Kalın: NATO'dan hava savunma sistemi için olumlu işaretler alıyoruz

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Saray'da yapılan Kabine toplantısı sonrası kameraların karşısına geçti.

Kalın: NATO'dan hava savunma sistemi için olumlu işaretler alıyoruz

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Saray’da yapılan Kabine toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.

Kalın, CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç’un Erdoğan’a yönelik sözleri için “O sözler, bir insana ait olabilecek bir söz değildir. Yapılan suçlamaları cevap vermeye dahi değer görmüyoruz.” dedi.

Kalın, İdlib için ABD ve NATO’dan bir destek gelip gelmeyeceği konusunda ise “Olumlu gelişmelerin olduğu işaretini alıyoruz. Ama somut ve neticeleri sahada açık bir şekilde görmek istiyoruz.” diye konuştu.

Kalın’ın açıklamalarından bazı bölümler şu şekilde:

ERDOĞAN’IN MOSKOVA ZİYARETİ

Cumhurbaşkanımız yarın Putin ile görüşmek üzere Moskova’ya gidecek. Rusya ile kapsamlı ilişkilerimiz var, mutabakat umuduyla gidiyoruz. Erdoğan-Putin görüşmesinde İdlib’de atılabilecek adımlar etraflıca ele alınacak.

Rusya’da gerçekleştirilecek görüşmede İdlib’de atılacak adımlar ele alınacak. Moskova’ya giderken temel çerçevemiz Rusya Federasyonu ile imzaladığımız İdlib mutabakatı çerçevesinde acilen bir ateşkesin sağlanmasıdır

LİBYA’DA DURUM

Müeyyidesi olmayan açıklamalarının bir karşılığı olmadığını ifade etmektedir. Hafter’e karşı bir tavır sergilenmezse Libya’daki krizin daha da büyüyeceği açıktır. Biz oraya askeri eğitim ve danışmanlık hizmeti veriyoruz. Herkes biliyor ki, Libya’daki sürece ve çatışmalara denge gelmiştir. Yaptığımız görüşmelerde Avrupalı ve ABD’li muhataplarımız Türkiye’nin bu hamlesinin sürece denge getirdiğini açıkça ifade etmektedirler. Özellikle Doğu Akdeniz’deki haklarından vazgeçmediğini, hidrokarbon kaynaklarının araştırılması ve Kıbrıs Türkeri’nin haklarının korunması kararlılığı net bir şekilde ifade edildi.

KORONAVİRÜS

Koronavirüs salgınının Avrupa’ya yayılmasıyla bizim de teyakkuz halinde olmamız normaldir. Sağlık Bakanı’nın vatandaşlarımızdan bakanlığın uyarılarına dikkat edilmesi istendi. Bu uyarıların takip edilmesi hem kamu sağlığı hem de koronavirüsle ilgili alınacak önlemler açısından büyük önlem arz ediyor.

ENGİN ÖZKOÇ’UN SÖZLERİ

Söz insana mahsus bir haslettir. O sözler, bir insana ait olabilecek bir söz değildir. Yapılan suçlamaları cevap vermeye dahi değer görmüyoruz. Ama hakkın teslimiyeti açısından birkaç hususu ifade etmek zarureti hasıl olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti devleti ve milletiyle ne zaman bir düşmanı ile uğraşmaya başlasa bu PKK, DEAŞ, FETÖ olabilir. CHP zihniyetinin ortaya çıkarak bu düşmanlarla aynı saflarda yer aldıklarını görüyoruz. Biz eli kanlı terör örgütleriyle mücadele ederken onların uzantılarıyla saf tutanları milletimiz ne isim verileceğini gayet iyi bilir. Biz DEAŞ terör örgütüyle göğüs göğse mücadele ederken bu mücadeleyi lekelemeye çalışanlara ne isim verileceğini halkımız gayet iyi bilir.

ABD VE NATO DESTEĞİ: İŞARETLER ALIYORUZ

Sayın Cumhurbaşkanımız sayın Trump’la bir görüşmesi oldu. Birtakım mesajlar geliyor. Bazıları kamuoyuyla paylaşılıyor. Olumlu gelişmeler olduğuna dair birtakım bilgiler alıyoruz. Özellikle Suriye, Libya ve İdlib’deki durumu kontrol altına alınmak somut, öngörülebilir adımları atılmasını bekliyoruz. Türkiye olarak biz NATO’dan beklentilerimizi açıkça ortaya koymuş idik. Atılabilecek çok adım var. Bu Türkiye’nin hava savunma sisteminin kuvvetlendirilmesi olabilir. Bunlarla ilgili olumlu gelişmelerin olduğu işaretini alıyoruz. Ama somut ve neticeleri sahada açık bir şekilde görmek istiyoruz.

SINIRA SIĞINMACI AKINI: AMAÇ ŞANTAJ DEĞİL

Kapıların açılması meselesi yaşadığımız sürecin nirengi noktasııdır. Biz kimseyi burada iradesi hilafına zorla tutamayız. Karşı tarafın da Yunanistan, Bulgaristan başka Avrupa ülkelerinin alma mecburiyeti vardır. Biz nasıl bu ihtiyaçları karşılıyorsak diğer ülkelerin de karşılama mecburiyeti vardır. Sınırda birkaç gündür uygulamaları görüyoruz. Mültecilere nasıl muamele edildiğini açıkça görüyoruz. Temel insan hakları, insan onuru kavramını sürekli dile getiren Avrupa’nın bu yaşananla ilgili nasıl tavır alacağı büyük önem arz ediyor. AB temsilcilerinin gelip oralarda fotoğraf vermesi, destek olması kendi bilecekleri bir şeydir. 100 bin civarında mülteci almış olan acilen yüz binlerce Avro yardım fonunu harekete geçiren AB’nin, 4 milyon civarında mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye olduğunda bürokrasiden, mevzuattan bahsetmesi çifte standarttır. Mülteci krizinin sorumlusu olarak Türkiye’yi gösterenler aynaya bakmakta fayda vardır. Bizim amacımız kapıları açmak suretiyle suni bir kriz yaratmak, siyasi şantaj yapmak asla değildir. Cumhurbaşkanımızın açık kapı politikaları çerçevesinde yüz binlerce insana kapılarımızı, gönüllerimizi açtık. Külfet paylaşımı ve demin bahsettiğim Türkiye-AB Mülteci Anlaşması çerçevesinde adım atılmalıdır.”