'İntihar etti' denilen askerin ölümünde cinayet şüphesi

Babaeski’de intihar ettiği iddia edilen asker Mustafa Araz’ın ailesi, cinayet şüphesiyle savcılığa suç duyurusunda bulundu.

'İntihar etti' denilen askerin ölümünde cinayet şüphesi

Kırklareli’nin Babaeski ilçesinde bulunan 1’inci Zırhlı Tugay Komutanlığı Hava Savunma Füze Komutanlığı’nda askerlik yapan ve 12 Mayıs günü intihar ettiği söylenen 23 yaşındaki Mustafa Araz’la ilgili başlatılan soruşturma kapsamında arkadaşı ve komutanının ifadesi alındı. Arkadaşı ve komutanı Araz’ın herhangi bir psikolojik sorununun bulunmadığını ve intihar edecek birisi olmadığı yönünde beyanda bulundu.

Söz konusu ifadeler ve olayla ilgili şüpheler üzerine Araz’ın Kars Kağızman’da bulunan ailesi, “kasten öldürme”, “işkence” ve “görevi kötüye kullanma” suçlamaları ile Babaeski Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

“DARP İLE ÖLDÜRÜLDÜĞÜNÜ DÜŞÜNÜYORUM”

Mezopotamya Ajansı‘ndan Ahmet Kanbal’ın haberine göre baba Hasan Araz, otopsi işleminin ardından oğlunun cenazesini gördüğünü söyleyerek şöyle konuştu:

“Biz çocuğu askere sağlam gönderdik, bize cenazesini gönderdiler. Çocuğun hiçbir sıkıntısı yoktu. Akşam bizi aradı, ertesi gün komutanları aradı, hastaneye götürdüklerini söylediler. Hastaneden ulaşamadıklarını söylediler. Ben de aradım ulaşamadım. Ertesi gün bana haber verdiler. Cenazeyi bir binanın arkasında bulduklarını söylediler. Hastaneye uzak, sapa bir yerdeydi. Şüphemiz; öldürdüler, götürüp oraya koydular. Birileri tarafından öldürülmüş yani. Bileklerinde, ellerinde bağlama izi vardı. Bağlamışlardı. Yüzünün her tarafında morluklar, darp izi vardı. Savcı da öyle yazmış. Kalçasında her tarafından darp izi vardı. Çenesinde derin bir yarık vardı. Yine sırtında aşırı morluklar vardı. Oğlumun, darp ile öldürüldüğünü düşünüyorum. Arkadaşları ile konuştum sıkıntısı olmadığını söylediler.”

“AMBULANSLA SEVK EDİLDİĞİNE DAİR KANIT YOK”

Araz ailesinin avukatı Cesim Parlak da Babaeski Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduklarını paylaşarak, askeri yetkililerin verdikleri ifadelerde çelişkilerin bulunduğunu söyledi. Parlak, Araz’ın hastaneye kaldırıldığında sadece giriş çıkışının kameralara yansıdığını söyledi. Hastanede yattığı söylendiği ünitedeyken ve öldüğü iddia edilen metruk binaya götürülürken bir kayıt olmadığını belirten Parlak, Araz’ın hastaneye ambulans ile sevk edildiğine dair yazılı hiçbir kaydın olmadığını da söyledi. Dilekçelerinde uzun uzun sorularını ilettiklerini belirten Parlak, Babaeski’nin küçük bir yer olması nedeniyle askeri komutanın etkisinin olayın aydınlatılmasına olumsuz etki etmesi endişesi yaşadıklarını söyledi.

“FİZİK KURALLARINA AYKIRI”

11 Mayıs’ta Bölük Astsubayının Araz’ın babasını aradığını ve “Çocuğundan haberin var mı? Kayıp” dediğini aktaran Parlak, astsubayın daha sonra tekrar arayıp Araz’ın inşaatta intihar ettiğini paylaştığını aktardı. Cenazenin bulunduğu yerin metruk bir yer olduğuna dikkati çeken Parlak, “Ceset, Babaeski Devlet Hastanesi’ne 2 kilometre uzaklıkta metruk bir AVM’nin arka duvarının dibinde bulunuyor. 15 metre yükseklikten atlayarak intihar eden kişinin, duvarın dibine yapışık bir biçimde düşmesi temel fizik kurallarına aykırı. Yine, Mustafa’nın cansız bedeni sırt üstü bulunuyor. Yüksekten atlayan bir kişinin sırt üstü kalması da imkânsız” dedi.

Babaeski’ye savcıya dilekçeyi sunmak ve görgü tanıkları ile görüşmek için gittiklerinde adım adım askerlerce takip edildiğini belirten Parlak, “Hatta, Tuğgeneral Ercan İlhan, savcı ile yapılan görüşme dahil bir çok yerde bizzat bulunmuş. Bu durum, küçük bir ilçedeki soruşturmanın sağlıklı yapılamayacağı endişesi yaşamamıza neden oluyor. Öte yandan, halen olay yeri çevresi ile ilgili kamera kayıtları alınmamış” diye konuştu.