SETA'dan ABD'ye açık çağrı: Suriye'yi vur, muhalifleri silahlandır

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, ABD emperyalizmini Suriye için daha "aktif" olmaya çağıdı. SETA şefi, yazısında Washington yönetiminden açıkça Suriye'ye saldırmasını istedi.

SETA'dan ABD'ye açık çağrı: Suriye'yi vur, muhalifleri silahlandır

Suriye’nin İdlib kentini cihatçı terör gruplarından geri almak için sürdürdüğü operasyonlara karşı AKP’nin “düşünce” kuruluşu SETA’dan ABD’ye çağrı geldi.

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, Sabah gazetesinde yazısında, Türkiye’nin Avrupa ülkelerinden konuyla ilgili bir hamle beklemediğini, en fazla Almanya’nın sığınmacılar için finansal destek sunacağını belirtirken ABD’nin ise “çok şey” yapabileceğini söyledi.

Duran bunları ise “Kamuoyu desteğinden muhaliflere silah yardımına, rejimin kritik üslerini vurmadan Türkiye’nin güvenliği için yeni öneriler getirmeye kadar” diyerek sıraladı.

Duran’ın yazısında ilgili bölüm şöyle:

“Savunma Bakanı Akar, NATO, Avrupa ve dünyanın İdlib krizinin çözümüne “ciddi ve somut destek” sağlaması gerektiğini söyledi. ABD, AB ve NATO’dan Türkiye’nin meşru müdafaa hakkına dair açıklamalar geldi. Avrupa’dan süreci etkileyecek bir hamle beklemiyorum. En fazla Almanya mülteciler için finansal destek sunabilir. Washington’ın isterse yapabileceği çok şey var. Kamuoyu desteğinden muhaliflere silah yardımına, rejimin kritik üslerini vurmadan Türkiye’nin güvenliği için yeni öneriler getirmeye kadar. Bir yandan Washington’ın Putin’in ne yapacağını bekleyeceği aşikar. Öte yandan ABD, AB ve uluslararası kamuoyunun tepkisinin Putin’i uzlaşmaya yönelteceği de açık. Washington’daki bazı çevreler İdlib konusunda “bırakalım Türkiye, Rusya ile çalışmak nasılmış görsün” havasında. Unutmayalım, Obama döneminden itibaren Rusya’nın Ortadoğu- Kuzey Afrika’da nüfuzunu genişletmesine fırsat veren ABD politikalarıdır. Türkiye’yi gittikçe Rusya ile çalışmaya yönelten de aynı hatalı Suriye politikasıdır. Washington şimdi inisiyatif alırsa Suriye masasında etkisini genişletir. Aksi durumda Türk-Amerikan ilişkilerinde toparlanmaya katkı sağlayacak bir imkan daha heba edilir.”