Tarihsel TKP üyesi Kanber Söğüt: Anı biriktirmek için değil emekçilerin lehine bir tarih yazmak için mücadele ettik

TKH, tarihsel TKP’de olduğu gibi Türkiye işçi sınıfının ve emekçi halkın daima yanında olacaktır. Mücadelemiz boyunca biriktirdiklerimizi yalnızca anılar kitabı haline getirilsin diye biriktirmedik. Anı biriktirmek için değil emekçilerin lehine bir tarih yazmak için mücadele ettik. Ve daha işimiz bitmedi...

Tarihsel TKP üyesi Kanber Söğüt: Anı biriktirmek için değil emekçilerin lehine bir tarih yazmak için mücadele ettik

Tarihsel TKP üyesi Kanber Söğüt’ten İGD ile tanışmasını, TKP’ye üyelik ve mücadele süreçlerini, likidasyon sonrasını ve Parti’nin 100. yılına dair görüşlerini dinledik.

Kanber abi merhaba, sizden öncelikle İGD’ye nasıl üye olduğunu ve sendikal çalışmada ne gibi faaliyetlere katıldığını dinleyebilir miyiz?

1962 yılında Erzincan’da doğdum. 1976 yılında henüz 14 yaşındayken bir fabrikada metal işçisi olarak çalışmaya başladım. Oturduğum mahalledeki İGD’li arkadaşlarla tanışma fırsatı yakaladım ve İGD’ye üye kaydımı yaptırdım. Üye olduktan sonra çalışmakta olduğum fabrikada diğer arkadaşlarla Maden-İş sendikası olarak örgütlenme çalışmalarına başladık. Maden-İş sendikasının örgütlenmesini yaptığım için işten çıkarıldım ancak daha sonra girdiğim başka bir fabrikada  örgütlenme çalışmalarına devam ettim. Ayrıca bulunduğum semtte siyasi çalışmalarda da aktif rol aldım.

Parti ile tanışmanız ve üyelik süreciniz nasıl gerçekleşti?

1977 yılında İGD ile ilk kez 1 Mayıs mitingine katıldığımda “TKP’ye özgürlük” ve “141-142’ye hayır” pankartı altında yürüdüm. Daha sonra Kartal’da İGD örgütlenmesine başladık. Örgüt bağlarını güçlendirmek için çeşitli sosyal aktiviteler düzenliyorduk. 1981 yılında askere gittim. Askerden geldikten sonra tekrar örgüt çalışmalarına başladım. 1983 yılında İGD’li arkadaşlar vasıtasıyla TKP ile ilk kez tanıştım. Arkadaşlar partinin ilkelerini ve programını bana anlattılar. Partinin ilkelerinin benim benimsediğim ilkelerle oldukça uyuşmasından dolayı partiye üye olma kararı aldım. TKP ve TİP’in birlik kararı sonrası birleşme çalışmalarına Kartal ilçesinde başladık. Aynı zamanda Kartal’da Adımlar Dergisinin temsilciliğini açtık. Kartal’da işçi arkadaşları örgütlemek için iletişime geçerek parti programımızı anlattık.

Peki TBKP ile gelen likidasyon sürecinden ve sonrasından biraz bahseder misin? Çalışma yürüttüğünüz alanda yansımaları nasıl oldu?

TBKP’nin kurulmasına tanıklık ettim ve birleşme sonrasında bu partide de çalışmalara devam ettim. Ancak bu süreçte yeni partide çoğu kez anlaşmazlıklar yaşıyorduk. Kurulan yeni parti geleneksel Komünist Parti programından oldukça uzaktı. Oluşturulan yeni parti programının bize oldukça ters gelen yönleri mevcuttu. İlkelerin soyutlaştırıldığı ve işçi sınıfının adının dahi geçmediği bir içerik mevcuttu. Sosyalizme sırt çevrilmeye başlandığını gösteren somut bir durum oluştuğu görüşüne bu likidasyon sürecinde varmıştık. Bu dönemde Nabi Yağcı ve Nihat Sargın’ın verdikleri demeç ve röportajlar da zaten sürecin kanıtı niteliğindeydi.

Genel olarak belirttiğim sorunlarla birlikte bulunduğum ilçe örgütünde de kimi sorunlar yaşamaktaydık. Örnek olarak Kartal ilçesinde TİP‘li arkadaşlarla birlikte bir gece düzenlemiştik. Düzenlenen gecede kendi fikirlerimizi belirttiğimiz gençlik örgütümüze ait olan Yeni Kuşak dergisi vb. yayınların bulunduğu bir stand açmıştık. TİP’li arkadaşlar bu duruma karşı çıkarak ortak bir fikir birliğine varıp yayın yapmamızı istediler. Ancak onların da Yarın dergisi adında bir dergileri mevcut olduğundan biz de bu duruma karşı çıkmıştık. Daha sonra kendi aramızda aldığımız kararla yayınlarımıza kaldığı yerden tekrar devam etme kararı alıp satışlarına devam ettik.

TBKP içinde 1991 yılına kadar örgütleme çalışmalarına devam ettim. 1991 Yılında Anayasa Mahkemesi tarafından TBKP kapatıldı. Bu nedenle belli bir süre siyasete ara verme kararı aldım.

2007 yılında tekrar TKP’nin Kartal ilçe örgütüne yasal olarak üye oldum ve çalışmalara başladım. 2014 yılındaki ayrışmadan sonra Türkiye Komünist Hareketi’ne üye oldum. Türkiye Komünist Hareketi’ne (TKH) üye olmamın nedeni tarihsel TKP ilkeleriyle benzerliğinin olmasıdır. TKH, tarihsel TKP’de olduğu gibi Türkiye işçi sınıfının ve emekçi halkın daima yanında olacaktır.

Türkiye Komünist Hareketi (TKH), Parti’nin 100. yılı kutlaması için emektar komünistlere 100. Yıl Komitelerinde bir araya gelme çağrısı yaptı. Bu çağrıyla ilgili görüşlerini alabilir miyiz?

Kesinlikle doğru bir karar alındığı düşüncesindeyim. Çünkü biz emektar komünistler olarak birlik olup genç kuşaklara bilgi ve birikimimizi aktararak fayda sağlamamız gerektiği düşüncesindeyim.

Mücadelemiz boyunca biriktirdiklerimizi yalnızca anılar kitabı haline getirilsin diye biriktirmedik. Anı biriktirmek için değil emekçilerin lehine bir tarih yazmak için mücadele ettik. Ve daha işimiz bitmedi…

Son olarak 13 Eylül’de Kartal’da yapılacak mitingi hakkında ne söylemek istersin?

Az önce belirttiğim gibi partimizin yüz yıllık bu onurlu mücadele geçmişinin geleceğe taşınması çok ama çok önemli. 100. Yıl etkinliği bir açıdan da böyle bir anlam taşıyor. Yüz yılllık mücadelenin çeşitli dönemlerinde emek vermiş tüm komünistleri çevreleriyle birlikte bu büyük etkinliğimize katılmaya davet ediyorum