Liseli Gençlik: Aydınlanma okulları liseli gençliğin en önemli okuludur

"Sosyalizm mücadelesi ise liselerde ancak Aydınlanma Okullarıyla birlikte örgütlenebilir ve gerçek kılınabilir. Bu sebeple liseli arkadaşlarımızı, gelecek mücadelesini Aydınlanma Okulları’nda büyütmeye ve örgütlemeye çağırıyoruz."

Liseli Gençlik: Aydınlanma okulları liseli gençliğin en önemli okuludur

Liseli gençliğin birlikte okuyup, tartışıp, ürettiği, İnsanlık Tarihi’nden Devrimler Tarihi’ne, sömürü kavramından sosyalizme kadar birçok konunun işlendiği Aydınlanma Okulları yeni dönemini başlattı.

Geçtiğimiz hafta İstanbul’da ilk oturumu yapılan Aydınlanma Okulları hakkında, Sosyalist Liseliler Yayın Kurulu sorularımızı yanıtladı.

“DEĞİŞTİRMEK İSTEYENLERİN YOLU BU OKULDAN GEÇER”

Merhaba, Sosyalist Liseliler olarak yıllardır Aydınlanma Okulları düzenliyorsunuz. Geçtiğimiz hafta İstanbul’da Aydınlanma Okulları liseli gençlikle yeniden buluştu. Bize Aydınlanma Okulları’ndan bahseder misiniz?

İ.B: Aydınlanma Okulları, liseli gençliğin düzen tarafından kuşatılmışlığına karşı verilen mücadelenin bir çıktısı olmakla birlikte bu düzenden yana olmayan her liselinin verdiği gelecek mücadelesinin en somut ve gerçekçi örneğidir. Bugün baktığımızda düzen, çeşitli araçlar kullanarak kendi bireylerini yetiştirip alan kapatmaya çalışıyor. Bu sebeple okumayan, sorgulamayan, yoz düşüncelere sahip bireyler yetiştirme misyonuyla hareket ediyor. Liselerde gerici vakıflar ve içi boşaltılmış müfredatlarla gençliği kapsamaya yönelik politikalar geliştiriyor. Geleceğimize sahip olmak isteyenler aklımıza da hükmetmek istiyor. Tam bu noktada bizler, liseli gençliği yozlaştırmak için gericileri ve okullarımızı bir araç olarak kullanan düzene karşı dünyayı anlamak ve değiştirmek için Aydınlanma Okulları’nda okuyup tartışıp, üretiyoruz. Çünkü yalnızca düzeni eleştirmekle yetinemeyiz. Değiştirmek için mücadeleyi yükseltmek gerekir. Bunu yapacak olanların yolu da Aydınlanma Okulları’ndan geçmek zorundadır.

G.K: Bu ülkenin liselileri olarak Aydınlanma Okulları çatısında yan yana gelir memlekete dair, insanlığa dair konuşur; yaşadığımız sorunlara da çözüm üretiriz. Aydınlanma Okulları, liseli gençliğin “bilinç” kazanmasını hedeflemektedir. Bugün gerek okullarımızda gerekse evimizde medya aracılığıyla dahi düzenin zihinlerimize saldırıları dört bir yandan devam etmektedir. Gençliğin bilinçsizleştirilmesi için eğitim sisteminden, popüler kültüre ve hatta müziğe kadar bir dizi alanda kapitalizmin kendi “bilincini” üretmekte ve hayatlarımızı bir yandan da akıllarımızı şekillendirmeye çalışmaktadır. Bu düzen bizleri bilinçsizleştirmekte ve yalnızlaştırmakta hatta umutsuzluğa itmektedir. Gençliğin ülke sorunları ile toplum ile bağının kopması istenmektedir çünkü bilinmektedir ki gençlik bu ülkenin yarınıdır. Dolayısıyla gençliği etkisizleştirmek, bu düzenin yarınını garanti altına almak demektir. İşte Aydınlanma Okulları buna bir cevaptır. Düzenin karanlığına karşı Aydınlanma Okulları, gençliğin çevresini, dünyayı anlamlandırabilmesini ve bu ” sorunlar” içerisinde kaybolmamasını; aksine bu sorunlara çözüm üretebilmesini sağlama amacında çeşitli eğitim başlıklarında toplanmaktadır.

Pandemi koşullarında bu oturumları yapmak zor olmuyor mu? Ne gibi önlemler alıyorsunuz?

G.K: Doğrusu evet, zorlukları var. Biz bilimi karşısına alan, gerçekleri göz ardı eden insanlar değiliz. Aksine bilimin sesini yükselten, gerçekleri dile getiren insanlarız bu nedenle de yıllardır Aydınlanma Okulları’nda buluşuyoruz. Pandemi döneminde baskılar, hukuksuzluklar, yoksulluk, işsizlik, kadın cinayetleri artıyor, eğitimde eşitsizlik derinleşiyorsa yani kısaca karanlık büyüyorsa bunun karşısında mücadele daha da yükseltilmek zorundadır. Dolayısıyla her şart ve koşul altında biz mücadelemizi sürdürmek, gerekirse yeni olanaklar yaratmak zorundayız çünkü bizim kavgamız çürümüş düzene karşı insanlığın, aydınlanmanın, geleceği kazanmanın kavgası. Yine dediğimiz gibi aylardır dünyayı etkileyen bir virüsü, bilimin kendisini reddedemeyiz. Biz oturumlarımızda hijyene, fiziksel mesafeye dikkat ediyoruz. Buluştuğumuz yeri sık sık havalandırıyoruz. Sanıyorum ki çoğu zaman ilk sözümüz de pandemi ve virüsün yayılımı, nasıl korunacağımız, ne yapmamız gerektiği ile ilgili oluyor. Oturumlarımıza başlamadan önce bu konudaki hassasiyetimizi arkadaşlarımızla paylaşıyor ve geleceği kazanmak açısından önlemlerin arttırılmasına vurgu yapıyoruz.

“BU FİKİR YAYILIRSA DÜZENİN ÇARKI TIKANIR”

Bugün eğitim sistemi düşünüldüğünde liselerde anlatılmayan birçok konuyu işliyorsunuz. Bugün liseli gençliğin birlikte okuyup tartışması neden önemli?

İ.B: İlk olarak AKP’nin ve sermaye sınıfının gençliğe her alanda saldırdığını ve baskılamaya çalıştığını söylemek mümkün. Bu saldırıların bir ayağı eğitim sistemi üzerinden gerçekleşiyor. Bugün eğitim dinci ve gerici referanslara göre şekillenmekte, nedensellikten ve bilimsellikten uzak müfredatlar dayatılmaktadır. Eğitimin patronların ihtiyaçları ve istekleri doğrultusunda dönüşüyor olması bizlere bir gelecek sunamadığını gösteriyor. Geleceğimize göz dikenler aynı zamanda bizlerin kendimize ve topluma yabancılaşarak bireyci yaklaşımla hareket eden bireyler olmamızı istiyorlar. Çünkü bizler birlikte okursak, tartışırsak ve aydınlanmadan yana olursak kendi geleceğimizi inşa edebiliriz. Bu sebepten ötürü liseli gençliğin tarihi, felsefeyi, biyolojiyi ve daha birçok konuyu Aydınlanma Okulları’nda işlemesi ve tartışması geleceğimizi sağlam temeller üzerinde kuracağımızı göstermektedir.

G.K: Bugün evet eğitim sisteminin durumu herkesin malumudur. Niteliksiz, rekabetçi ve ezberci bir eğitim sistemi var karşımızda. Bu doğrultuda da okullarımızda anlatılanlar gerçeklikten kopuk, nedensellikten yoksun. Doğrusu bilgi diye karşımıza sunulanlar da safsatadan başka bir şey değil. Yıllardır liselere bakın ki felsefe derslerinde dahi “tartışma” fırsatı yok. 12. sınıfta girilecek bir sınav var çünkü bunun için ezber yapılması gerekiyor. Bu eğitim sistemi bizlerin beynini köreltiyor, vermiş olduğum en basit örnekle bile her şey gözler önüne seriliyor. Bu düzen de bizlerin düşünüp sorgulamasını, tartışmasını istemiyor zaten. Düşünemeyen bir nesil haline gelmemizi istiyorlar ya da yalnızca onlar gibi düşünen nesiller olalım istiyorlar. Bunun için bizi yalnızlaştırıp, çevremize yabancı insanlar haline getirmek için çabalıyorlar. Biz ise bir arada olmanın gücüne inanıyoruz, ortak düşüncelerimizin ve ortak eylemlerimizin gücüne inanıyoruz. Okumak ve sonrasında tartışmak ise düşüncelerin pekişmesi için yeni şeyler öğrenmek ya da yeni bir bakış açısı kazanmak için gereklidir, doğru sonuca varılabilmesi için gereklidir çoğu zaman. Biz bu düzenin yalanlarına kanmayanlarız, bu yalanların karşısında duranlarız. Bu düzenin bizlere çizdiği sınırlara karşı ufkunu genişletmek, aydınlık bir ülkede yaşamak isteyenleriz. Dolayısıyla fikirlerimizi “çoğaltmak”, bir yandan da daha çok arkadaşımıza ulaştırmak zorundayız. Okumak, tartışmak ve eklemeyelim ki paylaşmak bunun için önemlidir. Bu düzenin çarkına bir yandan çomak sokabilmek için önemlidir.

“OTURUMLARIMIZ GEÇMİŞİ ANLAMLANDIRMAMIZA VE BUGÜNÜ ANLAMAMIZA KATKI KOYUYOR”

Gerçekleştirmiş olduğunuz İnsanlığın Serüvenini Anlamak oturumu ve yapacağınız diğer başlıklar hakkında bilgi verebilir misiniz?

İ.B: Öncelikle Aydınlanma Okulları’nın AKP’nin gençlik üzerinde yaratmış olduğu boşluğu kapatmaktan çok, mücadele zemininde yeni bir alan açmak için ortaya çıktığını söylemekte fayda var. Sosyalizm mücadelesinde bir araç olarak gördüğümüz Aydınlanma Okulları’nın liselerde devrimci bir kuşağın şekillenmesi için gereklilik olduğunu bilmek gerekir. Bu doğrultuda gençliği yozlaşmış müfredatlarla esir almaya çalışanlara karşı laikliği, bilimi, sömürüyü, sosyalizmi anlatıyoruz ve tartışıyoruz. Güncel konuları da ele aldığımız Aydınlanma Okulları insanlık tarihinden kapitalizme, sağ-sol kavramlarından devrimler tarihine kadar pek çok konuyu siyasal bir zeminden açarak liseli gençliğin okumasına ve öğrenmesine olanak sağlıyor.
Yeni eğitim yılında Aydınlanma Okulları’nı başlattığımız “İnsanlığın Serüvenini Anlamak” oturumuyla birlikte insanın nasıl insan olduğunu ve uygarlık tarihini kavramış olduk. Yine önümüzdeki günlerde devam ettireceğimiz birbirinin devamı niteliğinde olan ve zengin içeriklere sahip oturumlarla liselerde aydınlanma mücadelesini örmeye devam etmiş olacağız.

G.K: Aydınlanma Okulları her yıl 6 ya da 7 başlık ile toplanıyor. İnsanlık Tarihi konusu ise genellikle ilk oturumlarımızın konusu oluyor. Bu oturumlarda ilkel komünal toplumdan kapitalizme kadar insanlığın hangi aşamalardan geçtiğini konuşuyoruz ama bunlardan öncelikli olarak çıkartmamız gereken bir şey var. Örneğin zaman içerisinde ailenin gelişimi, kadın sorunu, devlet, devletin zor aygıtları, din, hukuk, eğitim gibi bir dizi başlığın da tarihsel süreç içerisinde nasıl doğup da geliştiği bu oturumun temel çıktısı. Bu oturumlar sonunda örneğin bugün çok yakıcı bir başlık olan kadın sorununu anlamamız dolayısıyla bunun doğru çözümünü üretmemiz mümkün oluyor. Bunun dışında evet sağ-sol kavramları, kapitalizm, sosyalizm, devrimler tarihi gibi daha bir dizi başlığın burada özetlemek mümkün olmayacaktır. Ancak hepsinin ortak çıktısı bence dünyayı ve memleketin sorunlarını anlamlandırmak; insanlığın, bir ülkenin ve bir toplumun parçası olduğumuzu anlayabilmektir.

“AYDINLANMA OKULLARI BÜYÜDÜKÇE, YOZ DÜŞÜNCELER BU ÜLKEDE KABUL GÖRMEYECEK”

Son olarak liseli gençliğe söylemek istediğiniz bir şey var mıdır?

İ.B: Son olarak gericiliğin ve piyasacılığın hüküm sürdüğü, eşitsizliklerin her geçen gün arttığı, eğitim sistemini liseli gençliğe umutsuzluktan başka bir şey sunamadığı bu tabloda geleceğimizi kazanmanın tek yolunun sosyalizm mücadelesinden geçtiğini yineleyebiliriz. Sosyalizm mücadelesi ise liselerde ancak Aydınlanma Okullarıyla birlikte örgütlenebilir ve gerçek kılınabilir. Bu sebeple liseli arkadaşlarımızı, gelecek mücadelesini Aydınlanma Okulları’nda büyütmeye ve örgütlemeye çağırıyoruz.

G.K: Aydınlanma Okulları’nın yapılıyor olması demek yalnızca gençliğin değil koca bir memleketin ve hatta koca bir dünyanın karanlığa teslim edilmemesi demektir. Bakın, sizin ideolojiniz, siyasetiniz, sisteminiz o kadar yozdur ki ne yaparsanız yapın, kendi karanlığınızı bu memlekete kabul ettiremezsiniz demektir. Bu ülkenin gençliği bu karanlık gidişata dur diyecek; bunu tersine döndürecek iradeye sahiptir, Aydınlanma Okulları bunun ilanıdır. Bu nedenle Aydınlanma Okulları çok kıymetlidir, bütün liseli arkadaşlarımız tarafından daha da sahiplenilmeli, daha da büyütülmelidir.