TKH: Emekçi halkımız ve güzel ülkemiz bunlara layık değildir

TKH tarafından yapılan açıklamada "Ekonomik rant için kentlerimizi ölüm makinelerine çevirenler utanmadan yaşanan faciadan siyasi rant kapmak için yarışmaktadırlar! Emekçi halkımız ve güzel ülkemiz bunlara layık değildir!" denildi.

TKH: Emekçi halkımız ve güzel ülkemiz bunlara layık değildir

Türkiye Komünist Hareketi (TKH) İzmir’de yaşanan deprem felaketinin AKP iktidarı tarafından siyasi ranta dönüştürülmesine ilişkin bir açıklama yayımladı. Açıklamada, plansız ve bilim dışı bina yapımının ana kaynağının kapitalizmin rant gerçeği olduğu vurgulanırken, “Ekonomik rant için kentlerimizi ölüm makinelerine çevirenler utanmadan yaşanan faciadan siyasi rant kapmak için yarışmaktadırlar” denildi.

“Emekçi halkımız ve güzel ülkemiz bunlara layık değildir” başlığıyla yayımlanan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

İzmir’de yaşanan deprem felaketi, ülkemizin üç gerçeğini bir kez daha ortaya koymuştur. Birincisi, plansız, bilim dışı ve rant dayalı kentleşme gerçeği gözler önüne serilmiş; ikincisi, deprem sonrası başta arama-kurtarma olmak üzere yardım ve deprem felaketine müdahalede yaşanan plansızlık, koordinasyonsuzluk, yetersizlik görünür hale gelmiş ve üçüncüsü de burjuva siyasetinin bir afet karşısında bile “siyasi rant” elde etmek için sergilediği ucuzluk bir kere daha ortaya çıkmıştır.

Halkımız, geçmişte yaşanan deprem felaketlerinin onca dersi orta yerde dururken İzmir’de yaşanan depremde de benzer bir tablonun ortaya çıkmasını sorgulamalıdır.

Yaşanan facianın asıl nedeni, ülkemizin üzerinde yer aldığı deprem kuşağında meydana gelen depremler değil, doğrudan ranta ve patronların kâr hırsına kurban edilen kentleşme ve binalardır. Zemin etütlerini ve teknik kontrolleri hiçe sayıp imar izni veren belediyeler ve bakanlıklardan, binaları yapan patronlara kadar herkes suçludur! Depremin merkezine 80 km uzaklıkta olmasına rağmen büyük yıkım yaşanan İzmir’in Bayraklı ilçesini imara açanlar, buraya bina dikenler, çürük raporuna rağmen binaların yıkımını gerçekleştirmeyenler bellidir! Bayraklı ilçesinin aynı zamanda İzmir’in gökdelen ve AVM merkezi yapanlar da ve bu duruma izin verenler de herkesin malumudur!

Plansız ve bilim dışı bina yapımının ana kaynağı ise kapitalizmin rant gerçeğidir!

Deprem felaketi sonrası arama-kurtarma, yardım ve müdahalede yaşanan koordinasyonsuzluk, plansızlık ve yetersizlik ise bugün yerel belediyelerin, AFAD’ın, bağlı bulunduğu İçişleri Bakanlığı’nın, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, Kızılay’ın nasıl bir zihniyetle yönetildiğini gözler önüne sermiştir. Deprem sonrası yaşanan “yardım” kaosu ülkemizde AFAD’ın kimler tarafından ve nasıl yönetildiğini de göstermektedir. AFAD’ın, Valiliğin, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ve Kızılay’ın İzmir ilinin bütününde daha büyük bir yıkımın yaşanmadığı bir tabloda bile hazırlıksız kalması izah edilemez!

Bütün bu gerçekler bir yana, deprem sonrası yaşanan facia sırasında başta AKP ve CHP’nin, bakanlıklar ve belediyeler üzerinden, siyasi rant kapma yarışı tam bir utanmazlık, popülist ve ucuz siyasetin en önemli örneğidir. Depreme müdahale ve yardım yerine elinde kepçe çorba dağıtmayı, yıkılmış bina üzerinden telefonla poz vermeyi ya da afet koordinasyon toplantısının videolarını yayınlamayı iş sayanlardan ülkemize herhangi bir hayır gelmez!

Ekonomik rant için kentlerimizi ölüm makinelerine çevirenler utanmadan yaşanan faciadan siyasi rant kapmak için yarışmaktadırlar!

Emekçi halkımız ve güzel ülkemiz bunlara layık değildir!