Aynı ‘kazancın’ laciverti

Aynı ‘kazancın’ laciverti

27-07-2020 00:54

AKP iktidarı ile palazlanmaya başlayan ve son yıllarda AKP’nin aldığı kararlar ile bu sektöre giren 2 kamu bankasıyla katılım bankalarının bankacılık sektörünün içindeki payı, kârı, aktif büyüklüğü sürekli olarak artmaktadır.

Mehmet Emin

İslami bankacılık sistemi 1963-66 yılları arasında Mısır’da var olan sermayenin nasıl değerlendirileceği konusunda ortaya çıkan tartışmalarla gündeme gelmiştir. 1974 yılında Cidde’de kurulup, 1975 yılında faaliyete geçen ve halen faaliyetini devam ettiren İslâm Kalkınma Bankası; faizsiz bankaların ilkidir. 60’larda tartışılan bu bankacılık sisteminin hayata geçmesinin 70’li yıllarda olmasının sebebi ise Orta Doğu’ya akmaya başlayan petro-dolarlardır. 70’li yıllardaki petrol krizi aşıldıktan sonra dolarları koyacak yer bulamayan islam hukukuna tabi Arap ülkeleri kapitalizme eklemlenmek için bu yolu bulmuşlardır. Ülkemizde ise bu yol liberal ekonomik rüzgârın esmeye başladığı 80’li yılların başına denk gelir. Malum para lazım bunun için inan inanmayan, faizli ya da kar ortaklı paranın sisteme dahil edilmesi gerekiyor.

Minare çalındı kılıf lazım

Katılım bankaları ile ilgili genel açıklama şu şekildedir: Müşterilerinden fon toplayıp şirketlere kredi olarak kullandırır ve sonrasında da elde edilen kârı, fonları oranında müşterilerine paylaştırma işlemi yapar. Faizli bankacılık sistemi de hemen hemen aynı şekilde çalışır. Para toplar faiz verir, yine faizle bu parayı kredi adı altında satar.

Örnek vermek gerekirse faizsiz bankacılıkta alacağınız ev, araba, işyeri ya da fabrikanın makine ihtiyacı için paranız yoksa katılım bankasına gidersiniz ve banka sizin ihtiyacınız olan ev, araba ya da makineyi sizin için satın alır. Sonrasında peşin para ile aldığını size belli bir vade ile satar. Vadeli sattığı için de bir vade farkı koyar malum kapitalizm para yıllar içinde değer kaybeder. 100 bin liralık malı banka sizin için peşin olarak satın alır. 120 ayda sizden her ay 1000 lira alır. Toplamda 120 bin lira ödersiniz. Ortada faiz yok vade farkı var.

Para toplama örneği de şöyledir. Yine sizden 100 bin lira alır. Sonra bu parayı birtakım yatırımlar ile değerlendirir. Sonra yılın sonun kazandığı parayı sizinle paylaşır. Bunun adı da kâr payı ortaklığıdır.

Güncel iki örnek verelim A bankası bugün için 1 milyon liralık konut kredisi için %0,87 faiz oranı ile verdiği parayı 164 bin 802 lira olarak 10 yılda geri alır. B adındaki katılım bankası ise yine aynı parayı %0,88 kâr payı ile 164.155 lira olarak 10 yılda geri alır. Yine bu iki banka topladığı 100 bin lira karşılığında A Bankası bir ayda 558 lira faiz verirken, B adındaki katılım bankası 477,11 lira verir.  Fon toplarken “sabit bir getiri” taahhüt etmemek ilkesine sahip olan katılım bankası hemen hemen faizci banklarla aynı oranlara kar ortaklığı yapmaktadır.

Türkiye’de faizsiz bankacılığın gelişimi

Faizsiz bir temele oturtulan Özel Finans Kurumları 1983 yılında bir KHK ile kuruldu. Özel finans kurumu statüsü ve adı ile kurulan bu işletmeler. Yurt dışında ismi ile ilgili problemleri 2000’li yılların başında yaşamaya başladı. 2005 yılında çıkarılan özel bir kanunla “Özel Finans Kurumu” yerine “Katılım Bankası” adını aldı. Bu isim değişikliği ile 2 banka ve iki şube ile başlayan katılım bankaları 2011 yılında 4 banka, 680 şubeyi bulmuştur. Bugün ise iki kamu bankasının da bu sektöre girmesi ile 6 katılım bankasının 1192 şubesi vardır. Katılım bankalarının 2000 yılların başındaki bankacılık sektörünün mevduat hacmi içindeki payı yüzde 1,28 iken bu oran 2008 yılında yüzde 4’e ulaşırken 2017 yılında yüzde 6,15’i bulmuştur.

Bankacılık sektörünün 2016-2017 döneminde mevduat artışı %17,7 iken, katılım bankalarının fon toplama artış oranı %29,20 ile bankacılık sektörü mevduat artış oranından daha fazladır. Yine 2017 yılında bankacılık sektöründe kullandırılan kredilerin tutarı %20,97 artarken katılım bankalarının artışı %25,75 olmuştur. Aynı yıl bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü %19,3’lük bir artarken katılım bankalarının artışı %20,51 olmuştur. Son olarak yine 2017 verilerine göre katılım bankalarının öz kaynakları %19,62 artarken, mevduat bankalarının artışı %18,71 kalmıştır.

AKP iktidarı ile palazlanmaya başlayan ve son yıllarda AKP’nin aldığı kararlar ile bu sektöre giren 2 kamu bankasıyla katılım bankalarının bankacılık sektörünün içindeki payı, kârı, aktif büyüklüğü sürekli olarak artmaktadır.

Katılım bankalarının büyüme oranlarının artışının AKP iktidarına bağlı olmasının sebebi ise doğal olarak sermayenin AKP tarafından palazlandırılan kesimine aktarılan kaynaklar ile ilgilidir.

Sonuç olarak mevduat bankalarının kredi ve mevduat kazançlarına paralel olan bu sektör. Mevduat bankaları ile aynı yasalara bağlıdır. Adı başkadır karlarını elde ederken yöntemleri aynıdır. Ama isimler farklıdır kâr payıdır, ortaklıktır, vade farkıdır. Olaylar aynı isimler uydurmadır.

* * *

Olay 80’li yılların başında parası ile Banker Kastelli’nin kapısını çalan hacı amcanın 250 bin liram var bu parayı faiz almadan her ay nasıl yüzde on gelir elde ederim sorusuna verilen cevaptır. Hacı amcaya genel müdür der ki:

“Kolumdaki Roleks saati sana 250 bin liraya sattım. Bir ay sonra bugün gel bu saati senden 275 bin liraya satın alayım. Her ay gel saati bana yüzde on fazlaya sat, ben de elindeki paraya, saati o fiyattan tekrar satacağım sana ve böyle böyle devam edecek”

Bunun üstüne hacı amca durumu anlar ve

“Desene evladım biz seninle al sat yapacağız…”

Tabii ki al sat yapılacak köylü kurnazı amca faiz yok, kâr var, ticaret var.