Deniz Gezmiş, biz komünistlerin bayrağında yerini almaya devam ediyor

Deniz Gezmiş ve yoldaşları; biz komünistlerin dünü, bugünü ve yarınıdır. Memleketi bağımlılığa, sömürüye, gericiliğe ve baskıya sürükleyen sermaye uşaklarına karşı bizler, eşit ve özgür yarınlar için mücadeleyi yükseltiyoruz. Denizlerden, Vedatlardan, Harunlardan ve daha nicesinden aldığımız miras ile yarını kuruyor, sınıf içinde örgütleniyoruz.

Deniz Gezmiş, biz komünistlerin bayrağında yerini almaya devam ediyor

Ayça Delal İlter 

Deniz Gezmiş, Biz Komünistlerin Bayrağında Yerini Almaya Devam Ediyor

”İnsanlar doğar, büyür, yaşar, ölürler. Önemli olan çok yaşamak değil, yaşadığı süre içinde fazla şeyler yapabilmektir.”

Yaşamını emekçi halka karşı sorumluluğun bilinci ile geçirenlerden, bağımsız; özgür, eşit bir ülke için kavganın bayrağını yükseltenlerden biridir Deniz Gezmiş. Tarihin yüklediği sorumlulukların, zorunlulukların bilincinde olmasıyla; emeğin kurtuluşu için, bağımsızlık için, adlı adınca sosyalizm için en ön safta yerini almasıyla; geçmiş kuşaklardan devraldığı mirası hayatının son anına kadar yükseltmesiyle mücadeleye öncülük edenlerdendir.

Kısacık ömrünün yettiği kadar işçilerin, emekçilerin yanında yer alarak bağımsızlık bayrağını her daim yükseltenlerden biriydi Deniz. 1960’lı yıllarda, emperyalizmin memleketimize müdahalelerinin arttığı bir dönemde, anti-emperyalist mücadeleyi örenlerin başını çekiyordu aynı zamanda. Birçok katliama imza atmış olan Robert Komer’in ODTÜ’ye gelişini protesto etmiş, üniversite ve yurtlarda yaşanan sorunlara karşı çeşitli eylemler düzenlerken bağımsızlık ve eşitlik için örülen mücadelede de en önde yerini almıştı. Dönemin iktidarı tarafından korunan Amerikan askerlerine, memlekette ellerini kollarını sallayarak dolaşamayacaklarını gösterenlerin arasındaydı. İslamcılar ve faşistlerin kıble yaptığı 6. Filo’yu Denizler denize dökmüş, emperyalizmin beslediği sömürüye ve baskıya karşı sözü yine onlar söylemişti.

Ülkenin en iyi üniversitelerinden birinde hukuk okuyordu Deniz. İstese gelebileceği tüm o göz boyayan mevkileri elinin tersiyle iterek gençliği memleketten ve onun sorunlarından koparmak isteyenlere karşı mücadele etmişti. Gözle görülen, elle tutulan sömürü gerçekliğini örtmeye çalışanların yalanlarına kanmamıştı. Bununla da kalmamış, sermayeye karşı her yolu zorlayarak umudu örgütlemişti.

Deniz Gezmiş ve yoldaşları; biz komünistlerin dünü, bugünü ve yarınıdır. Memleketi bağımlılığa, sömürüye, gericiliğe ve baskıya sürükleyen sermaye uşaklarına karşı bizler, eşit ve özgür yarınlar için mücadeleyi yükseltiyoruz. Denizlerden, Vedatlardan, Harunlardan ve daha nicesinden aldığımız miras ile yarını kuruyor, sınıf içinde örgütleniyoruz.

Deniz; ilericidir, anti-emperyalisttir, yurtseverdir ve devrimcidir. Temsil ettiği tüm bu değerlerin gerici, işbirlikçi düzen güçleri tarafından bir tehlike olarak görüldüğü ise aşikârdır. Deniz’in savunduğu her şey, düzenin ve temsilcilerinin unutturmaya çalıştıklarıdır. Bu nedenle Ataşehir’de bulunan Deniz Gezmiş Parkı’nın adı ‘Deprem Parkı’ olarak değiştirilmek isteniyor. Memlekette park kalmamış gibi, sermaye kendi yarattığı sorunu bile fırsata çeviriyor. Fakat, emperyalizme uşaklık edenler, 6. Filo’yu kıble yapanlar, işçi sınıfını düşman belleyenler iyi bilmelidir ki; işçinin, emekçinin sesini yükselten Deniz Gezmiş’in ne adını ne de yükselttiği bağımsızlık mücadelesini unutturamazsınız. Mücadele etmenin ekmek, su kadar elzem olduğunu bilen biz yurtsever, ilerici gençlerin bayrağında Deniz yerini almıştır ve almaya devam edecektir. Emekçi halka, sınıfımıza karşı sorumluluğumuzun bilinci ile bizlere miras kalan iradeyi daha ileriye taşıyor, sosyalizmi memleket topraklarında kurmak için ilmek ilmek örgütleniyoruz. Kavgayı daha yükseğe taşımak için mücadeleyi sürdürüyoruz, onlara sözümüz olan devrim için geliyoruz.