Yandaş basın yalanları: Ekonomide kim, nasıl küçüldü?

Tüm sağlık harcamalarına karşın ihtiyaç hala baki olurken, kısa çalışma ödeneğinin emekçilerin alınteri olan "işsizlik fonundan" karşılanmış olması krizin bedelinin kime yıkıldığını gösteriyor.

Yandaş basın yalanları: Ekonomide kim, nasıl küçüldü?

Türkiye İstatistik Kurumu, dönemlik ekonomik performansı açıkladı. TÜİK verilerine göre salgının pik yaptığı dönem olan ikinci çeyrekte, ekonomi geçen yılın aynı dönemine yüzde 9,9 geriledi. Gene TÜİK verilerine göre bir önceki çeyreğe göre ekonomi yüzde 11 civarında küçüldü. Küçülme verisinin ardından Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Twitter üzerinden paylaştığı görselde Türkiye’nin diğer ülkelere göre daha iyi performans verdiğini iddia etti.

Bakan’ın iddialarıyla birlikte yandaş basın durumu daha da köpürterek verdi. “Dünya’daki en iyi performansın” sergilendiği iddiaları ortalıkta dolaşırken, verileri bu durumu doğrulamıyor. Türkiye ekonomisi pandemi döneminde, “yarı karantina” ortamında işleri sürdürmeye devam ederken, pek çok ülkede “tam karantina” ilan edildi. Öte yandan, ülkelerin ekonomik performansı da pandemi döneminde farklılık gösterdi.

Kimler küçüldü?

Neredeyse tüm ülkeler “rekor” düzeyinde küçülme yaşadı. OECD verilerine göre, reel Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH), bir önceki döneme göre Almanya yüzde 9,7, Avusturya yüzde 10,7 Fransa yüzde 13,8, Japonya yüzde 7,8 küçüldü. OECD ülkelerin ortalaması yüzde 9,8 olurken, tüm AB ülkeleri yüzde 11,7 küçüldü. ABD ise OECD verilerine göre bir önceki döneme göre yüzde 9,5 küçüldü. Tek büyüyen ülke yüzde 11,5 ile Çin oldu.

Tablo 1. Ülkelere göre ekonomik büyüme performansı

Bununla beraber bir önceki yılın aynı dönemine kıyas yapıldığında veriler ABD ve pek çok AB ülkesi için daha da kötüleşti. ABD, resmi istatistik ekibi olan Ekonomik Analiz Bürosu’na göre yüzde 31,7 küçüldü. Fransa yüzde 18,9, Almanya 11,3 ve İngiltere yüzde 21,7 küçüldü. Çin ise bir önceki yıla göre yüzde 3,4 büyüdü.

İkinci çeyrek verileri ABD ve AB bölgesi için felaket düzeylere denk düşüyor. ABD ve Fransa için tarihin kaydettiği en büyük küçülmelerden biri gözlemlendi. Türkiye açısından da benzer bir durum var. Son 20 yılın en kötü ikinci performansı ile karşı karşıya kalan Türkiye, bir önceki yılda yaşadığı kriz nedeniyle diğer ülkelere göre daha dezavantajlı durumda. Öte yandan, verilerde bir önceki yıl-dönem karşılaştırmasında Türkiye az sayıda “pozitif” görünüme sahip olan ülke. Bunun nedeni, 2019 yılının ikinci çeyreğinde de Türkiye ekonomisinin küçülmüş olması.

Küçülmeyi durduran faktör emekçilerin birikimi

Kriz ülkeler nezdinde farklılıklar gösterirken, açıklanan veriler de ciddi bir tartışma başlığı açtı. Ekonomik küçülmenin etkisi sanayi sektöründe yüzde 16, hizmetler sektöründe ise yüzde 25’lik bir genel küçülmeyi getirdi. Finans, bilgi-işlem, gayrimenkul gibi sektörler süreçten etkilenmezken, harcamalar açısından bakıldığında kişilerin tüketim harcamaları ciddi oranda azaldı.

Ekonomik küçülmeyi durduran faktör, devletin nihai tüketim harcamaları olurken, bunun iki nedeni bulunuyor. Sağlık harcamaları ve kısa çalışma ödeneği üzerinden harcanan gelirler, devlet harcamalarını büyütmüş durumda. Tüm sağlık harcamalarına karşın ihtiyaç hala baki olurken, kısa çalışma ödeneğinin emekçilerin alınteri olan “işsizlik fonundan” karşılanmış olması krizin bedelinin kime yıkıldığını gösteriyor.

Kim daha çok etkilendi krizden?

Üstelik sektörler açısından ele alındığında, krizin inşaat, tekstil, turizm, ticaret işkolunun önemli bir çoğunluğunu etkilediği de ayyuka çıkmış durumda. Bu sektörler çalışan nüfusun yedi milyonunu kapsıyor. Bu sayı, neredeyse tüm işçilerin yarısını oluşturuyor. Bu dört sektörde, ortalama gelirler azalırken, geleneksel üretim sektörleri bu sektörlere göre krizden daha az etkilendi. Öte yandan, üretim sektörünün ana metal sanayi, otomotiv sanayi gibi kısımlarında da dörtte birlik bir kesim küçülmeyi derinden yaşadı.

Dolayısıyla veriler, aslında krizin bedelinin kimin üzerine yıkıldığını gösterirken, emekçiler açısından mücadele edilecek başlıkları da önümüze seriyor. İspanya merkezli Garanti BBVA’nın yaptığı araştırmaya göre krizin etkileri üçüncü çeyrekten itibaren azalma göstermeye başlıyor.

Garanti’nin bağlı olduğu İspanyol finans tekeli BBVA’nın “Büyük Veri Merkezi Başkanı”‘ Alvaro Ortiz’in açıkladığı verilere göre Türkiye ekonomisi üçüncü çeyrekten itibaren yüzde 6 civarında büyümeye kavuşabilir. Ancak Ortiz’in sonuçlarına göre harcamalar eksenli büyüme, Ağustos ayının sonu itibariyle azalma eğilimine giriyor.

Sonuçta emekçiler için sonbahar salgının arttığı ve krizin belirsizleştiği bir dönemle birlikte gelirken, “”V tipi” çıkış olur mu?” sorusundan daha önemli sorular önümüzde duruyor.