Sınıf Tavrı'ndan İstanbul ve İzmir'de 'asgari ücret' eylemi

Sınıf Tavrı'nın basın açıklamasında, "Biz asgari değil insanca yaşamak istiyoruz. Gerçi onların adına asgari ücret dedikleri asgaride değil sürünme ücretidir." denildi.

Sınıf Tavrı'ndan İstanbul ve İzmir'de 'asgari ücret' eylemi

Sınıf Tavrı “Asgari değil, insanca bir yaşam” başlıklı basın açıklamasını İstanbul ve İzmir’de İl Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü binaları önünde gerçekleştirdi. 21 Aralık Pazartesi (bugün) saat 14:00’de eş zamanlı olarak gerçekleşen eylemlerde, sık sık “asgari değil, insanca yaşam”, “işçilerin birliği sermayeyi yenecek”, “kahrolsun sermaye diktatörlüğü” sloganları atıldı. Eylemlere İlerici Kadınlar Derneği üyeleri de katılırken, asgari ücrete ilişkin talepler sıralandı.

İstanbul’daki basın açıklamasını Sınıf Tavrı Sözcüsü Kemal Parlak okudu. Basın açıklamasında “asgari dediğini sefalet ücretidir” vurgusu yapılırken, meclisteki “kuru ekmek” tartışmalarına atıf yapılarak “sizin tuzunuz kuru” denildi. Yoksulluk ve açlık sınırının altında kalan bir asgari ücretin Avrupa’da sondan ikinci sırada olduğu vurgusu da yapılırken, basın açıklamasında tüm emekçileri asgari ücret için mücadeleye çağırıldı.

“EKSELANSLARI LÜTUF EDİP BİR İKİ PUAN DAHA YÜKSELTECEK”

Basın açıklamasında iktidarın harcamaları da eleştirildi:

“Bir kez daha asgari ücretle ilgili tiyatro kuruldu sermaye sınıfının figüranları oyun oynamaktadırlar. Bir avuç tuzu kuru milyonlarca emekçinin yaşamını belirleyecek ücretle ilgili söz söyleyecekler. Milyonlarca emekçiyi açlığa mahkûm etmeye devam edecekler. Asgari ücret tespit komisyonu yarın, bu yıl son kez toplanacak, yine komik rakamlar konuşulacak, konu saraya gidecek ekselansları lütuf edip bir iki puan daha yükseltecek, emekçi halkımızla dalga geçilecek, açlığa, sefalete mahkûm edilecek.”

KURU EKMEK GÖNDERMESİ

Basın açıklamasında asgari ücret yönetmeliğine de atıf yapılırken, “bu asgari ücret bunları karşılayamaz” denildi.

Eylemde Sınıf Tavrı üyelerinin Meclisteki kuru ekmek tartışmasına atıfla ellerinde “kuru ekmek” taşıdıkları da görüldü. Dövizlerde “sadaka değil, insanca yaşam istiyoruz” yazarken, eylemde İKD’nin “geçinemiyoruz” kampanyasının görselleri de yer aldı.

“YOKSULLUKLA MÜCADELE SADAKA VEREREK OLMAZ”

Basın açıklamasına katılan İlerici Kadınlar Derneği adına söz alan İKD Genel Sekreteri Nuray Yenil de Bakan’ın sözlerine atıf yaparak “geçinemiyoruz” vurgusu yaptı. Emekçi kadınların asgari ücretli olarak ağır bir sömürü koşullarında çalıştığına değinen Yenil Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanına seslendi. Yenil konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kulaklarınız duyuyorsa söylüyoruz, yoksullukla mücadele böyle olmaz. Yoksullukla mücadelede sadaka vermeyeceksiniz, gıda fiyatlarını donduracak, zamlara son vereceksiniz” dedi.

İZMİR’DE DE EYLEM

İzmir’de gerçekleşen eylemde Sınıf Tavrı adına basın açıklaması okundu. Basın açıklaması İl Çalışma Müdürlüğü önünde gerçekleşirken, eyleme inşaat, enerji ve hizmet işkollarından işçiler de katıldı.

Sınıf Tavrı’nın basın açıklaması metninin tamamı şöyle:

“Değerli basın emekçileri, değerli emekçi halkımız,

Bir kez daha asgari ücretle ilgili tiyatro kuruldu sermaye sınıfının figüranları oyun oynamaktadırlar. Bir avuç tuzu kuru milyonlarca emekçinin yaşamını belirleyecek ücretle ilgili söz söyleyecekler. Milyonlarca emekçiyi açlığa mahkûm etmeye devam edecekler. Asgari ücret tespit komisyonu yarın, bu yıl son kez toplanacak, yine komik rakamlar konuşulacak, konu saraya gidecek ekselansları lütuf edip bir iki puan daha yükseltecek, emekçi halkımızla dalga geçilecek, açlığa, sefalete mahkûm edilecek.

Biz asgari değil insanca yaşamak istiyoruz. Gerçi onların adına asgari ücret dedikleri asgaride değil sürünme ücretidir. Bakın kendilerinin 2004 yılında çıkarttıkları asgari ücret yönetmeliğinde şöyle tanımlanıyor: ‘’ Asgari ücret: İşçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücreti, ‘’ deniliyor. Şimdi soruyoruz, kaç bin lirayla bir işçi ailesi, gıda, konut, giyim, eğitim ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını karşılayabilir, sizin asgari dediğiniz ücretin kaç katı dört kişilik bir işçi ailesinin bu ihtiyaçlarını karşılayabilir.

Sizin asgari dediğiniz sefalet ücretidir.

Birleşik Metal işçileri sendikası Araştırma Merkezi (BİSAM) ’ın açıkladığı bilimsel verilere göre, TÜİK’ın açıkladığı 2020 ortalama kiralar 1.113 TL iken, asgari ücretli kiraya 464 TL ayırabilmektedir. Aynı araştırmada 4 kişilik bir asgari ücretli, gıdaya öğün başına sadece 1.85 TL ayırmaktadır. Yani siz kuru ekmek yiyorsa aç değildir diyorsunuz ya, kuru ekmek bile alamıyorlar, bir ekmek 2 TL’dir, bir simit 2 TL’ dir. Yani 4 kişilik bir asgari ücretli evine öğün başına bir kuru ekmek, bir simit dahi alamıyor. Sinema bileti ortalama 20 TL, tiyatro bileti 50 TL iken siz asgari ücretlinin hangi kültürel ihtiyacını karşılayacağını düşünüyorsunuz.

Ama sizin tuzunuz kuru, siz açlık nedir bilmezsiniz, siz yoksulun, emekçinin halinde anlamazsınız.”

“Bu gerçekler tüm çıplaklığıyla ortadayken yoksulluk bitti refahı paylaşıyoruz diyorsunuz. Hem de bunu diyen komisyona başkanlık eden çalışma bakanı. Sizden bir başkası aç ve yoksul yok diyor, bir başkanız kuru ekmek yiyorsa aç değildir diyor. Daha da hızınızı alamıyorsunuz 14 milyona varan açık işsizlik ortadayken, işsizlik yok iş beğenmemezlik var diyor. Gençler geleceksizlikle ümitsizliğe kapılırken, parti başkanınız her üniversite bitirene işmi bulacağız diyor.

Aslında doğru söylüyor çalışma bakanı refahı paylaşıyorsunuz, biz yoksulluğu paylaşırken siz refahı paylaşıyorsunuz. Sayıştay’ın tespitine göre 2014, 2019 yılları arasında hazine garantili projelere ödenen kur farkı 61 milyar, 719 milyon, 332 bin liradır.

Yine mecliste gündeme gelen bir başka hesaplamada bu güne kadar hazine garantili projelere ödenen fazladan para 114 milyar, 603 milyondur. Sayıştay’ın raporun göre sarayın günlük harcaması 10 milyon TL’dir.

Evet, bakan doğru söylüyor onlar refahı paylaşıyorlar, biz ise yoksulluğu. Kasım ayında, açlık sınırı 2.517 TL, yoksulluk sınırı 8.198 TL, asgari ücret ise AGİ dâhil 2320 TL’dir. Birde sözde işçi çıkartma yasağı ile 6 milyon emekçi asgarinin de yarısına mahkûm edildi.

Bakan hızını alamadı insani gelişmede bilmem dünya kaçıncı olmuşuz, oysa gerçekler ise başkadır. Asgari ücrette Avrupa’da sonda ikinciyiz, Hırvatistan, Sırbistan, Bulgaristan, bizim üstümüzde, bir tek Arnavutluk gerimizde. Aç değil kuru ekmek yiyor diyenler, yoksulluk yok refahı paylaşıyoruz diyenler, işsizlik yok diyenler artık dalga geçmiyorlar, resmen emekçi yoksul halkımıza hakaret ediyorlar.

Biz bu ülkenin bütün değerlerini yaratan emekçiler olarak, asgari değil insanca bir yaşamı yaşayacak ücreti istiyoruz.

İnsan bir yaşam, insan onuruna yakışan bir ücreti emekçiler mücadele etmeden kazanamazlar. Bütün emekçileri güçlerini birleştirmeye mücadele etmeye çağırıyoruz.”