TMMOB'den Erdoğan'a tepki: Birliğimizi ve demokrasiyi savunacağız

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın meslek örgütlerini hedef alan ifadelerinin ardından bir basın açıklaması yayınladı.

TMMOB'den Erdoğan'a tepki: Birliğimizi ve demokrasiyi savunacağız

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın meslek örgütlerini hedef alan ifadelerinin ardından bir basın açıklaması yayınladı.

Birliğimizi ve demokrasiyi savunacağız başlığıyla yayınlanan açıklamada, “Cumhurbaşkanı, insan haklarını ve laikliği savunduğumuz için tehdit ediyor” denildi.

Erdoğan’ın açıklamasının antidemokratik ve otoriter bakış açısının bir yansıması olduğu kaydedilen açıklamada, “Kendisi dışında hiçbir görüş ve anlayışa tahammülü olmayan, kendi fikirlerini anayasadan ve hukuktan üstün gören bu anlayışın demokrasiyle bağdaşması mümkün değildir. Zaten uzun zamandan bu yana, Cumhurbaşkanının söylem ve pratiklerinin demokrasiyle bağı kalmamıştır” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada son olarak yapılan tüm saldırılara rağmen geri adım atılmayacağı belirtilerek, “Savunduğumuz değerlerden geri adım atmayacağız. İftiralarla örgütlerimizin yıpratılmak istenmesine, ilerici ve toplumcu değerlerimizin ortadan kaldırılmak istenmesi izin vermeyeceğiz! AKP’nin demokrasiyi, hukuku ve kamusal varlığımızı çiğnemesine izin vermeyeceğiz. “Tek adam, tek parti” anlayışına karşı, halkın çıkarlarını korumaya, demokrasiyi, özgürlükleri, çoğulculuğu savunmaya devam edeceğiz” denildi.

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz tarafından yapılan açıklamanın tamamı şu şekilde:

İktidara geldiği günden bu yana kamu kurumu niteliğindeki emek ve meslek örgütlerine tahammülsüzlüğünü gizlemeyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıllardan beri çeşitli gerekçelerle kurumlarımızı hedef almayı bir alışkanlık haline getirdi. Daha önceki yıllarda özelleştirme uygulamalarına karşı çıktığımız, kentsel mekanlarımızı koruduğumuz, barışı savunduğumuz için kurumlarımızı hedef alan Cumhurbaşkanı, bu sefer de insan haklarını ve laikliği savunduğumuz için bizi tehdit ediyor. Her şeyden önce şunun altını çizmek isteriz ki, Cumhurbaşkanı’nın meslek örgütlerini hedef alan açıklamaları, antidemokratik ve otoriter bakış açısının yansımasıdır. Kendisi dışında hiçbir görüş ve anlayışa tahammülü olmayan, kendi fikirlerini anayasadan ve hukuktan üstün gören bu anlayışın demokrasiyle bağdaşması mümkün değildir. Zaten uzun zamandan bu yana, Cumhurbaşkanının söylem ve pratiklerinin demokrasiyle bağı kalmamıştır. Demokratik seçimler ile kazanamadığı kurumları, devletin tüm olanaklarını kullanarak işleyemez hale getirmek, gerekirse kayyumlar eliyle o makamları işgal etmek, AKP’nin yönetme biçimi haline gelmiştir. Cumhurbaşkanı, baskı ve zor yoluyla sindiremediği meslek örgütlerini, “yasal düzenleme” yoluyla işlevsizleştirmek ve kontrol etmek istemektedir. Meslek örgütlerinin yönetimlerinin nasıl oluşacağı kendi yasalarında açık biçimde düzenlenmiştir. Her üyemiz, bu seçim süreçlerinde yer alarak birlik politikalarının ve yönetim kurullarının belirlenmesinde söz sahibi oluyor. Herkesin özgürce katıldığı demokratik seçimlerle de yönetim kurulları belirleniyor. Üyeler nezdinde hiçbir inandırıcılığı olmadığı için genel kurullar sürecinde başarı kazanamayanlar, yukardan aşağı operasyonlarla ilerici meslek örgütlerine müdahale etmeye çalışıyorlar. Bizler biliyoruz ki, AKP’nin rahatsızlığının asıl nedeni toplumsal olanı koruma yolundaki inadımız ve gayretimizdir. Fabrikalarımızın, madenlerimizin, kıyılarımızın, ormanlarımızın, parklarımızın satılmasına karşı kamusallığı savunmamızdır. Gerici, muhafazakar uygulamalar karşısında ilericiliği, çağdaşlığı, laikliği savunmamızdır. Faşizan, baskıcı, ayrıştırıcı politikalara karşı eşitliği, özgürlüğü, kardeşliği savunmamızdır. Sermayenin sınırsız sömürü isteğine karşı emeği ve alın terini savunmamızdır. Bizlere nasıl saldırırlarsa saldırsınlar, savunduğumuz değerlerden geri adım atmayacağız. İftiralarla örgütlerimizin yıpratılmak istenmesine, ilerici ve toplumcu değerlerimizin ortadan kaldırılmak istenmesi izin vermeyeceğiz! AKP’nin demokrasiyi, hukuku ve kamusal varlığımızı çiğnemesine izin vermeyeceğiz. “Tek adam, tek parti” anlayışına karşı, halkın çıkarlarını korumaya, demokrasiyi, özgürlükleri, çoğulculuğu savunmaya devam edeceğiz.”

NE OLMUŞTU?

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, baro ve tabip odaları başta olmak üzere bu yapılarda düzenlemeler yapılması gerektiğini ileri sürerek, “Barolar ve tabip odaları başta olmak üzere yapılarının belirlenmesidir. Ankara Barosu’nun fütursuz saldırılarını gördük. Bu da bu düzenlemenin ehemmiyetini göstermiştir. Bu çalışmayı tekrar ele almalı, en kısa sürede Meclis’in takdirine sunmalıyız” demişti.