Türkiye makam aracı sayısında 'dünya lideri'!

"Lüks, ihtişam, gösteriş öyle bir hastalık ki... Bir kez tutulan, bir daha kolay kolay kurtulamaz. Misali Osmanlı döneminden verelim."

Türkiye makam aracı sayısında 'dünya lideri'!

TBMM’ye sunulan yeni bütçe yasa teklifine göre, önümüzdeki yıl kamu kurum ve kuruluşlarına ambulans ve motosikletler hariç bin 652 yeni araç alınacak. Cumhurbaşkanlığı filosuna 47 yeni araç katılacak; Hazine’nin ise cins ve fiyat sınırlamasına tabi olmadan alınacak 100 lüks aracı olacak.

Mevcut durumda Türkiye’nin 125 bin makam aracıyla dünyanın 1 numarası olduğu haberleri gündeme yansımıştı. Konuyu köşesine taşıyan Milliyet yazarı Melih Aşık, AKP’nin ihtişam ve gösterişe yaptığı harcamaları Osmanlı döneminden örnekler vererek eleştirdi. Aşık “Lüküs hayat insanlarda öyle bir bağımlılık yapıyor ki… Bindikleri geminin batıyor olması da onları durduramıyor. Hatta batan gemide eğlenmeye devam ediyorlar” dedi.

Melih Aşık’ın yazısında ilgili bölüm şöyle:

LÜKÜS HAYAT!

Türkiye makam aracı yönünden dünyanın bir numarasıymış.

Bizde çoğu Mercedes olmak üzere 125 bin makam aracı varken, Almanya’da bu sayı sadece 9 bin, Japonya’da 10 bin, Fransa’da 8 bin imiş.

Zaman zaman tasarruf çağrıları yapılıyor. Fayda verir mi? Vermez.

Lüks, ihtişam, gösteriş öyle bir hastalık ki… Bir kez tutulan, bir daha kolay kolay kurtulamaz. Misali Osmanlı döneminden verelim.

Sene 1854… Kasada para bitmiş. Devlet İngiltere ve Fransa’nın desteğinde Rusya’ya karşı Kırım savaşına giriyor. İlk dış borçlanma o yıl yapılıyor. İngiltere’den 200 bin sterlin alınıyor.

Sene 1856… Savaş sürerken, bir yandan da inşaatı süren Dolmabahçe Sarayı tamamlanarak padişahların ikametine açılıyor.

Küçük bir saray görünümündeki Küçüksu Kasrı aynı yıl yapılmıştır.

Bu arada Ortaköy ile Beşiktaş arasında hanedanın saraylara sığmayan yakınlarının kalacağı Feriye Sarayları açılıyor. Bu binaların bacası yoktur. Çünkü yemekler saraydan geliyor.

Aynı yıllarda Abdülmecit’in kızları Cemile ve Münire Sultan için Fındıklı’da çifte saraylar (Bugünkü Mimar Sinan Üniversitesi) inşa ediliyor.

Abdülmecit’in 19 karısı ve ikbali ile 20 çocuğu 300 cariyesi vardır. Saray masraflarına ailenin çılgın alışverişi ekleniyor. O kadar ki Abdülmecit ölüm döşeğinde: “Beni karılarım ve kızlarım bitirdi” diyecektir.

Sene 1865… İç ve dış borç hızla büyüyor. Ama saray tutkusu devam ediyor. Beylerbeyi Sarayı bitirilerek açılışı yapılıyor.

Sene 1872… Borçlar dağ gibi ama Çırağan Sarayı hizmete giriyor. Abdülaziz ilk günlerini burada geçiriyor. Sonra çok rutubet var diyerek Dolmabahçe’ye geçiyor.

Sene 1876… Tahta çıkan 2. Abdülhamit için Yıldız Sarayı tamamlanıyor ve padişah oraya yerleşiyor.

Sonuç… 1856-1876 yılları arasında 20 yılda 4 saray.

Osmanlı 1875 yılında iflas ilan ediyor. Alacaklı devletler 1881 yılında vergi gelirlerini toplayıp dış borçları ödeyecek Düyunu Umumiye’yi kuruyor. Bu borçları Cumhuriyet ancak 1954 yılında bitirecektir.

Lüküs hayat insanlarda öyle bir bağımlılık yapıyor ki…

Bindikleri geminin batıyor olması da onları durduramıyor. Hatta batan gemide eğlenmeye devam ediyorlar”