Sapanca Gölü'nde su seviyesi düştü

Sakarya'nın içme suyu ihtiyacının yüzde 90'ının, Kocaeli'nin ise yüzde 15'inin karşılandığı Sapanca Gölü'nde, kuraklık nedeniyle su seviyesi her geçen gün daha da düşüyor. Sakarya Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ) tarafından yapılan ölçümlere göre göldeki su seviyesi 32.50'den 30.34 metre seviyesine düştü.

Sapanca Gölü'nde su seviyesi düştü

Sakarya’da Sapanca Gölü’nde su seviyesi 30.34 metre seviyesine inerek, sahil kesiminden yaklaşık 20 metre çekilme yaşandı.

Sakarya Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Asude Ateş kuraklıkla ilgili sıkıntı yaşandığını belirterek, göldeki su seviyesinin 30 metrenin altına inmesi durumunda sadece insani amaçlı kullanılmasına öncelik verilmesi gerektiğini söyledi. Sakarya’nın içme suyu ihtiyacının yüzde 90’ının, Kocaeli’nin ise yüzde 15’inin karşılandığı Sapanca Gölü’nde, kuraklık nedeniyle su seviyesi her geçen gün daha da düşüyor. Sakarya Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ) tarafından yapılan ölçümlere göre göldeki su seviyesi 32.50’den 30.34 metre seviyesine düştü. Sapanca ilçesindeki bazı sahillerde sular yaklaşık 20 metre kadar çekildi. Suların çekilmesiyle rıhtımlar ortada kaldı. Sapanca Gölü havzası üzerinde ciddi bir su stresi oluştuğunu belirten Doç. Dr. Asude Ateş, “Sapanca Gölü, şehrimizin en önemli içme suyu kaynağı ve bizim de gözbebeğimiz. Şu süreçte baktığımızda, bugün aldığımız verilere göre 30.34 metre kotunda Sapanca Gölü. 30 metre altına inmeye başladığında Sapanca Gölü’ndeki suyun sadece insani amaçlı kullanılmasına öncelik verilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“KORUMAK ZORUNDAYIZ”

Sapanca Gölü’ndeki tehlike ile ilgili eylem planlarının harekete geçmesi gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Ateş, şu ifadeleri kullandı:

“Tehlikeleri görüp, bunlarla ilgili riskleri değerlendirip eylem planlarını harekete geçirmemiz gerekiyor. Genel olarak baktığımızda; öncelikli olarak kaynağımızı korumak zorundayız. Bu yüzden belli bir kot seviyesi altına inildiğinde insani kullanım harici tüm kullanımların önlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Eğer tarımsal kullanım varsa orada doğru sulama tekniklerine yönelme, eğer iletim hatlarında varsa su kayıp ve kaçaklarına yönelik alınan önlemlerin geliştirilmesi ve genel olarak su tasarrufunun vurgulanması gerek. Yani evlerimizde nasıl daha az su kullanabiliriz? İnsanımızda su bilinci farkındalığını nasıl yaratabiliriz? Bunlarla ilgili süreçleri nasıl geliştirebiliriz? Bunlarla ilgili önlemleri önümüze koymamız gerekiyor. Bu yüzden özellikle su tasarrufuna, suyun tekrar kullanılabilirliğinin arttırılması konularına vurgu yapmak istiyorum.”