Soylu, İstanbulluların tamamının katılacağı bir afet tatbikatı yapılacağını duyurdu

"Zannediyorum ki bu ayın sonuna kadar İstanbulumuzun bir ilçesinde de böyle bir tatbikatı gerçekleştireceğiz. İnşallah hazır olacağız"

Soylu, İstanbulluların tamamının katılacağı bir afet tatbikatı yapılacağını duyurdu

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 2021 yılı içerisinde tüm İstanbulluların katılacağı bir afet tatbikatı gerçekleştirileceğini duyurdu.

Soylu, Afet ve Acil Durum (AFAD) İl Müdürlüğü’nde düzenlenen İstanbul Afet Koordinasyon ve Değerlendirme Toplantısı’nda, bugün psikososyal destek, nakliye, kaynak yönetimi, satın alma ve kiralama, tahliye, yerleştirme ve planlama çalışma gruplarının sunumlarını dinleyeceklerini, ay sonuna kadar Türkiye Afet Müdahale Planı İstanbul Çalışma Grup Sunumlarının bitirileceğini anlattı.

Revizesi tamamlanan Türkiye Afet Müdahale Planı’nın Ankara’da toplanacak Afet Acil Durum Kurulu’na sunulacağını ve İstanbul’daki toplantıların kendilerine büyük bir altyapı oluşturduğunu dile getiren Soylu, 2021 yılının Afet Eğitim Seferberlik Yılı olarak ilan edileceğini ve bu kapsamda tüm vatandaşlara ulaşılacağını vurguladı.

Gelecek yıl içerisinde tüm İstanbulluların katılacağı, toplanma alanları ve tahliye konusunda il düzeyinde bir tatbikatın gerçekleştirileceğini belirten Soylu, “Zannediyorum ki bu ayın sonuna kadar İstanbulumuzun bir ilçesinde de böyle bir tatbikatı gerçekleştireceğiz. İnşallah hazır olacağız” diye konuştu.

Mahallelere, vatandaşlara bölgelerindeki toplanma alanlarına ilişkin bilgi verileceğini, bildirimlerin iletileceğini, buna yönelik adımı atmalarının önemli olduğunu dile getiren Soylu, afetlerde ilk 6 saatin çok önemli olduğunu dile getirdi.

“Öncelikle müdahale servisi çalışma grupları başta olmak üzere, yani arama kurtarma, sağlık ve aynı zamanda tüm buradaki acil müdahale gruplarının ulaşımını sağlayabilecek unsurlar başta olmak üzere ilk 6 saatte bunu yapabilmemiz için vatandaşımızın Allah muhafaza depremden hemen sonra arabalarına binip ayrılmamaları gerekir” diyen Soylu, ilk adımın vatandaşların toplanma merkezlerine gitmelerini sağlamak olduğunu belirtti.

Süleyman Soylu, şöyle devam etti:

“Ondan sonra bizim tahliye gruplarımız buradan tahliyelerini barınma alanlarına yönelik gerçekleştirecektir. Bunu sağlayabilmek, vatandaşımızın toplanma alanlarına sevkini bir şekilde gerçekleştirebilmek için yapmamız gereken vatandaşımızla toplanma alanları arasındaki ilişkiyi kurmaktır.

İlk 6 saatte özellikle acil müdahale gruplarının icra edecekleri görevleri, gece, gündüz ve akşam gibi farklı saatlerde olabileceği varsayımını göz önünde bulundurarak kısa, öz ve toplumumuzun her kesimine rahatlıkla ifade edebileceğimiz bir kitapçık haline getirilmesi. Şöyle ufak bir kitapçık, milyonlarca basıp neredeyse her eve ulaştırmak. Deprem senaryosunun revize edilmesinden sonra afetlerde ilk 6 saatin önemini anlatan 20 dakikalık bir film senaryosunu da gerekli.

İlk 6 saatten sonrasını rahatlıkla elde ettiğimiz çalışma ve tecrübelerle yönetiriz ama ilk 6 saati iyi bir şekilde yönetmeliyiz. Yani herkes arabalarıyla -bunu yüzlerce, binlerce, on binlerce defa ifade etmek lazım- sokağa çıktığı andan itibaren, arabalarını birer mahfaza, barınma alanı olarak değerlendirmek için evlerinden ayrıldıkları andan itibaren ne depremde enkazın altından çıkarılan, ne ağır yaralanan, ne hafif yaralanan kimseyi hastaneye yetiştiremeyiz.

Onun için bizim önceliğimiz yolların açık olması, bizim önceliğimiz ambulansların ve arama kurtarma ekiplerinin ulaşmalarını temin edebilmek ve bir önceliğimiz daha var ilk 6 saatte o da cep telefonları üzerinden ancak internet hatları üzerinden iletişimi sağlamak, mesaj atmak veya yine internet hatları üzerinden 5,10,15 saniyelik konuşmaları temin edebilmek.

Bunun her birini ilkelere, kurallara bağlayıp sanki deprem olacak ve biz her depremde yapmamız gereken kurallar bunlarmış gibi ülkemizin her vatandaşına ifade etmemiz gereken bir sistemi buluşturmak durumundayız.”

Bakan Soylu, sözünü ettiği, afetlerde ilk 6 saatin önemini anlatan 20 dakikalık filmin okullarda, sivil toplum örgütlerinin, derneklerin bütün toplantılarında gösterileceğini, her yerde bunu anlatacaklarını belirterek, böyle bir anlayışı ortaya koymak zorunda olduklarını vurguladı.