RÖPORTAJ | "Hayalindeki dünyayı anlat"

"Bu sistem artık ayakta duramayacak kadar "yaşlanmıştır". Bizlerin ise, hem ülkemiz hem de dünyadaki gelişmeleri gördüğümüz, fakat yalnızca "yapacak bir şey yok", "elbet bu günlerde geçer" demediğimizi de herkes görmelidir."

RÖPORTAJ |

Sosyalist Liseliler, “Hayalindeki Dünyayı Anlat! Nasıl Bir Dünya İstiyorsun?” başlığında şiir, öykü ve resim kategorilerinde yarışma düzenleyeceklerini duyurmuştu.

Liselilere hem bu yarışmanın detaylarını hem de koronavirüs sürecinde sokağa çıkması yasaklanan liseli gençliği sorduk.

İşte Sosyalist Liseliler’in Manifesto’nun sorularına yanıtları:

Öncelikle içinden geçtiğimiz salgın sürecine dair konuşalım. Bu süreç liseli gençliği nasıl etkiledi? Ne söyleyebilirsiniz?

İ.K. : Koronavirüsün dünya çapında yayılması sonucunda okullar tatil edilmişti. Dolayısıyla uzaktan eğitime geçiş yapıldı. Televizyon ve İnternet üzerinden dersler verilmeye başlandı. Fakat buralara erişimi kolay olmayan öğrenciler için alternatif geliştirilmedi. Kaynakların yetersizliği, içi boşaltılmış dersler, eşit şartlar sunulmaması niteliksiz eğitim sistemini bir kez daha göstermiş oldu. Bizler biliyoruz ki bu sorunlar virüsten önce de vardı, sonra da devam edecek. Önemli olan sorunları görüp, her yerinden piyasacılık akan bu düzene karşı mücadele etmektir. Bunun için liselilerin en başa yazması gereken ödevi örgütlü mücadeleyi yükseltmek olmalıdır.

M.E. : Okulların tatil edilip uzaktan eğitime geçilmesiyle birlikte bu tip durumlarla ilgili hiçbir planın yapılmadığı da gün yüzüne çıkmış oldu. Bir tarafta herhangi bir sıkıntı yaşamadan gün boyu uzaktan eğitim veren kolejler, temel liseler dururken bir yanda altyapı yetersizliğinden ağ üzerinden derslerin işlenemediği bir tablo, idam sahnelerinin izletildiği dersler bulunmakta. Bunun nedeni ise açıkça son yıllarda sürekli arttırılan eğitimde piyasalaşma ve gericileşme hamlesi. Liseliler olarak eğitimin ticari bir araç olmadığını dile getirmeli ve bununla mücadeleyi baş tacı haline getirmeliyiz.

65 yaş üstü sokağa çıkma yasağına ek olarak bir de 20 yaş altı eklenmişti. Sonrasında ise 20 yaşın altında olup da çalıştığını kanıtlayanlara sokağa çıkma yasağı uygulanmayacağı açıklandı. Bu konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

İ.K. : Kapitalizmde öncelik söz konusu ne olursa olsun her zaman sermaye sınıfının çıkarlarını korumak olurken, emekçiler geçim sıkıntısıyla beraber yaşam mücadelesi vermeye devam ediyor. Halkın sağlığını hiçe sayarak çalışmak zorunda bırakan sermaye sınıfı bir yandan da “Evde kal” çağrısı yaparak göz boyamaya çalışıyor. Salgınla birlikte daha zor şartlar altında çalışmaya zorlayan patronlardan gençlik de nasibini almış durumda. Sınav kaygısı ve geleceksizlik reva görülen, okurken bir işte çalışmak zorunda bırakılan bizlerden aynı zamanda salgınla başa çıkmamız isteniyor. Her koşulda bizleri birer piyon olarak görüp ileri sürenler unutmasın; kısa çöp uzun çöpten hakkını alır elbette.

Geçtiğimiz günlerde bir yarışma düzenleyeceğinizi duyurdunuz. Liseliler arası şiir, öykü, resim yarışmanız hakkında bilgi verebilir misiniz?

İ.K. : AKP iktidariyla birlikte yaşanan süreçte eğitim sisteminin gericiliğe ve piyasacılığa teslim edildiğini açıkça görmekteyiz. Bu süreçte dindar ve kindar bireyler yaratma söylemiyle bizleri düşünmeyen, sorgulamayan, araştırmayan ve üretmeyen bir nesil olarak var etmeye çalıştılar. Fakat bizler bu düzenin parçası olmayı reddediyoruz. Eşitlik, özgürlük ve sosyalizm mücadelesini her alanda var etmeye çalışan liseliler dün olduğu gibi bugün de bizleri kendimize yabancılaştıran, yazmamızı, çizmemizi istemeyenlere karşı mücadeleyi büyütüyor. Geçtiğimiz sene “Emek, umut, memleket” için ürettik. Bu sene emeğimizin, umudumuzun karşılık bulduğu bir dünyayı tanımlamak için üreteceğiz. Umudu büyütmek için tüm liseli arkadaşlarımızı üretmeye çağırıyoruz.

M.E. : Korona virüsün yayılmaması adına herkesin evinde kaldığı zorlu bir dönemden geçmekteyiz. Ama aynı zamanda salgınla birlikte kapitalizmin çelişkilerinin açıkça gün yüzüne çıktığını ve biz liselilere gelecek değil geleceksizlik vaat ettiğini daha da net bir şekilde gördük. Bizi geleceksizliğe mahkûm eden bu düzene karşı mücadelenin umutsuz olmayacağına inanıyoruz. Bu yüzden umudumuzu pekiştirmek ve fikirlerimizi paylaşmak adına bir yarışma düzenliyoruz. Nasıl bir dünya istediğimize dair hayallerimizi öykü, şiir veya resimle betimlediğimiz, ürettiğimiz bu yarışmaya tüm sıra arkadaşlarımızı davet ediyoruz.

Uzun yıllardır liseli gençliğin üretimiyle çıkan Sosyalist Liseliler Dergisi’ni bu süreçte çıkartmayı düşünüyor musunuz?

İ.K. : Liselerde verilen mücadelenin yalnızca hareketten ibaret olmadığını gösterdiğimiz, güncel ve siyasal taleplerimizi dile getirdiğimiz, düzene karşı sözümüzü söylediğimiz dergimiz beş yıldır büyük bir irade ve emeğimiz karşılığında düzenli periyotlarla çıkmaktadır. Tabii ki bu süreçte de üretmeye devam edeceğiz. Dergimiz liseli gençliğin pusulası olmaya devam edecek.

M.E.: Dergimizi okurlarımızla bu süreçte de buluşturmaya devam edeceğiz. Aylık periyotlarla çıkacak dergimizi dijital platformlar ve formatlar üzerinden okurlarımıza ulaştıracağız. Eğitime, bilime, teknolojiye, memlekete dair pek çok konuyu içeren dergimiz önümüzdeki günlerde yayınlanacak.

Son olarak eklemek istediğiniz birşey var mı?

İ.K. : Bizler tüm saldırılara, müdahalelere karşı umutsuzluk çemberini kırarak, geleceğimizi bugünden kurmak için mücadele ederek bütün sınıflarda ve alanlarda Sosyalist Türkiye için sesin yükselmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Gençlerden her zaman ülkenin geleceği olarak bahsedilir. Madem öyle, o halde nasıl bir gelecek, nasıl bir ülke ve dünya istediğimiz dikkate alınmalıdır. Alınmalıdır çünkü, bu sistem artık ayakta duramayacak kadar “yaşlanmıştır”. Bizlerin ise, hem ülkemiz hem de dünyadaki gelişmeleri gördüğümüz, fakat yalnızca “yapacak bir şey yok”, “elbet bu günlerde geçer” demediğimizi de herkes görmelidir. Bunun için, mücadelenin doğal ve zorunlu olduğunu, insanlığa, memlekete, yarınlara ve geçmişte iyi olan için mücadele edenlere karşı bir borcumuz olduğunu düşünüyoruz.

Düşüncelerimizi, nasıl bir dünya ve ülke istediğimizi şiir, öykü ve resimlerimizle anlatacağız. Bütün arkadaşlarımızı da bize omuz vermeye, yazmaya, çizmeye, okumaya ve araştırmaya çağırıyoruz!