İstanbul depremi için bir uyarı da KMO'dan: Endüstriyel patlama riski var!

KMO İstanbul Şubesi’nin hazırladığı “Endüstriyel Yangınlar ve Patlamalar 2019 Yılı Raporu”na göre deprem durumda endüstriyel patlama riski bulunuyor. Patlamanın depremin hasarını büyük oranda artıracağı söyleniyor.

İstanbul depremi için bir uyarı da KMO'dan: Endüstriyel patlama riski var!

KMO İstanbul Şubesi’nin hazırladığı “Endüstriyel Yangınlar ve Patlamalar 2019 Yılı Raporu”na göre deprem durumda endüstriyel patlama riski bulunuyor. Patlamanın depremin hasarını büyük oranda artıracağı söyleniyor.

Kimya Mühendisleri Odası (KMO) İstanbul Şubesi “Endüstriyel Yangınlar ve Patlamalar 2019 Yılı Raporu”nu yayınladı. Rapora göre Türkiye’de 2019 yılında 541 endüstriyel yangın ve patlama meydana geldi. Bu endüstriyel yangın ve patlamalarda 30 işçi hayatını kaybetti, 134 işçi yaralandı ve yüzlerce kişi ise yangından sonra ortaya çıkan boğucu ve zehirleyici gazlardan etkilenerek tedavi gördü. Tespit edilen yangın ve patlamaların yüzde 16 ‘sı metal, yüzde 13 ‘ü tekstil, yüzde 14 ‘ü ağaç, kağıt, mobilya, yüzde 11‘i kauçuk, plastik ve yüzde 8 ‘i gıda sektörlerinde faaliyet gösteren endüstriyel tesislerde gerçekleşti.

EN FAZLA PATLAMA TUZLA’DA

2019 yılında gerçekleşen yangın ve patlamalarda İstanbul 200 olayla başı çekerken, İstanbul’u 67 olayla İzmir, 52 olayla Kocaeli ve 29 olayla Ankara takip etti. İstanbul’daki yangın ve patlamaların ilçelere dağılımına bakıldığında özellikle kimya sanayinin yoğun olduğu Tuzla ve yine sanayi sitelerinin yoğun olarak bulunduğu Esenyurt ön plana çıktı. Silivri, Arnavutköy ve Beylikdüzü ise bu ilçeleri takip etti. Tuzla, Esenyurt, Silivri, Arnavutköy ilçelerinde çıkan yangın ve patlama sayısı İstanbul‘daki toplam yangın ve patlama sayısının yüzde 50‘den fazlasını oluşturdu. Tuzla’da 37, Esenyurt’ta 26, Silivri’de 19 ve Arnavutköy’de 18 yangın ve patlama olayı yaşandı.

YAŞAM ALANLARINDA PATLAMA RİSKİ

Raporda yangın ve patlamaların ortak sebebi gerekli yangın, patlama, proses ve iş güvenliği tedbirlerinin alınmaması olarak açıklanırken, “Başta İstanbul olmak üzere birçok büyükşehirde yangın ve patlamaların önemli bir kısmının artık yaşam alanlarının yanı başında hatta içinde kalan tesislerde gerçekleştiği görülmektedir. Bu durum plansız yerleşim ve sanayileşmenin İstanbul halkı için çok önemli bir risk olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir” denildi.

Endüstriyel yangın ve patlamalar son 3 yılda artış gösterdi. 2017 yılında en az 182, 2018 yılında 436 yangın ve patlama gerçekleşmişti. 2017 yılındaki olaylarda 20 işçi ölmüş, 308 işçi yaralanmış, 2018 yılında ise 25 işçi ölmüş, 190 işçi yaralanmıştı. 2019 yılında olay ve ölen işçi sayısında artış oldu.

KİMYASAL PATLAMALARA KARŞI ÖNERİLER

Raporda şu önerilerde bulunuldu:

  • İşletmeler, patlamadan korunma dokümanı hazırlamalı, burada belirtilen kritik noktalara göre aksiyonlar almalıdır. Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı patlamadan korunma dökümanı hazırlaması gereken firmaların listesini çıkararak hazırlamayanlara yaptırım uygulamalıdır.
  • Önemli bir bölümü deprem bölgesinde bulunan ülkemizde, yaşanacak büyük bir depremde tehlikeli kimyasallar, doğalgaz ve LPG tesislerinde yaşanabilecek bir kaza, depremin zararını arttıracak hatta çok daha büyük zararlar verebilme potansiyeli taşıyacaktır. Bu sebeple depreme hazırlık master planlamasının sürekli güncel tutulması ve bölgesel bir eylem planı hazırlanması önem taşımaktadır.
  • OSB’lerin (Organize Sanayi Bölgeleri) ve fabrikaların kurulumunda yerleşim alanlarına yönelik riskler dikkate alınmalı, hali hazırda çalışan tesislerden de yerleri uygun olmayanlar tespit edilerek yerlerinin değiştirilmesi için çalışmalar başlatılmalıdır. Özellikle büyük kentlerde birçok fabrika ve atölye yerleşim yerleri içinde kalmıştır. Birçok sınai işletmenin plansızca kent içinde kalması, böyle kazaların daha fazla insanı etkilenmesi ve daha fazla can kaybına yol açması anlamına gelmektedir.
  • (Yangın ve patlama olayının yaşandığı firmalar) Firma isimlerinin kamuoyu ile paylaşılması kamuoyunun bilgi alma hakkı açısından gereklidir.
  • Büyük veya küçük ölçekli tüm endüstriyel kazaların takibi merkezi bir şekilde yapılarak, kazaların kök sebeplerini ortaya koyan raporlar, yangın ve patlamalar konusuna hakim uzman bilirkişiler tarafından hazırlanmalı, bu raporlar şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
  • Tehlikeli kimyasalların bulunduğu işyerlerine yönelik bir risk haritası hazırlanmalıdır. Tehlikeli bir kimyasalın üretiminden son ürününe kadar oluşumu aşamalarında meydana gelecek her türlü emisyon, imisyon ve ortaya çıkacak atık miktarlarının tespitinin yanı sıra olası kazalarda can ve mal güvenliğini önlemeye önemli katkı sağlayacak olması nedeniyle il ve bölge bazında “Tehlikeli Kimyasal Maddeler Envanteri” çıkarılması gerekmektedir. Kent içindeki kimyasalların envanteri tek bir elde toplanmalı ve kamuoyu ile paylaşılmalıdır.