Kılıçdaroğlu: 21. yüzyılda dünyanın bütün demokratlarının diktatörlere karşı birleşmesi lazım

Açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Karl Marx, 'Dünyanın bütün işçileri birleşin' demişti. 21. yüzyılda dünyanın bütün demokratlarının diktatörlere karşı birleşmesi lazım." dedi.

Kılıçdaroğlu: 21. yüzyılda dünyanın bütün demokratlarının diktatörlere karşı birleşmesi lazım

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adım Adım İktidara Projesi Tanıtım ve İlk Eğitim Toplantısı’nda konuştu.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:

“Amacımız ne, hedefimiz ne? Ülkenin iyi gitmediği belli, sorun yaşadığımız da belli. ‘CHP hep eleştiriyor, çözüm getirmiyor’ diyenler olacaktır. Bana o sorunu söyleyin, hangi çözümü söylediğimi söyleyin. En büyük değişimi yaşayan parti CHP’dir. Her soruna yetkin kadrolarıyla çözüm üreten tek parti CHP’dir. Tarihsel birikimimiz, evrensel değerler ve yapılan çözümleri özümseyerek yeni bir yol haritası belirledik. Biz Türkiye’ye karşı en ağır sorumluluğu üstlenmesi gereken partiyiz. Kadrolarımızla azimli, kararlı ve özgüveni yüksek bir duruş sergilemek zorundayız. AK Parti şunu şunu yaptı, siz ne yapacaksınız? Bizim anlatmamız gereken bu.”

ÇAĞRI BEYANNAMESİ

“Bu çağrı beyannamesinin bir başka özelliği de var; bu çağrı beyannamesi Türkiye’de hiçbir toplumsal sınıfı dışlamayan bir beyannamedir. Bir CHP beyannamesinin ötesinde, Türkiye’yi ikinci yüzyıla güçlü bir şekilde sokacak, bölgesinde ve dünyada güçlü bir Türkiye inşa edecek bir söylemdir. Kısır çekişmelerle iktidarda kalmak için insanların inancıyla, kültürüyle, yaşam tarzıyla, kimliğiyle oynarsanız Türkiye’yi geriye götürürsünüz. Kutuplaşan bir Türkiye, bize göz diken egemen güçlerin istediği bir Türkiye’dir. Herkesin etnik kimliği, inancı kendisinindir. Herkesin yaşam tarzına saygı duymak temel görevdir. Biz bu değerleri zenginlik olarak kabul ettiğimizde, yol haritasını çağdaş uygarlık kabul edip, bu çizgide götürmek zorundayız.

Birlikte yaşama iradesini en güçlü şekilde ortaya koyan metindir. 83 milyon, hatta yurtdışındaki vatandaşlarımız da dahil. Birlikte yaşama, birlikte mücadele etme, farklılıklarımızı zenginlik görüp, bunu büyütme… 2. Yüzyıla Çağrı Beyannamesi’nin herhangi bir vatandaşın ‘yanlış’ dediğini duyamazsınız. Hiç kimse şu beyannameyi verin okusun, eksiği var diyebilir ama yanlış diyemez. Bu beyanname Türkiye’yi çağdaş uygarlığa ulaştıracak yol haritasıdır. ‘CHP çözüm üretmez’ diyene bundan bir tane vereceksiniz.

CHP, değişimin ve dönüşümün en büyük adresidir. CHP bugün siyasal partiler içinde en nitelikli ve yetkin kadroları barındıran partidir. Sorunları masaya yatırır ve özgürce tartışırız. Sorunu çözmek için önce sorunu bilmek gerekiyor. Biz sorunun kaynağına iniyoruz, yaşayanlarla görüşüyoruz.”

BEYANNAMEYİ HAZIRLAMA NEDENİ…

“Neden bu beyannameyi hazırladık? 5 temel sorunun bugün yarattığı ortam nedir? Nüfusumuzun yarısından fazlası genç. İkinci yüzyıla bu kuşak nasıl bakıyor? Mayıs 2020’de yapılan bir araştırmadan bir soruyu okuyacağım: “İmkanınız olsa yurtdışına yerleşip, orada yaşamak ister misiniz?” Gençlerin yüzde 62,5’i “evet” diyor. AK Partili gençlerin de yüzde 47,3’ü “evet” diyor. Eylül anketinde; “Size kalıcı olarak başka bir ülke vatandaşlığı verilirse, Türkiye’yi terk edip o ülkeye yerleşir misiniz” soruna “evet” diyenler yüzde 64. Yüzde 14’ü “hayır” diyor.

Türkiye’nin gerçek anlamda beka sorunu ne? Bir ülke kendi gençlerini kaybederse, ‘Başka bir ülkede yaşamak istiyorum’ derse, Türkiye’nin beka sorunu nedir? Kaç siyasetçi, kaç vatansever bunu düşünüyor? 2. yüzyıla nasıl bir tablo bıraktıklarının farkındalar mı? İşte beka sorunu budur.”

YEREL MAHKEMENİN ENİS BERBEROĞLU KARARINA TEPKİ

“Alt mahkeme, en üst mahkemenin verdiği karar beni bağlamaz diyorsa işte çürüme oradan başlıyor. Adaletsizlik, hukuksuzluk oradan başlıyor. Nasıl bir felaketle karşı karşıya olduğumuzun bilinmesi lazım. O hakimlerde bir kabahat görmüyorum ben. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi topluma şu mesajı veriyor:

1- Biz hukukun üstünlüğüne göre karar veren bir mahkeme değiliz.

2- Böyle olmadığımız için de Anayasa ve yasalar bizi bağlamaz, biz gücümüzü Anayasa’dan değil saraydan alıyoruz.

3- Milletvekilinin yeniden dokunulmazlık kazanması da bizi bağlamaz. Biz yasama organının üyesini AYM’nin kararına rağmen yargılayıp mahkum ederiz. Bizi TBMM Başkanı dahil eleştiremez. Yasama dokunulmazlığı olan bir vekilin yasalara aykırı olarak yargılanmasına itiraz etmesi gereken ilk kişi Meclis Başkanı’dır. Meclis Başkanı’nın sesi çıkıyor mu? Çıkmaz, çıkamaz. Talimatı saraydan alır.

4- Bizim Anayasa’yı ihlal etmemiz, AYM’nin kararlarına uymamamız HSK tarafınca sorgulanamaz. HSK da talimatı saraydan alır.

5- Biz hukuk devletinin değil şahsım devletinin hâkimleriyiz. Dolayısıyla saraya yaptığımız hizmetlerle üst makamlara atanmayı bekliyoruz.

Adaletin olmadığı yerde devlet yoktur. Devletin dini adalettir. Adaleti yok ederseniz devleti, insanlığı, ekosistemi yok edersiniz.”

MARX ‘DÜNYANIN BÜTÜN İŞÇİLERİ BİRLEŞİN’ DEMİŞTİ…

“Karl Marx, ‘Dünyanın bütün işçileri birleşin’ demişti. 21. yüzyılda dünyanın bütün demokratlarının diktatörlere karşı birleşmesi lazım.”

Kılıçdaroğlu şubat ayında DİSK Genel Kurul’unda yaptığı konuşmada da, “Karl Marx ‘Dünyanın bütün işçileri birleşin’ diyordu, şimdi otoriter rejimlerin güç kazandığı bir ortamda yeni bir söylemle yola çıkmak zorundayız. ‘Dünyanın bütün demokratları birleşin’ demeliyiz.” ifadelerini kullanmıştı.