Ölüm orucundaki avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal için eylem

Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’a destek vermek için Savunmaya Özgürlük Platformu tarafından dün İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Mersin, Antalya ve Van’ın aralarında yer aldığı 20 merkezde eş zamanlı eylemler yapıldı. ÇHD ve Halkın Hukuk Bürosu (HHB) üyesi avukatların derhal serbest bırakılmasının istendiği eylemde yetkililere, “Adalet sağlansın, Ebru ve Aytaç yaşasın” çağrısı yapıldı.

Ölüm orucundaki avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal için eylem

Adil yargılanma talebiyle ölüm orucunda olan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’a destek vermek için Savunmaya Özgürlük Platformu tarafından dün İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Mersin, Antalya ve Van’ın aralarında yer aldığı 20 merkezde eş zamanlı eylemler yapıldı.

İstanbul’da düzenlenen eylem ise Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde yapıldı. Cumhuriyet’ten Seyhan Avşar’ın haberine göre açıklamaya İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu ve çok sayıda avukat katıldı.  Yaptığı konuşmada koronavirüs nedeniyle adliyenin bugün (dün) açıldığına dikkat çeken Mehmet Durakoğlu, “Bizim adalete ihtiyacımız var. Üstelik avukatlar için avukatların adaleti ihtiyacı var. 3 ay sonra yine bunu haykırmak için buradayız. Bu kez zamanımız da az, bekleriz diyecek takatimiz de yok. Acil ihtiyacımız var adalete. Yoksa Aytaç ve Ebru ile birlikte getireceğiz adaleti” dedi.

Avukatların yargılama sürecindeki adaletsizliklere de dikkat çeken Durakoğlu, “Dosyanın hiçbir aşamasında adil yargılamanın olmadığı bir dava. Evrensel hukukun bütün uygar dünyada genel bir kabule ulaştırdığı adil yargılanma hakkının aslında sanık için bir hak olduğunu, yargıcın lütfu olmadığını, bu hakkın tesliminin bir mecburiyet olduğunu 2020 yılında hala anlatıyor olmaktan utanıyorum” diye konuştu.

Durakoğlu’nun ardından avukat Çiğdem Akbulut meslektaşı Ebru Timtik’in cezaevinden gönderdiği mektubunu okudu. Mektupta özetle şu ifadeler yer aldı:

“Bu sesleniş asla bir alışkanlıkla, altı boş olarak yazılmış değil. Bizim için değerlisiniz. Ama ülkemiz için daha çok değerlisiniz. Sosyal medya hesabında bir beğeni işaretinin bile soruşturma konusu yapıldığı ülkede, korku ikliminde; virüs kapmayı, soruşturmaya uğramayı, polis tarafından itilip kakılmayı göze alıyorsunuz. Avukatlar bile etkili bir yol bulamıyorlar, ölüme giden bir açlık içindeler. Uzaktan da baksanız yakından da baksanız bu kadar basit aslında. Dün cübbemizi giyerek savunduklarımızı bugün açlığımızla savunuyoruz.”