TBMM Araştırma Komisyonu Rabia Naz raporunu tamamladı:

TBMM Araştırma Komisyonu raporunda Rabia Naz Vatan’ın ölümüne yol açan yaralanmaların ‘düşme sonucu gerçekleşme ihtimali olduğu’ ifade edilirken, nasıl düştüğü konusuna ise açıklık getirilemedi.

TBMM Araştırma Komisyonu Rabia Naz raporunu tamamladı:

TBMM Rabia Naz’ın Ölümü Başta Olmak Üzere Şüpheli Çocuk Ölümlerini Araştırma Komisyonu, aylardır süren çalışmalarını tamamlayarak raporunu hazırladı.

Rabia Naz’ın ölümüne ilişkin Adli Tıp, emniyet, üniversiteler başta olmak üzere olayı inceleyen tüm kurum ve kuruluşların raporları ile olaya ilişkin fotoğraflar, krokiler ve haritalara yer verilen raporda, tanık ifadeleri ve komisyonun tespitleri önemli yer tuttu.

“TERASTAN DÜŞMESİ MUHTEMEL”

Raporda, Rabi Naz’ın kemik kırıkları ve yol durumu dikkate alındığında ‘Trafik Kazası’ sonucu yaşamını yitirdiği ihtimalinin düşük olduğu ifade edildi. Raporda, ‘dakikalarla sınırlı bir zaman sürecinde Rabia Naz’a başka bir yerde bir aracın çarparak bulunduğu yere getirip bırakması ihtimalinin olamayacağı’ değerlendirmesi yapıldı. Rabia Naz’ın yaşadığı apartmanın yan cephesinden düşme ihtimaline ilişkin olarak da “Vücudunda meydana gelen ve ölümüne neden olan yaralanmaların ikametinin bulunduğu binanın terasından yan tarafta bulunan fındıklık alana düşme sonucu gerçekleşme ihtimalinin kuvvetle muhtemel olduğu değerlendirilmektedir” denildi.

Özellikle olay yeri incelemeye ilişkin eksikliklerin vurgulandığı raporda, Rabia Naz’ın nasıl düştüğüne açıklık getirilemedi.

“TAŞINMIŞ OLABİLİR”

Raporda, Rabia Naz’ın bulunduğu yere sürünerek gelip gelmediği konusunda ise şaşırtıcı tespit yapıldı. Uzmanların sürünerek gelme ihtimali olduğunu belirttiğine değinilen raporda, “Ancak Şermin Dede’nin Rabia Naz’ı gördüğünde ‘sanki biri tarafından bulunduğu yere bırakılmış gibi olduğu’ izlenimi edinmesi, yaralanmasının ağır, hareket kabiliyetini oldukça kısıtlar nitelik ve ağırlıkta olması gibi hususlar nazara alındığında Rabia Naz’ın düşmüş olduğu fındıklık alandan bulunduğu yere taşınmış olabileceği, olaya ilişkin en yakın görgü tanığı olan Mürsel Küçükal’ın sonradan alınan beyanında ilk ifadesinden farklı anlatımlarda bulunması ve bu anlatımlarda başkaca bir şahıstan söz etmemiş olması nedeniyle Rabia Naz’ın düştüğü yerden Mürsel Küçükal tarafından bulunduğu yere taşınmış olma ihtimalinin de olduğu değerlendirilmektedir” ifadesi yer aldı.

“İNTİHARA MEYLİ YOK”

Raporda, Rabia Naz’ın yaşadığı apartmanın ön cephesinden atlaması veya intihar etme olasılığına ilişkin değerlendirme de yapıldı. Dikkatsizlik sonucu dengesini kaybederek düşmesinin fiziken mümkün olmadığı, buradan kendisinin atlama denemesi yapma ihtimalinin de düşük olduğu vurgulanan raporda, Rabia Naz’ın intihara meyilli bir yapısı olmadığı da dile getirdi. Raporda, Rabia Naz’ın terastan itilme ihtimali konusunda da herhangi bir tespit olmadığı dile getirildi.

Raporun sonuç ve öneriler bölümünde ise olay yeri incelemede karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri yer aldı.

SORUŞTURMADAKİ EKSİKLİKLER

Raporda komisyonun soruşturmaya yönelik tespit ettiği bazı eksiklikler şöyle sıralandı;

  • Olay yerinde inceleme yapan kolluk ekiplerinin ve savcılığın olayı tüm yönleriyle inceleme hususunda gerekli özeni göstermediği görülmüştür.
  • Olay mahalli olan Vatan Apartmanının çatısına ilk çıkan görevlilerin kamera kaydını kullanmadığı tespit edilmiştir. Bu sebeple görevlilerin çatıya çıktığı sırada çantanın orada olduğu veya çantanın çatıya sonradan çıkarılıp çıkarılmadığı tespit edilememiştir.
  • Rabia Naz’ın yerde yaralı olarak bulunmasından sonra olay yerine gelen polislerin Rabia Naz’ın ayakkabısını delil torbasına koymaması sebebi ile ayakkabı altındaki beyaz tozlar ile çatıdaki çimentonun eşleştirilemediği tespit edilmiştir.
  • Olay mahalli olan binaya olaydan sonra birçok vatandaşın girip çıktığı ve Rabia Naz’ın düştüğü düşünülen fındıklık alanda birçok vatandaşın inceleme yapması sebebi ile delil olabilecek izlerin kaybolduğu tespit edilmiştir.
  • Olaya ilişkin bilgisi olabileceği değerlendirilen bazı tanık ifadelerinin geç alındığı ve DNA incelemesinin geç yapıldığı Filiz Kerestecioğlu Demir tarafından dile getirilmiştir.