Tekirdağ'daki likit tank çiftliği projesi için 'çevresel felaket' uyarısı

Marmara Adaları Kültür ve Dayanışma Derneği, Tekirdağ Limanı'da kurulması planlanan likit tank çiftliğine ilişkin bir açıklama yayımlarken, açıklamada projenin bir çevre suçu niteliği taşımakta olduğu ifade edildi.

Tekirdağ'daki likit tank çiftliği projesi için 'çevresel felaket' uyarısı

2018 yılında özelleştirilerek CEYPORT Tekirdağ Limanı adını alan Tekirdağ Limanı’da kurulması planlanan likit tank çiftliğine ilişkin, Marmara Adaları Kültür ve Dayanışma Derneği bir açıklama yayımladı. Yönetim Kurulu Üyesi ve Dernek Sözcüsü Doç. Dr. Pınar Pelin Giritlioğlu imzası ile yayımlanan açıklamada, projenin tüm Tekirdağ kıyıları ve etki alanı için önemli çevresel tehditler oluşturduğu belirtilirken, gerçekleşmesi durumunda oluşacak etkiler şöyle özetlendi:

“Kimyasalların depolanacağı alanın 500 metre ötesinden aktif fay hattı geçtiği bilinen projenin
gerçekleşmesi durumunda, bölgenin denizle bağlantısı kesilecek, bölgede yer alan okullar, stad ve Adalet
Sarayı gibi birçok kamu yapısı risk altına girecek, limana gelen gemilerin atıklarının depolanması da proje
kapsamında bulunduğundan, bölgede halk sağlığı açısından süreç içinde büyük bir tehdit oluşacak, proje
alanı ve çevresindeki tüm deniz eko-sistemi etkilenecek ve Marmara denizindeki deniz canlılarının bir
kısmı bu projenin etkisiyle yok olacaktır. İşletme aşamasında tankların oluşturacağı endüstriyel atık
suların deşarjının da ne şekilde yapılacağı tam olarak belli değildir. Dahası, birinci derece deprem bölgesi
olan kentte, olası bir deprem esnasında tankların denizde yaratacağı kirliliğin boyutları, telafisi imkânsız
bir çevresel felakete zemin hazırlayacaktır.”

Bu projenin bir çevre suçu niteliği taşımakta olduğu ifade edilerek açıklamada şunlar kaydedildi:

“Bir sahil kenti olan Tekirdağ’da, halkın kıyı ile güçlü bir ilişkisi söz konusudur. Tekirdağ sahili, bu
anlamada boydan boya bir rekreasyon alanı olarak hizmet vererek, halkın gündelik yaşam pratiği içinde
büyük bir yer kaplamaktadır. Söz konusu proje, Tekirdağ ve bölge halklarının yaşam hakkı gasp eden,
denizle ilişkisini kesen, deniz ekosistemini tahrip eden ve etki alanı Marmara Adalarını da içine alan bir
çevre suçu niteliği taşımaktadır.

Tekirdağ’da söz konusu projeye karşı çevre mücadelesi veren sivil toplum kuruluşlarının yanında
olacağımızı ve sürecin yakından takipçisi olacağımızı basına ve kamuoyuna saygıyla duyururuz.”