Salgında başa dönüldü

Salgında tüm sorumluluğu yurttaşın sırtına yüklemenin sonucu ağır oldu. Ankara İl Sağlık Müdürlüğü’nün hastanelere gönderdiği yazı gizlenen tabloyu ortaya koydu.

Salgında başa dönüldü

1 Haziran’da başlayan “normalleşme” süreciyle yapılan uyarılara rağmen önlem alınmaması, salgında adeta başa dönülmesine yol açtı.

BirGün’den İsmail Arı’nın haberine göre vakaların sürekil 900-bin aralığında seyrettiği açıklanmasına rağmen Ankara İl Sağlık Müdürlüğü’nün hastanelere gönderdiği yazı gerçeği ortaya koydu. Ankara İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Mehmet Gülüm başkanlığında hizmet başkanlarının katılımıyla 28 Temmuz tarihinde yapılan “Pandemi Değerlendirme Toplantısı”nda salgının boyutunu gösteren koyan önemli kararlar alındığı ortaya çıktı.

Gülüm’ün imzasıyla sağlık kurumlarına gönderilen yazıyla toplantıda, “Boş yoğun bakım yataklarının tamamının Covid-19 yoğun bakım yatağı olarak ayrılması, elektif (acil olmayan) cerrahi vaka alımlarının ikinci bir talimata kadar durdurulması, hastanelerdeki klinik servis yatağı sayısının en az yüzde 50’sinin Covid yatağı olarak ayrılması ve elektif dahili yatışların ertelenmesi” karalarının alındığı belirtildi.

Yazıda, “İlçe devlet hastaneleri Covid hastalarının tedavisini bilim kurulunun algoritmaları yönünde kendileri yapacaktır. Sadece PCR (+) yoğun bakım hastaları ile PCR (-) ya da daha test sonucu çıkmamış ama CT (+) yoğun bakım hastalarını merkez hastanelerine sevk edecektir” denildi.

Yazıda şu noktalar da dikkat çekti: “Meslek Hastalıkları Hastanesi mali olarak Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne bağlanacaktır. Covid hastalarına bakan tıbbi ekibin dışında kalan ekip Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevlendirilecek. Beytepe Murad Erdi Eker Devlet Hastanesi mali olarak Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne bağlanacak. Covid hastalarına bakan tıbbi ekibin dışında kalan tıbbi ekibin isteyenlerinin geçici görevleri il içerisinde yapılacaktır.”

YOĞUN BAKIM ÜNİTELERİ DOLDU

Ankara Tabip Odası ise Başkent’te yaşanan durumu dün yaptığı çarpıcı açıklamayla gözler önüne serdi. Açıklamada Ankara’nın Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın da dikkati çektiği gibi hep ilk beş il arasında olduğu vurgulandı. Yoğun bakım ünitesinde yatması gereken hastaların acil servislerde sedyeler üzerinde takip edildiği de bildirilen açıklamada, “Özellikle pandemi hastanelerinde anlık olarak değişmekle birlikte doluluktan dolayı servis ve yoğun bakım üniteleri Covid-19 hastası kabul edemez hale gelmiştir. Klinik olarak semptomu olan ve akciğer tomografisinde yaygın pnömotik infiltrasyonu bulunan hastalara yer bulunamamaktadır” dendi.

Pandemi hastanelerinde salgının en yoğun olduğu Nisan-Mayıs aylarında dahi her odaya bir pozitif hasta kabul edilirken şimdilerde bu odalara ikişer hasta yatırıldığını açıklayan ATO, “Ankara’da kamu özel işbirliği ile işletilen bir hastanede Covid-19 hastalarının kabul edildiği yoğun bakım ünitesinin hasta kapasitesi normal koşullarda 16 iken bu yoğun bakım ünitelerine de 8’er hasta ilave edilmiş, 16 hasta kapasiteli yoğun bakım ünitelerinde 24 hastaya hizmet verilmeye başlanmıştır” ifadelerine yer verildi.

SORUMLULUK BİREYLERE YÜKLENDİ

1 Haziran’dan itibaren yedi sağlık çalışanının daha hayatını kaybettiği, sağlık çalışanlarının enfekte olmaya devam ettiği açıklamada şunlar kaydedildi: “Ne yazık ki gelinen noktada salgın kontrolsüz bir şekilde, gayri ciddi ve bilimsel veriler dışındaki yönetsel kararlarla bastırılmaya çalışılırken tüm sorumluluk bireylere yüklenmektedir.

Öte yandan sadece COVID-19 hastası kabul etmesi gereken pandemi hastaneleri sağlık kurulu hizmetine de açılarak günlük 100’ün üzerinde Sağlık Kurulu hastasına hizmet verilmeye başlanmıştır. Yaşlı ve kronik rahatsızlığı bulunan hastaların, COVID-19 hastalarıyla aynı ortamda sağlık hizmeti almaları büyük bir risk oluşturmaktadır. Söz konusu yoğunluk, pandemi hastanelerinde sosyal mesafe ve hijyen önlemlerinin de geri plana itilmesine ve uzayan kuyruklarda bulaş riskinin çok fazla artmasına sebep olmuştur.”