TKH'den İzmir'de 'ulaşım zammı' eylemi: Emekçilerin cebinden elinizi çekin!

TKH İzmir İl Örgütü, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan ulaşım zammını protesto etti.

TKH'den İzmir'de 'ulaşım zammı' eylemi: Emekçilerin cebinden elinizi çekin!

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin, 1 Eylül’den itibaren uygulamaya koyduğu toplu ulaşıma yüzde 5,6 zam yapılması ve 90 dakikalık aktarma süresinin 120 dakikaya çıkarılıp, ikinci ve üçüncü binişlerden 50 kuruş ücret alınması kararı yurttaşların tepkisine neden oldu.

Türkiye Komünist Hareketi (TKH) İzmir İl Örgütü, belediye meclisinde alınan ulaşım zammına karşı basın açıklaması gerçekleştirerek ”Ulaşım zammı derhal geri alınsın” çağrısında bulundu.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı önünde gerçekleştirilen eylemde ”Yaşamın her alanında zamlar yüklenirken, patronlar düzeni zenginliklerine zenginlik katıyor. Yaşanan ekonomik krizin faturası emekçilere kesilmeye devam ediyor” ifadelerine yer verilerek CHP’li belediyenin AKP’yi aratmayan zamlarla emekçilerin cebine göz diktiği vurgulandı.

Belediye Başkanı Tunç Soyer’in seçim dönemi toplu ulaşıma zam yapılmayacağını açıkladığı ancak göreve geldiğinden beri yüzde 40 zam yapıldığına dikkat çekilen açıklamada ”İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin emekçilerin vergileri ile ortaya çıkan bütçeleri, ulaşımı ücretsiz yapabilecek durumdayken, bırakın ücretsiz yapmayı, her yıl zamlarla şirket mantığı ile hareket edilmektedir.” denildi.

Açıklamada son olarak ”Emekçilerin cebinden elinizi çekin, ulaşım zammı derhal geri alınmalıdır!” çağrısı yapıldı.

TKH İzmir İl Örgütü’nün açıklaması şöyle:

”Her geçen gün yeni zamlara uyanan emekçiler bu sefer de İzmir’de ulaşım zamları ile karşı karşıya kalmıştır. Yaşamın her alanında zamlar yüklenirken, patronlar düzeni zenginliklerine zenginlik katıyor. Yaşanan ekonomik krizin faturası emekçilere kesilmeye devam ediyor. Gıdaya, doğalgaza, elektriğe gelen zamların yanında İzmir Büyükşehir Belediyesi de AKP’yi aratmayan zamlarla emekçilerin cebine gözünü dikmiş durumda.

En temel haklardan olan ve ücretsiz olması gereken ulaşım hakkına dönük zamlar kabul edilebilir değildir. Geçtiğimiz yıl ‘Artı Para’ uygulamasıyla gündem olan İzmir Büyükşehir Belediyesi şimdi de her yere aktarma ile gidilebilen İzmir ulaşımında 90 dakika uygulamasını değiştirmiş, zam ile birlikte ikinci ve üçüncü seferlere 50 kuruş yapmıştır. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin emekçilerin vergileri ile ortaya çıkan bütçeleri, ulaşımı ücretsiz yapabilecek durumdayken, bırakın ücretsiz yapmayı, her yıl zamlarla şirket mantığı ile hareket edilmektedir. Zammın üzerini örtmek için ’90 dakikayı 120 dakika yaptık’ demek, hiçbir şey değilse, emekçilerin aklıyla dalga geçmektir!

2017 yılında İzmir’de toplu ulaşım ile ilgili yapılan araştırma sonucunda 5 milyon 833 bin kişinin toplu ulaşım araçlarını kullandığı biliniyor. Bir kişinin ortalama yolculuk süresi yarım saat iken,toplu ulaşımı kullananların yüzde 32’si aktarma yapmak zorunda kalıyor. Özellikle son dönemde ulaşımda uygulanan politikalar ile birlikte yüzde 32 oranının daha da arttığı su götürmez bir gerçek. Her yere aktarma ile varılabilen İzmir’de bu adımın soygundan çok farklı olmadığı bilinmektedir. Yine 2017 verilerine göre toplu ulaşım kullanan insanların yaklaşık olarak 500.000’i bir aktarma yapıyor. Yaklaşık 100.000’i iki aktarma yapmak zorunda. Bu sayıların bazı otobüs hatlarının kaldırılması ve tramvayın gelmesiyle birlikte daha da arttığını biliyoruz. Yalnızca 10.000 kişi gideceği yere 3 aktarma yapıyor.Bu yüzden dördüncü binişin ücretsiz olması yalnızca ‘dostlar alışverişte görsün’ anlayışıdır.

CHP’nin ulaşım ücretleri konusunda örnek olarak gösterdiği, seçim vaatleri arasında toplu ulaşıma zam yapılmayacağını söyleyen Tunç Soyer göreve geldiğinden beri ulaşıma yüzde 40 zam yapmış durumda. Ama bunun belediye ve yönetiminin yaptığı ilk zamlar olmadığını biliyoruz. Daha öncede su faturalarına yüzde 11,76 zam yapılmıştı. Zaten kriz ve pandemi ile yoksullaşan emekçi halkımız bu zamlar ile dahada yoksullaşıyor. Bundan 2 yıl önce İZBAN işçilerinin grevi sırasında gördüğümüz gibi söz konusu patronların çıkarı, emekçi düşmanlığı olunca belediye yönetimi AKP ile yan yana gelmekten çekinmemiştir. Bugün yine mesele sermayenin çıkarları olunca emekçinin cebindeki 50 kuruşa göz dikmeye devam etmektedir. Yıllık geliri milyarlar ile ifade edilen bir belediyenin emekçinin 50 kuruşuna göz dikmesi apaçık emekçi düşmanlığıdır.

İhalelerinizi, rantınızı, düzeninizi başınıza çalın, emekçilerin cebinden elinizi çekin!

Seçim dönemlerinde ’projelerle’ halkı aldatanların, seçimler geçtikten sonra asıl anlayışları bir kez daha görülmüştür. Bu zam kararı, biçimi ne olursa olsun özünde emekçi düşmanı politikalarda tüm düzen partilerinin nasıl ortaklaştığının kanıtıdır. Bu düzeninde piyasacılaşmayla, rantla, ihalelerle ve soygunlarla ifade edilen belediye anlayışı ülkenin her yerinde olduğu gibi İzmir’de de sürdürülmektedir.

Diğer yanıyla biliyoruz ki, Bu düzende zamlar bitmez. Bu düzen işçilerle patronların mücadelesidir. Patronlar, onların temsilcileri, onların belediyeleri elbette ki patronların çıkarını koruyacak. Elbette ki krizlerini, borçlarını emekçilere ödetmeye çalışacaklar.

Tam da bu yüzden zamlara karşı durulacaksa bu düzene karşı durarak olacak. Bugün bu zamdan geri adım atılsa da atılmasa da yeni zamlar yine kapıdadır. Gün geçtikçe yoksullaşan işçiler, emekçiler bu düzenle mücadeleye girişmelidir. Düzenin tüm piyasacı, emek düşmanı karakterine karşı kamucu ve eşitlikçi bir siyasal mücadeleyi büyütmelidir.

İzmirli işçilerin, emekçilerin, yoksulların tavrı nettir. Sömürünüze de, eşitsizlik ve adaletsizliklerinize de, ZAMLARINIZA da karşı mücadelesini yükseltecektir. Komünistler bunun en büyük teminatıdır.

Tüm İzmir halkına çağrımızdır, örgütlü mücadelede yerinizi almaya, boyun eğmemeye çağırıyoruz.

Buradan bir kez daha talebimizi iletiyoruz:

EMEKÇİLERİN CEBİNDEN ELİNİZİ ÇEKİN!

ULAŞIM ZAMMI DERHAL GERİ ALINMALIDIR!”