Soylu yine AYM'ye çattı: Rezil bildiriye düşünce özgürlüğü dediler

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Açıklamalarında AYM'ye çatmayı ihmal etmeyen Soylu, AYM'nin akademisyenlerin bildirisini düşünce özgürlüğü saymasını hedefine aldı.

Soylu yine AYM'ye çattı: Rezil bildiriye düşünce özgürlüğü dediler

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, atıldığı bir televizyon programında açıklamalarda bulundu. Süleyman Soylu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:

‘İKNA METODUMUZ 700’Ü AŞTI’

“Çok mesafe alındı ve çok ciddi çaba sarf edildi. Cumhurbaşkanımızın 15 Temmuz sonrası ortaya koyduğu teröre karşı konsept bambaşka bir konsept. İkna metodumuz 700’ü aştı. Terör örgütünün içini karıştıran, PKK’nın psikolojisini çökerten, güveni azaltan önemli bir adım. Bu yıl o da 162 oldu. 3 yılda 700’ü aştı. Sadece ikna yöntemiyle. Ne yapıyoruz? Aileleriyle temas kuruyoruz. Mutlaka aileleriyle temasa giriyorlar çünkü. Bu terör örgütüne gitmelerini engelleniyor.”

‘İHA TEKNOLOJİSİNİ BİZDEN İYİ KULLANABİLEN YOK’

“Şimdi bir taraftan İHA, 2017 Mart Ocak aylarında bir söz söyledim, “Terör örgütüne büyük darbe vuracağız, bitireceğiz” Türkiye’nin üst bir teknoloji kabiliyeti elde etmesini başardı. Onur duydum. İHA teknolojisini dünyada bizden daha iyi kullanabilen yok. Muhteşem bir tabloyu Türkiye bu noktada ortaya koyuyor. Bu olunca sahadan gelen istihbarat artıyor. Yaptığımız bir çok iş var fakat onlar içimizde gelişen işler. Şırnak-Hakkari operasyonları bizim için önemlidir. Şu anda orda görev yapan paşalarımızın tamamı gönüllü gitti. Tayin ile gitmedi. Orada terörü bitirmeye gitti”

YOL YAPTIK, KÖPRÜ YAPTIK EDEBİYATI

“Cizre’de bir iş adamı geliyor. 500 kişilik tekstil fabrikası kurmak istiyor. Eğer orada istikrarsızlığı görse yaparım der mi? Demez. Keza ayakkabı sektörü, keza diğer sektörler. Bölgede madenler çalışmaya başladı. Madenler Türkiye’nin enerjisine katkı sağlamaya başladı. Bütün bu herkesin moralini yükseltiyor. Çocukların hayalleri yükseldi. Orası bambaşka bir Türkiye’ye doğru gidiyor. Bizim ekonomimizin sıçrama dönemine geldiğini düşünüyorum. Türkiye’nin altyapısı, oluşturduğu dinamik büyük bir sıçramayı getirecek. Bunu herkes görüyor. Bugün İHA yapıyoruz, bugün Çanakkale Köprüsü yapıyoruz. Libya’dayız. Bizim burnumuzu götürürler miydi Irak’ın 20-25 km içerisine. Buradaki en önemli noktalardan bir tanesi de. Özellikle tekstilde Orta ve Güney Doğu Anadolu’da büyük bir sıçrama yaşanacak.”

YİNE HEDEFTE AYM

“Bizim Anayasa Mahkemesiyle kişisel bir sorunumuzun olması mümkün değil. Elbette ki devletin tepesinde böyle bir sorunu kabul edebilmesi doğru değil. Hepimiz ülke için çalışıyoruz. Karşı karşıya kaldığımız noktayı ifade etmeliyiz. Ben de kendi üslubumla bunu ifade etmeye çalıştım. Benim dilim düşünceyi saklamaz. Ne varsa onu ifade etmeye çalışır. Şimdi Anayasa Mahkemesi ne zaman kuruldu. İlk üyelerinin içinde kimler var. Adnan Menderes’i asanlar. Türkiye’de birçok tartışmalar oldu. Türkiye’de başörtüsü kaç sene tartışıldı? Sınavda bir hoca geldi sınıfımızdaki kız arkadaşımızın başörtüsünü çıkarmaya çalıştı. İzin vermedik. AYM ne yaptı? Siyaset yol açmaya çalıştı, AYM iptal etti. Bu bir şey demek; İstediğimiz kadar özgürlük veririz, istediğimiz kadar kısıtlarız. 17-25 Aralık nasıl geldi bu ülkeye ya? Birisi ifade etsin. Peki bunlardan sonra derdiniz ne ya? Bugün ne oluyor da bisiklet tartışması başlattınız. Dönüp AYM üyesinin bisikletini gösterip, PR üzerinden tweet atması sakil bir düşüncedir.

Bu ülkede çukur, barikat hendek olayları oldu mu olmadı mı? Yüzlerce evladımız şehit olmadı mı? Ne istediler. Dediler ki: Ey devlet senin yapını kaldırıyorum, yerine burada yenisini yapıyorum. Bütün bu hakların tamamını kim engelledi? PKK. Devletin görevi kamu düzenini sağlamaktır. Vatanseverlik herkesin görevidir. AYM ne yaptı? Şöyle bir karar verdi: Bir bildiri imzaladılar. Bu ülkenin akademisyen ve araştırmacıları olarak bu suça ortak olmayacağız.”

SOYLU, AKADEMİSYENLERİN BİLDİRİSİ ÜZERİNDEN AYM’YE SALDIRDI

“Bu kasıtlı ve planlı kıyım.” Siz kabul eder misiniz böyle bir cümleyi? “Devlet katliam yaptı” diyorlar. Kimse kusura bakmasın. Onlarca yüzlerce evlat şehit oldular, gazi oldular. Bu memleket kolay mı kurtarıldı? Müzakere koşullarından tutun, rezil bir bildiri bu. Bir terör örgütü, bir PKK bildirisi bu. AYM bu bildiriye düşünce özgürlüğü diyor. Şimdi biz bu ülkenin varlığı için kendini feda edenlere ne anlatacağız? Ağzımda 3 kelam varsa bunu söylerim.

“Türkiye’nin en temel meselelerinden birisi göç. Yine bir kanun var, diyor ki eğer birisi yabancı terörist savaşçıysa, kamu düzenini bozacağını düşünüyorsanız ve kaçarak girmişse bunu ilgili ülkeye iade etme hakkınız vardır. AYM ne diyor, pilot karar çıkardı, mahkemeye başvurmadan sen bunu yurt dışı yapamazsın. Kimi edemeyeceğim, yabancı terörist savaşçıyı.

“Can Dündar’ı AYM bıraktı. Daha demin tweet atmış “Süleyman Soylu polis devletinin temsilcisidir”. Nereden çıktı ya? Özgürlüğü savunmaya çalışan, hukuk devletini savunmaya çalışan taraf biziz.

“Ben güvenliği sağlamaktan endişe etmem, İstanbul-Ankara arası yürü, İzmir-Ankara arası yürü. Mesele güvenlik meselesi mi, birilerinin özgürlüklerinin kısıtlanması meselesi mi? Türkiye’de her yıl 45-50 bin arası gösteri olur, bunlara müdahale oranı 2020 yılında binde 1. Bir HDP’li çıksın ‘Şu meydanı istedik vermediniz’ desin. Yürümek istiyorsan ona ait de yol veriyoruz, diyoruz ki İstanbul-Ankara arası yürüme. Yollar kapansa kamu güveni, düzeni ne olur?

“Hayat felsefem şu, elbette güvenlik önemli. Güvenlik özgürlük için vardır. Ne yapacağız hapishanede güvenli hale geldikten sonra. Kamu güvenliğini sağlamamızın yegane sebebi hukuka riayet etmek ve özgürlüğü sağlayabilmek.