TKH Genel Başkanı Aysel Tekerek: Sen kimsin AKP?

TKH Genel Başkanı Aysel Tekerek, AKP'ye seslenerek "Sen bu ülkenin geçmişinde olan geleceğinde olmayacak olansın. Sen, işlediği tüm suçların hesabını verecek olansın. Sen kim misin? 2023 ve 2053 vizyonu halk tarafından çöpe atılacak partisin" dedi.

TKH Genel Başkanı Aysel Tekerek: Sen kimsin AKP?

Türkiye Komünist Hareketi’nin (TKH) haftalık basın toplantısı TKH Genel Başkanı Aysel Tekerek’in katılımıyla canlı olarak gerçekleşti. Yurt ve Dünya’da öne çıkan başlıkların komünistlerin gözüyle değerlendirildiği toplantıda öne çıkan başlık AKP’nin siyasi karnesi oldu.

“AKP İKTİDARI İLE ÜLKEMİZ 20 YILINI KAYBETMİŞTİR”

Basın toplantına AKP’nin 2023, 2053 vizyon belgeleri ile başlayan Tekerek, “AKP iktidarı ile ülkemiz 20 yılını kaybetmiştir” diyerek şunları kaydetti:

“Basın toplantımızın ilk gündemi dün akşam kabine toplantısı sonrası AKP’li cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları ile ilgili olacak.

Bu açıklamada , Tayyip Erdoğan dedi ki, her alanda hizmet ederken bir yandan da 10, yıl, 20 yıl sonrasının vizyonunu oluşturduklarını. 2023 vizyonunun cumhuriyet tarihindeki en iddialı demokrasi ve kalkınma planı ile kamuoyunun karşısına çıktıklarını, şimdi de 2023’e 3 yıl kaldığını, 2023 vizyonu ile yollarına güvenle ve huzurla devam ettiklerini, şimdi 2053 vizyonu ile milletin karşısına çıkacaklarını, önlerindeki 30 yılın haritasının ortaya çıkacağını söyledi, Tayyip Eedoğan bir de dedi ki şimdi birileri çıkıp siz daha 2023 vizyonunu hayata geçiremediniz ne 2053 vizyonundan bahsedeceksiniz diyeceklerini, ancak istikamet doğru olduktan sonra diğerlerinin de mutlaka gerçekleşeceğini söyledi.

Biz Tayyip Erdoğan’ın söylediği gibi, çıkıp ta AKP’ye 2023 vizyonunu hayata geçiremediniz ne 2053’den bahsediyorsunuz demeyeceğiz.

Tam tersine, 2023 vizyonunu AKP, 2023’e 3 kala değil, 2023’e 5 kala 2018 yılında yapılan başkanlık seçimi ile hedefine varmıştır. Çünkü ne diyordu 2023 vizyonu, aynen alıntılıyorum bakınız “Geleceğin Türkiye’sini şekillendirecek yönetim modelinin ve sisteminin ne olduğu konusu ivedilikle değerlendirilmek durumundadır. Partili Cumhurbaşkanı, yarı-başkanlık veya başkanlık sistemleri bu çerçevede tartışılmalıdır.”

Bu belgenin yayınlanmasından tam 8 yıl sonra ülkede 1923 yılında kurulan Cumhuriyet fiilen bitirilmiştir. Ülkede artık bir Cumhuriyet yoktur.

Dahası var. Ne demişlerdi 2023 vizyonunda,  aynen aktarıyorum” Türkiye yeni anayasa sürecini tamamlamak zorundadır. Yeni anayasa bir tarihi zarurettir; hiç kimse, hiçbir siyasi parti bu zaruretten ve tarihi sorumluluktan kaçamaz.”  İşte bu vizyon maddesi 2023 3 kala değil 13 kala hatta hayata geçirilmiştir. Yetmez ama evetçiler başta olmak üzere evetçilerin AKP’nin arkasında saf tutması sonrasında, ülkenin başına gelenleri unutmadık değil mi?  Yargıda FETÖ hegomanyasının önü bu değişiklikle açıldı. 12 Eylül Anayasasından da geri bir anayasa ile ülke yönetiyorlar diyeceğiz ama son AYM kararında da görüldüğü gibi kendi yaptıkları, pişirdikleri, hazırladıkları Anayasayı bile yemiyorlar, umursamıyorlar uygulamıyorlar.

Örnekler çok ama son olarak şunu ekleyelim  Ne diyordu 2023 vizyonu, “Biz AK Parti olarak, özel sektörümüzün önünü açacak politikaları uygulamaya devam edeceğiz.” Bu başlıkta da başladıkları gibi aynen yola devam ediyorlar.  Özel sektörün önünü kamu kaynaklarını  peşkeş çekerek açıyorlar bu da yetmiyor vergi afları ile borç siliyorlar, bu da yetmiyor, KHK lar eli ile , yasalar eli ile özelin hukuki ve ticari tüm ihtiyaçlarını anında karşılıyorlar.

Şimdi gelelim 2053 vizyonuna, Cumhurbaşkanı az önce de belirttim diyor ki istikamet doğru oldukça diğerleri de gerçekleşecektir.

İşte iki sihirli kelime. İstikamet ve diğerleri.

Önce diğerlerinden  başlayalım. Aynı 2023 vizyonunda hak, hukuk, adalet, eğitim, sağlık, kalkınma başlıklarına o kadar hedef var ki işte bunlar diğerleri oluyor.  İleri demokrasi, milli birlik ve kardeşlik süreci, değişim, reform, kapsayıcı siyaset kelimelerinin bolca geçtiği bu hedefler , biz komünistler daha o zamanda söylemiştik ama şimdi de söyleyelim. AKP’nin yola devam etmesi için arkasına almak zorunda toplumsal meşruiyet için kullanıldı.  AKP bu yalanları ile en zorlu dönemeçleri seçimler ve halk oylaması gibi araçlarla çok rahat bir şekilde döndü.  Dinci, işbirlikçi ve sermaye partisi olan AKP’den demokrasi bekleyenler yanıldı ve bu yanılgı AKP’ye şimdi 2053 den bahsetmesine mal oldu.  Bir tek komünistler bu rüzgara karşı ilkeli bir şekilde durabildi.

Şimdi istikamete gelelim. AKP’nin 2053 istikameti 2023 ile aynı istikamettir. Adı üzerinde AKP en az bu ülkeyi 30 yıl daha yönetmek istediğini söylemektedir.  İstikamet daha fazla gericilik, daha fazla sömürü, daha fazla emperyalizm uşaklığıdır. Bunda hiç şüphe yoktur.  2023 belgesinde olduğu gibi biraz önce sıraladığım diğerleri yani , haklar , özgürlükler gibi kavramlar bu istikametlerin devamı için birer makyaj olarak kullanılmaya da devam edecektir.

AKP iktidarı ile ülkemiz 20 yılını kaybetmiştir. Sermaye sınıfı 40 yılda kazanacağını bu 20 yılda kazanmıştır. Ülkemiz bu 20 yılda ne söyledikleri gibi barıştan yana olmuş, ne söyledikleri gibi adalet timsali olmuş ne de söyledikleri gibi kalkınma örneği olmuştur. Tam tersi hale gelmiştir.

Bu nedenle 2023 vizyonu Yeni Osmanlıcılık ise 2053 vizyonu da Osmanlıdan da geriye gidişin belgesi olacaktır.

Ve bu süreç durdurulmalıdır. Durdurulacaktır.

Ve bu süreç AKP’ye 2002 ruhuna dön çağrıları yapanlarla değil, Onun gibi, NATO’cu , özelleştirme yanlısı olanlarla değil, ABD ve AB’ye bakamdan adım atmayanlarla değil, sosyalist siyaset ile durdurulacaktır.”

“SEN İŞLEDİĞİ TÜM SUÇLARIN HESABINI VERECEK OLANSIN”

Tekerek, AKP Gençlik Kollarının hazırladığı “sen kimsin” videosunu hatırlatarak, “Sen bu ülkenin geçmişinde olan geleceğinde olmayacak olansın. Sen, işlediği tüm suçların hesabını verecek olansın” dedi.

Tekerek konuyla ilgili şunu kaydetti:

“AKP Gençlik Kollarının ‘Sen kimsin’ başlığında paylaştığı videoyu biliyorsunuzdur. Madem kim olduklarını bu kadar önemsiyorlar biz de onlara kim olduklarını anlatalım yeri gelmişken.

Sen kimsin biliyor musun AKP;

Sen, halkın fabrikalarını ‘Babalar gibi satarım’ diyen Kemal Unakıtan’sın.

Sen ‘Ananı da al git’ diyen Cumhurbaşkanısın.

Sen ‘AKP’ye oy verin, cennetin anahtarı cebinize girsin’ diyen  Mustafa Göktaş’sın

Sen, intihar teşebbüsünde bulunanların işe alındığı söylenince cevap olarak ‘Biz kimseyi böyle işe almıyoruz. Çatıya çıkana atla diyoruz. Atlıyor’ diyen Murat Zorluoğlu’sun

Sen, sohbet ettiği vatandaşa ‘Sizi biz Müslüman yaptık’ diyen Hayrettin Güngör’sün.

Sen, ‘AKP’den önce kadının adı yoktu’ diyen Özlem Zenginsin.

Sen, ‘Ulan fakirler beni rahatsız etmeyin’ diyen Mehmet Salih Saraç’sın.

Sen, ‘Örtüsüz kadın ya satılıktır ya kiralıktır’ diyen Süleyman Demirci’sin.

Sen, Ensar Vakfında çocuklar istismara uğrayınca ‘Bir kere yaşanmış bir olay’ diyen Sema Ramazanoğlu’sun

Sen, ‘17 Nisan günü savaşı kazanınca bunların karıları ve kızları  ganimet olarak Evetçilere helaldir’ diyen  Ömer Akbayrak’sın.

Yani sen bu ülkenin geçmişinde olan geleceğinde olmayacak olansın. Sen, işlediği tüm suçların hesabını verecek olansın. Sen kim misin? 2023 ve 2053 vizyonu halk tarafından çöpe atılacak partisin.”

“GELİN AKP’YE, PATRONLARA, EMPERYALİSTLERE, BU DÜZENE KİM OLDUĞUMUZU HEP BİRLİKTE GÖSTERELİM”

Basın toplantısının sonunda yurttaşlara seslenen Tekerek; “Biz komünistler , eşitlikten aşağısı kurtarmaz diyen, özgürlük sosyalizmde diyen, laiklik mücadelesini geriye atmayan, işçinin emekçinin, kadının, gencin, insanca yaşayacağı tek düzeni sosyalist düzeni kurmak için mücadele verenleriz. Gelin AKP’ye, patronlara, emperyalistlere, bu düzene kim olduğumuzu hep birlikte gösterelim.” diyerek şunları kaydetti:

“Değerli yurttaşlarımız, kaybedecek zamanımız yok. Komünistlere hak verip, örgütlenmemek, Sadece AKP’den kurtulmak için başka piyasacı aktörlerde umut aramak , AKP gitsin de bir sonra sosyalist seçeneği düşünürüz demek unutmayın ki AKP’yi güçlendiren bir tutumdur. Bugün AKP, halkı sokağa dökmeyeceğiz diyen CHP’den korkmamaktadır. Bugün AKP’ ne Meral Akşener, ne Babacan ne de Davutoğlu korkutmaktadır. AKP geçmişte, bir Tekel Direnişi’nde bir de Gezi Direnişi’nde tam anlamıyla etekleri tutuşmuş bir partidir.
Yani işçiler, yoksul halk, gençler , kadınlar AKP’yi iki defa zora sokmuştur. Bu zorluk yine halkın örgütsüz olması ile AKP tarafından aşılmıştır.

Şimdi biz soralım.
Örneğin Denizli Valisine  ‘tek kuruş siftahım yok gebermek istiyorum’ diyen yurttaşımıza biz soralım. Sen kimsin diye. Sen haklı isyanı ile yaşamdan umudu kesen bir esnafsın. Ama örgütlendiğinde , hakkını aradığında yaşamını bu haramilerin elinden alacak güçsün.
Biz soralım yine;
TV mikrofonlarına cebini göstererek, Berat Albayrak’a en güzel cevabı veren kardeşim. Sen kimsin? Her şeyin farkında , yalanlara inanmayan bir yurttaşsın. Ama örgütlendiğinde yüzünü sosyalizme döndüğünde, uzun çöpten hakkın alacak tek güçsün.
Biz soralım yine;
Bu aşağılık düzenin seni yardıma, sağlığın için, barınman için, eğitimin için sosyal medya alanlarında dayanışmaya mecbur bıraktığı kardeşim. Sen kimsin? Çaresiz bırakılmış, tüm insani haklarından mahrum bırakılmış bir yurttaşsın. Ve milyonlarcasın. Ama yerim sosyalizmdir dediğin anda, düzeni tek tekmenle devirecek güçsün.
Soralım;

Tatava yapma geç diyen kardeşim. Sosyalist seçeneği bilen ama görmezden gelen kardeşim Sen kimsin? AKP karşıtlığını ile mücadelesini sınırlayan, düzen muhalefetinden umut besleyen, her fırsatta elim kıırlsaydı diyen ama ilk fırsatta her şey çok güzel olacak umuduna bel bağlayansın. Ama özelleştirmecilere, piyasacılara, AB’cilere, ABD’cilere, sözde laiklere tatava yapma dediğin anda ülkeyi gerçek bir bahara da çevirecek olansın.

Peki biz kimiz?

Biz komünistler , eşitlikten aşağısı kurtarmaz diyen, özgürlük sosyalizmde diyen, laiklik mücadelesini geriye atmayan, işçinin emekçinin, kadının, gencin, insanca yaşayacağı tek düzeni sosyalist düzeni kurmak için mücadele verenleriz. Gelin AKP’ye, patronlara, emperyalistlere, bu düzene kim olduğumuzu hep birlikte gösterelim.”