İstanbul'da 'İsmailağa' kanunları
İstanbul'da İsmailağa cemaati mensubu gericiler, tekel bayiilerini hedef almaya başladı. Cemaatçiler belediyeye çağrı yaparak bayilerin işyeri açma ruhsatını iptal ettirir hale geldi.
HABER MERKEZİ
AKP gericiliğinin toplumsal yaşamdaki “sivil” ayaklarından biri olan cemaat yapılanmaları artık birer baskı gücü oluşturmaya başladı. Geçtiğimiz günlerde İstanbul Sultangazi’de yaşanan olay bu durumun çarpıcı bir örneğini oluşturdu.
AKP iktidarının sıkı destekçisi olan, geçtiğimiz günlerde AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da ziyaret ettiği İsmailağa cemaatinden bir grup, mahallede açılan bir tekel bayinin kapatılması için dükkanın önünde çağrıda bulundu. Cübbeli sarıklı grubun yaptığı açıklamada “15 Temmuz’da biz Sultangazi’de şehit verdik. Mahşerde şehitler yakamıza yapışıp ‘Bu pislikler yapılırken neden sesinizi çıkarmadınız’ demesinler. Bundan Allah da Resullallah da biz de razı değiliz. Ben mahalle imamı olarak konuşuyorum. Bu işe bir el atın. İnşallah belediye bu işten pişman olur da bu işten vazgeçer. ” denildi. Grup bu çağrıyı bir de video ile kaydederek sosyal medya sayfalarından paylaştı.
Bu görüntülerin sosyal medyada yayılmasının ardından sözkonusu bayinin belediye tarafından verilmiş ruhsatı iptal edildi. Üstelik grupta konuşmayı yaptığı belirtilen şahıs, iptal kararının bilgisini bayiiden önce alarak sosyal medya sayfasından paylaştı.
Manifesto olarak konuştuğumuz bayi sahibi ise 2 ay önce belediyeye gereken tüm dosyaları vererek başvurusunu yaptığını ve Ocak ayında da ruhsatının çıktığını, bunun üzerine tabelasını dahi astığını, ancak 22 Ocak günü belediye yetkililerinin çağırması üzerine dükkana geldiğinde kendisine “Başkanlık oluruyla ruhsatınız iptal” denildiğini söyledi. İptal nedenini sorduğunda “mesafenin uygun olmaması”nı gerekçe gösterdiklerini belirten bayi, “Kuşbakışı ölçüm yapmışlar. Yürüyüş yolu ölçümü gerekiyormuş. ‘Siz daha öncesinde ölçümü nasıl yaptınız?’ dedim, açıklayamadılar.” dedi.
“BENDEN ŞİKAYET ALLAH’TAN ŞİKAYET DEMEKTİR”
Cemaatçi grubun ‘fetva’ içerikli videosuna dikkat çeken bayi sahibi, “Adam bir video attı. Bayburt’tan bile paylaşmışlar. Sanki içkiyi Türkiye’ye dağıtan ana bayi benmişim gibi hedef olmuşum. Gelmişsin benle uğraşıyorsun. O adama da gittim. ‘Benlik bir şey yok. Ben Allah adına yaptım. Sen benden şikayetçi olamazsın. Benden şikayetçi olursan Allah’tan şikayetçi olmuş olursun.’ diyor. Belediye başkan yardımcısı ile de görüştüm. ‘Ya ben de içkiye karşıyım ama içki her yerde satılıyor. Almak isteyen her yerden alabilir. Ama bizi bir aradılar (cemaat müritlerini kastediyor) telefonlar kilitlendi. Küfürler, akla gelmeyecek şeyler… Siz vazgeçin’ diyor. Ben de ‘Belediyeyi siz mi yönetiyorsunuz bu arkadaşlar mı yönetiyor?’ dedim. Bu arkadaşa saat 14.00’da ‘tekel ruhsatı iptal’ diye bilgi gidiyor. Bana 16.30’da kararı bildiriyorlar. Demek ki dükkanın sahibi bu adammış.”
Yaşananlarla ilgili hem idari hem hukuki olarak hakkını savunmak için mücadele başlattığını belirten bayi sahibi, olayın peşini bırakmayacağını vurguladı.
“TÜM BAYİLERE BASKI VAR”
2020 Türkiyesi’nde ülkenin en önemli şehrinde yaşanan bu fiili şeriat manzaralarının istisnai olduğunu söylemekse hayli güç. Zira kendisi de İstanbul’un bir “kenar” semtinde bayi olan Türkiye Tekel Bayileri Platformu’ndan Necdet Kumkumoğlu, durumun vahim boyutlarını şöyle anlattı:
“Sürekli bir cemaat tayfası gelip dükkanlarımızı taciz ediyor, ‘brifing’ vermeye kalkıyor. Kapıda durup müşterilerle konuşuyor ve içeri girmemeye ikna etmeye çalışıyorlar. İçeri girdiklerinde ‘lütfen burayı terk edin’ diyorum, dua ya da beddua ede ede gidiyorlar. Buralarda tüm tekel bayilere bu şekilde baskılar oluyor.”
Baskının bir boyutunun da 22.00 yasağı olduğunun altını çizen Necdet Kumkumoğlu, “Gerek polisler, gerekse bekçiler. Kaldıramayacağımız, inanılmaz cezalar yazıyorlar. ‘Kapat git’ demek istiyorlar. Ben dükkanımın önünde boş kasa tutamıyorum. Dışarıdan görünse 90 bin lira cezası var. Bir kurum tekel bayiisine ceza yazmak isterse her türlü yazıyor. Bunun için o kadar çok kanun var ki.” diyor.
“BİR TEHLİKE GEÇMİŞKEN ŞİMDİ DE BUNLAR”
Sultangazi’de yaşananı da değerlendiren Kumkumoğlu, “Başımızdan bir cemaat tehlikesi geçmişken belediyelerin hala buna benzer gruplarla irtibatta olması, bunları ciddiye alması bizi gerçekten korkutuyor. Biz tekel bayisiyiz. Sattığımız ürünün vergisini peşin ödüyoruz. Ülkede ciddi anlamda vergi ödeyen bir kesimiz. Bize üvey evlat muamelesi yapılıyor. Ellerinden geldiğince işlerimizi güçleştirmek istiyorlar. Ruhsat alamamamız için her şeyi yapıyorlar. Bununla ilgili en güzel örneği bu arkadaşımız verdi.” dedi.
Kumkumoğlu, isyanını şu sözlerle dile getirerek bitirdi:
“Madem biz bu ülkede bu kadar sorun çıkartan bir kitleyiz hepimizi kapatsınlar. Bizle uğraştıkları kadar büyük marketlerle uğraşsınlar. Özür dilerek söylüyorum ama genelev çalıştırsak bu kadar sıkıntı yaşamazdık. Alkol dediğimizde bu adamlara bir şey oluyor.”
