmayı yasak etmiştir. Hadis-i şeriflerde;
(Matem tutan kimse, ölmeden tövbe etmezse, kıyamet günü şiddetli azap görecektir)
(İki şey vardır ki, insanı küfre sürükler. Birisi, bir kimsenin soyuna sövmek, ikincisi, ölü için matem tutmaktır) buyuruldu.”

***

“Matem tutmak yasak olmasaydı, herkesten önce Peygamber Efendimizin vefatı için matem tutulurdu. Sonra Hazreti Ömer, Hazreti Osman, Hazreti Ali, Hazreti Hamza ve Hazreti Hüseyin şehit edildikleri için matem tutulurdu. Bunların hepsini seviyor, şehit edildikleri için üzülüyoruz, kalbimiz kan ağlasa da, yas tutmuyor, matem yapmıyoruz. Müslümanların matem yapması ve başkalarına lanet etmeleri yasak edildiği için, matem yapmıyoruz.”

SUUDİ KRALI İÇİN YAS

Siyasal islamın kendi içerisindeki tartışmaların da bir örneğini oluşturan ve soruya karşı verilen ‘fetva’yla verilen bu yanıt, akıllara AKP iktidarındaki yas ilanlarını getirdi. Türkiye’de 14 Mayıs 2018’de İsrail askerlerinin Filistinlilere yönelik saldırılarının ardından Bakanlar Kurulu kararıyla 3 gün yas ilan edilmişti.

AKP hükümeti 2015 yılında da eski Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdulaziz el-Suud’un ölümü (23 Ocak 2015) sonrası bir günlük milli yas ilan etmişti. Riyad yönetiminin kendisi dahi böyle bir uygulamaya gitmezken Türkiye’deki bu karar kamuoyunda büyük tepki çekmişti.