TKH'den İzmir'de 100. yıl buluşması

Türkiye Komünist Hareketi (TKH) temelleri 10 Eylül 1920'de Bakü'de Mustafa Suphi ve yoldaşları tarafından atılan Türkiye Komünist Partisi'nin kuruluşunun 100. yılı için İzmir'de bir buluşma gerçekleştirdi.

TKH'den İzmir'de 100. yıl buluşması

Türkiye Komünist Hareketi (TKH) Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP) 100. yaşı vesilesiyle düzenlenen kutlamaların ilkini İzmir’de “Emek, Laiklik, bağımsızlık, sosyalizm” başlıklı etkinlikle gerçekleştirdi. Kültürpark Fuar’da 19:00’da başlayan etkinliğin açılışını Tarihsel TKP Üyesi Kenan Doğan yaparken, Doğan konuşmasında temelleri 10 Eylül 1920’de Bakü’de Mustafa Suphi ve yoldaşları tarafından atılan TKP’nin bu topraklar için anlamından ve 100 yıllık birikimden bahsetti.

“AÇIK SÖYLÜYORUZ, PARTİ GÖREVE ÇAĞIRIYOR!”

Doğan’ın ardından konuşmasını yapan TKH MK Üyesi ve İzmir İl Başkanı Deniz Tütmez şunları kaydetti:

“Partimizin, işçi sınıfının biricik umudunun, göz bebeğimizin, Türkiye Komünist Partisi’nin 100.yılını kutlamak için yan yana geldik.  Hepiniz hoş geldiniz. Öncelikle 100.yıl çalışmaları için İzmir’in dört bir köşesinde alın teri döken, bu etkinliği örgütlerken katkı koyan tüm dostlarımızı, yoldaşlarımızı kutluyoruz. Herkesin emeğine sağlık. Bilinir ki komünistler için bugünleri birer takvim yaprağı olmaktan çıkartan, bugün bu iradenin mücadele içerisinde var edilmesidir. Bizler için yıl dönümü kutlamak yeni dönemde mücadelemizin yükseltileceğinin, aklını yüreğini ortaklaştırmanın ifadesidir. Ve elbette ne yapıyorsak, daha güçlü yapmak demektir. Bugün dünyada emperyalist-kapitalist sistemin krizlerinin derinleştiği, ideolojik olarak insanlığa yeni bir hikâye anlatamadığı bir dönemde, komünistler çok daha güçlenmek zorunda. Adaletsizlikler, eşitsizlikler, baskı, zulüm, savaş, yoksulluklar varsa komünistler, ekmek kadar su kadar ihtiyacımız olan sosyalizm bayrağını yükseltmek zorunda. Ülkemizdeki ekonomik kriz karşısında emekçiler gün geçtikçe daha fazla yoksullaşıyor, kapitalistler utanmadan yıllık kar oranlarını açıklıyor. İşsizlik, pahalılık, yoksulluk yüzünden koca bir emekçi halk sefalete mahkum ediliyorsa işçi sınıfının partisi büyümek zorunda. Geleceksizlik gençliği büyük bir karanlığa sürüklüyor, işsizlik alıp başını gidiyorsa komünistler bir gelecek umudu olarak daha yüksek sesle ortaya çıkmak zorunda. Kadın cinayetlerinden başka bir şey konuşamadığım şu dönemde, çok güçlü bir komünist parti çıkıp dur diyebilmek zorunda. Bunları hepimiz görüyor, yaşıyoruz, o yüzden de fazla söze hacet yok yoldaşlar.

Yoldaşlar, bizler söz veriyoruz. Tüm Türkiye halkına, emekçilerine, yoksullarına kadınlarına, gençlerine söz veriyoruz. Zorluklar devraldık ama yarın başka olacak! Ve biz yoldaşlar, Türkiye’nin aydınlık geleceğine; sosyalist bir Türkiye’yi bırakacağız! Çok güçlü, kitlesel, devrimci bir komünist parti bırakacağız geleceğe. Bu sözümüzü bugün bir kez daha ilan ediyoruz! Çağrımızdır yoldaşlar, dostlar: Türkiye Komünist Hareketi’nin kapıları tüm komünistlere açıktır! Açık söylüyoruz, Parti göreve çağırıyor! Bugünden itibaren İzmir’den  fabrikalarda, tüm iş yerlerinde, okullarda, mahallelerde parti daha güçlü adımlarla yürüyecek.  Yarın bizimdir!”

 

“ŞİMDİ TIPKI 100 YIL ÖNCE OLDUĞU GİBİ KOMÜNİST BİR PARTİYE İHTİYAÇ VAR”

Tütmez’in ardından konuşmasını gerçekleştiren TKH MK Üyesi Kurtuluş Kılçer ise şunları kaydetti:

“Temelleri 1920 yılında Bakü’de atılan ve Türkiye’nin en köklü partisinin, Türkiye Komünist Partisi’nin, Partimizin kuruluşunun 100. Yılını kutluyoruz. 100 yıl önce kurulan, ve 100 yıldır eşitlik, özgürlük, bağımsızlık, laiklik, adalet, kardeşlik mücadelesi veren, programında sınıfsız sömürüsüz bir ülke ve dünya yazan ve bunun için büyük bedeller ödemiş bir geleneğin yüzüncü yaşını kutluyoruz!

100 yıllık mücadele geleneği, dile kolay gelmesin. Bir asırlık tarihin nice bedelleri bulunuyor. Baskıyı, zulmü, cezaevini, işkenceyi, tutuklamayı, sürgünlüğü, ölümleri yaşadık, yaşandı, böylesi büyük bedeller ödenerek, bu ülkenin komünistleri bugüne geldi.

Kimse tarihimizi, geleneğimizi, değerlerimizi küçümsemesin. Kimse, bu değerlerin, geleneğin ve tarihin boşuna yaşandığını düşünmesin!

İşkencede öldürülen Mustafa Hayrullahoğlu’na borcumuz var!Faşistlerin kurşunuyla bombasıyla yaşamını yitirmiş Kemal Türklere, Talip Öztürk’e borcumuz var!12 Eylül zindanlarında kalan ve işkenceye direnen komünistlere, partili yoldaşlarımıza borcumuz var!1921’de Karadeniz’de korkunç bir katliama uğrayan Mustafa Suphilere, Ethem Nejatlara, 15’lere borcumuz var!

Sansaryan Han’da, siyasi şubede işkenceden geçmiş yüzlerce işçinin omuzlarında kurulan bir partiden, bir gelenekten bahsediyoruz!Sadece bedelleriyle değil aynı zamanda bu ülkenin kuruluşunda büyük bir etkisi olan bir gelenekten bahsediyoruz!

İşte 100 yıllık TKP mücadelesinin ortaya koyduğu değerler aslında ve aynı zamanda ülkemizin de kurtuluş reçetesidir!

Bugün irtica yeniden hortlamışsa, Ayasoya önlerinde tarikatlar ve dinciler sokaklara çıkmışsa, bugün ülkenin bütün değerleri bir avuç yandaş patrona peşkeş çekilmişse, ülkemiz tam bir haramiler düzenine dönüşmüşse, hilafet özentisi diyanet işleri başkanı, elinde kılıç şeriat fetihçilik propagandası yapıyorsa, saltanat özentesi başkanlık rejimiyle, Osmanlıcılık ve padişahçılık oynanıyorsa, bütün ekonomik kurumlarımız, fabrikalarımız, bankalarımız doğrudan emperyalist tekelleri teslim edilmişse, Tekel’i Amerikan İngiliz ortaklığına, Kaz Dağları emperyalist Alamos Gold şirketine, ülkenin şekeri Amerikan Cargil’e, Telekom Araplara, İstanbul’un arsaları Katarlılara, hatta Karadeniz’deki gaz bile borsaya açılıp yabancı sermayeye peşkeş çekilmişse, ülkemiz askeri ve siyasi bakımdan emperyalizme bağımlı kılınmışsa, işçi sınıfı ve emekçi halkımız her gün iş cinayetlerinde ölüyor, işsizlik ve yoksullukla cebelleşiyorsa, eğitim, sağlık, barınma, ulaşım, su bile her şey parayla alınır satılır hale getirilmişse, işte şimdi tıpkı 100 yıl önce olduğu gibi komünist bir partiye ihtiyaç var! 100 yıllık mücadeleyi geleceğe taşıyacak bir komünist partiye omuz verin çağrısıyla sözlerimi buradan bitiriyorum.”