Partisinin kuruluşunun 19. yıldönümünde Erdoğan: Tek vaatleri beni indirmek

"Özellikle 3 Kasım 2002 seçimlerinin ardından AK Parti hükümet eden ama iktidar olamamış bir parti oluşturmak için oynanan oyunları hep aklımızda tutmalıyız. Kendilerini milletin üstünde gören ve ülkenin sahibi olduğunu sanan azınlığın, her köşeden bize tuzaklar kurduğunu dün gibi hatırlıyoruz."

Partisinin kuruluşunun 19. yıldönümünde Erdoğan: Tek vaatleri beni indirmek

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin 19. yıldönümü etkinliğinde konuşuyor.

Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

“Hep söylediğimiz gibi bu partinin kurucusu bizatihi milletimizin ta kendisidir. Şahsım başta olmak üzer, partimizin tüm kademelerinde görev üstlenen herkes, sorumluluğunun doğrudan millete karşı olduğunu bilir ve ona göre davranır. Kerameti kendinde görenler, millete hizmet yolunda ayrılıp şahsi emellerinin peşine düşenler elbette oldu. Hepsi de çok kısa sürede bu gerçekle yüzleşip siyaset tarihinin tozlu raflarında yerlerini almak zorunda kaldı.

AK Parti Türk milletinin hayallerini gerçekleştiren, ümmetin umutlarını canlandıran, insanlığın önünde yeni kapılar açan bir parti kimliğine sahiptir. AK Parti, Türkiye’nin son 18 yılının mimarı olmanın yanında 2023 hedefleri, 2953 ve 2071 vizyonuyla ülkemizin istikbaline taliptir. AK Parti dışında bir hedef, bir proje, bir program sahibi bir siyasi teşekkül bulunmuyor. Tek vaatleri Recep Tayyip Erdoğan’ı indirmek.”

“Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak sloganıyla çıktığımız siyaset yolculuğumuzun 10,5 milyonu aşan üyemizle el ele gönül gönüle sürdürüyoruz. 19 yıl önce ne söylüyorsa, bugün de aynısını söylüyoruz; AK Parti milletimizin özlemlerinden ve taleplerinden doğmuştur. AK Parti sadece milletimize yaslanan bir partidir. AK Parti’nin mayasını milletimiz yoğurmuştur. AK Parti’nin kumaşını milletimiz dokumuştur. Bizler dua ile çıktık yola, aynı şekilde devam ediyoruz. Bizim için aslolan bu kutlu yolda milletimizle el ele yürümektir.”

“AK Parti’nin milletin partisi olduğunun nişanesi 2002 Kasım’ından beri girdiği her seçimden birinci olarak çıkmayı başarabilmesidir. AK Parti’nin yolunu uzun yıllar boyunca siyasi ve ekonomik buhranların acı tecrübelerini yaşayan milletimiz çizmiş, adını da milletimiz kurmuştur. Türkiye’nin 14 ağustos 2001 tarihinden bugüne kadar neler yaşadığını asla unutmamalıyız.

Özellikle 3 Kasım 2002 seçimlerinin ardından AK Parti hükümet eden ama iktidar olamamış bir parti oluşturmak için oynanan oyunları hep aklımızda tutmalıyız. Kendilerini milletin üstünde gören ve ülkenin sahibi olduğunu sanan azınlığın, her köşeden bize tuzaklar kurduğunu dün gibi hatırlıyoruz. YAŞ toplantılarından dönemin Cumhurbaşkanı’nın davetlerine kadar krizlere muhatap bırakıldığımızı biz biliyoruz.

2007 Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde iyice ayyuka çıkan hukuksuz, ahlaksız, pervasız girişimlerin hiçbirine eyvallah etmedik. Bunun bedelini de kapatma davasıyla ödedik. Biz demokratik teamüllere ne kadar sarılırsak sarılalım karşımızdaki faşist kafa yine durmadı. Milletimiz, 411 el kaosa kalktı manşetindeki kendi iradesini hiçe sayan alçak zihniyeti hiçbir zaman unutmayacaktır.”

“Zamanı gelecek bazı şeyleri çok açık net de ortaya koyacağız, şahitleriyle beraber koyacağız. Bu milletin derdiyle dertlenenlerin kimler olduğunu milletim bilecek ama zamanı var. Her demokrasi atağımızı kesmeye kalkışanlara zaman yolumuza devam ettik. Yol bulduk, yol açtık, hep ileriye doğru gittik. Buna rağmen önümüze kurulan tuzakları, maruz kaldığımız saldırılar bitmedi. Dört bir yandan ellerine geçirdikleri her malzemeyle yüklendiler.

Ülkemiz üzerinde oynanan oyunlar yeni bir boyuta taşındı. Çok daha sert, çok daha sinsi, yer yerde kanlı bir sürecin içine giriyoruz. Gezi olaylarıyla sokakları işgale, çukur eylemleriyle mahalleleri bölmeye çalıştılar. PKK’sından DEAŞ’ına kadar tüm terör örgütlerini en azgın şekilde üzerimize saldılar. 15 Temmuz’da darbe girişimine kalkıştılar. Yürüttüğümüz harekatlarla bu saldırılara karşı cevaplarımızı anladıkları dilden verdik. Bugün de verdik ha.

Bak bizim Oruç Reis’imize sakın ha saldırmayın, saldıracak olursanız bunun bedelini ağır ödersiniz dedik ve bugün ilk cevabı aldılar. Her saldırının görünmeyen hançeri olan ekonomiyi, kur, faiz, enflasyon üçgeninde daha güçlü bir şekilde devreye soktular. Bu konuda da gereken tedbirleri alarak ekonomimizi güçlendirdik. Salgın döneminde yaşananlar her alanda sahip olduğumuz altyapının önemini ortaya koymuştur.”

“Hatırlayın, paramızda 6 sıfır vardı, işte 6 sıfırı da o dönemde attık. Şimdi birileri ona talip oluyor. Ülkenin başbakanı herhalde onlardı… “Biz o işe bakıyorduk” diyenler var. Karar mercii kim? Onu konuşan yok. Orada mühür kimdeyse sultan odur”

“AKP ninelerimizin partisidir. AKP genç kızlarımızın, delikanlılarımızın partisidir.

Ailenin temeline dinamit koyan hiçbir anlayış, hiçbir düzenleme, hiçbir ideoloji insani olmadığı gibi meşru da değildir.

Kadınlara “AKP’nin papatyaları” ifadesi kullanan, ağza alınmayacak küfre varan sözler eden köşe yazarları var. Kendisini kadınlar adına, partimin kadınları adına kınıyorum. Kadının mülk gibi görülmesi yanlıştır.”

“Son dönemde yürütülen bazı tartışmalara artık bir nokta koymanın zamanı geldi. Her türlü eleştiriye saygı gösteririz. Ama kadınlarımızın onuruna, haysiyetine, iffetine yönelik en küçük saldırıya müsaade etmeyiz.

‘Kopenhag kriterleri yerine Ankara kriterleri’ der, yolumuza devam ederiz.”

Güncelleniyor…