Tarihsel TKP üyesi Muharrem Kahraman: TKP'nin 100. yılında bu ipi göğüsleyecek işçi sınıfının partisi TKH’yi selamlıyorum

Burjuvazinin artık miadını doldurduğu gün gibi açıktır. Düzen solu tarihinden beri yapmış olduğu gibi işçi sınıfını oyalayarak ve gazını alarak sistemin devamını yani sömürü çarklarının dönmesini sağlamaktadır. Burdan baktığımızda emekçilerin ve işçi sınıfının tek alternatifi örgütlü devrimci mücadeledir.

Tarihsel TKP üyesi Muharrem Kahraman: TKP'nin 100. yılında bu ipi göğüsleyecek işçi sınıfının partisi TKH’yi selamlıyorum

Cam işçisi, Tarihsel TKP üyesi Muharrem Kahraman ile mücadele sürecini ve Parti’nin 100. yılına dair görüşlerini konuştuk.

Parti ile tanışmanızı anlatır mısınız?

1951 yılında Sivas İmranlı Avşar köyünde doğdum. 1965’te İstanbul’un Paşabahçe semtine geldim. 1976 senesinde Paşabahçe Şişecam fabrikasının kristal cam bölümüne girdim Kısa süre sonra iş yerinde sendikal faaliyetlerde aktif rol oynadım. O zamanlar birlikte hareket ettiğimiz Hasan Basri Babalı, İsmail Kaya, İbrahim Eren, Süleyman Önder ve diğer arkadaşlar ile beraber sendikal mücadele ediyorduk. Mücadele içerisinde her serviste komiteler oluşturduk. Sendikal mücadele içerisinde TKP ile tanışmam İsmail Kaya ve İbrahim Eren yoldaşların vesilesi ile oldu.

Bir cam işçisi olarak sınıf içerisinde ne tür faaliyetlerde bulundunuz?

Toplu sözleşme zamanı işverene karşı iş yavaşlatma ve yemek boykotları örgütlüyorduk. Fabrikanın içerisinde işveren panosu vardı. Burada boykot karşıtı bildiriler asılıyordu, sendikanın bilgisi dahilinde biz bildirileri kaldırıyorduk. Mücadelemiz sırasında İKD ve İGD’li arkadaşların desteği bizi daha da güçlendirdi. Toplu sözleşme görüşmelerimiz başarılı sonuçlandı ve kazanımlarımız aldık. Burada dikkat edilmesi gereken iki sendikanın kasa ve kafa birliği idi: DİSK’e bağlı Hürcam-İş ve Türk-İş’e bağlı Kristal-İş.

Partili mücadelede ne tür görevler üstlendiniz?

Daha sonrasında Parti’de birçok görevlerde bulundum Atılım döneminde sorumlumuz tarafından baskı öncesi Atılım’ın içeriği bize gelirdi. O dönemler birebir görüşürdük ve buluşmada en fazla 3 dakika beklerdik. İçeriği aldıktan sonra baskı için yoldaşlara götürürdüm. Yoldaşlar çoğaltıp dağıtıma hazır hale getirirdi. Yayınları tüplerin içerisine koyup tüpçü gibi bana verilen listedeki isimlere bırakırdım.

Parti’nin 100. yaşına dair neler söylemek istersiniz?

Burjuvazinin artık miadını doldurduğu gün gibi açıktır. Düzen solu tarihinden beri yapmış olduğu gibi işçi sınıfını oyalayarak ve gazını alarak sistemin devamını yani sömürü çarklarının dönmesini sağlamaktadır. Burdan baktığımızda emekçilerin ve işçi sınıfının tek alternatifi örgütlü devrimci mücadeledir. TKP’nin 100. yılında bu ipi göğüsleyecek işçi sınıfının partisi Türkiye Komünist Hareketi’ni (TKH) selamlıyorum. 13 Eylül’de Kartal’da TKP’nin ve ülkedeki sosyalist komünist devrimci mücadelenin 100. yılını hep beraber kutlamaya davet ediyorum.