Huzurevindeki koronavirüs ölümlerine suç duyurusu: Babam ölüme terk edildi

Eskişehir'deki Hacı Süleyman Çakır Huzurevi’nde corona virüsü salgını nedeniyle yaşanan 20’den fazla ölüm adliyeye taşındı.

Huzurevindeki koronavirüs ölümlerine suç duyurusu: Babam ölüme terk edildi

Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı Hacı Süleyman Çakır Huzurevi’nde bir çalışandan koronavirüs bulaşması sonucu 72 yaşlı hastaneye kaldırılmıştı.

Hastaneye kaldırılan 20’den fazla yaşlı ile bir huzurevi çalışanının virüs nedeniyle hayatını kaybetmesi nedeniyle bugün savcılığa suç duyurusunda bulunuldu.

Hacı Süleyman Çakır Huzurevi’nde çalışırken corona virüsüne yakalanması sonucu hayatını kaybeden 57 yaşındaki kronik rahatsızlığı bulunan Sadık Kaya’nın kızı Merve Kaya, yanında avukatı Kemal Sayılır ve CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer ile birlikte cezaevindeki ölümlerin sorumlularının cezalandırılması için şikayette bulundu.

Huzurevinde yaşanan ölümler ile ilgili vakit geçirmeksizin idari ve adli soruşturma açılmasını ve ihmali olan yetkililerin derhal görevden alınması ve yargılanması gerektiğini belirten Çakırözer, Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a da ‘huzurevinde salgın döneminde idareci bulunmadığı ve 17 yaşlı ile bir personelin ölümlerinde Aile Çalışma ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü’nün ihmalleri olduğu’ iddialarına yanıt vermesini istedi.

“İDARİ VE ADLİ SORUŞTURMA AÇILSIN”

Eskişehir Adalet Sarayı önünde açıklama yapan milletvekili Çakırözer, Süleyman Çakır Huzurevinde yaşanan can kayıpları ile ilgili görevi ihmal iddialarını iki hafta önce gündeme getirdiğini, o günden bugüne ellerine ulaşan bilgiler ve gelişmeler hakkında kamuoyunu bilgilendirmek istediğini ifade ederek şunları söyledi:

“Huzurevinde çalışırken salgına yakalanarak hayatını kaybeden idari personel merhum Sadık Kaya’nın kronik rahatsızlığı olmasına ve bu nedenle yöneticilerinden izin talep etmesine rağmen ısrarla salgın ortamında çalışmaya zorlandığı ortaya çıktı. Merhum Sadık Kaya’nın ailesi bugün salgın döneminde görev yapan Huzurevi ve Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunuyor. Bu süreçte Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Alper Sezer’in görevinden alındığını öğrenmiş bulunuyoruz. Görevden alma gerekçesine ilişkin çok iddia olmakla birlikte, hakkında yürütülen ya da yürütülecek valilik soruşturmalarda kendisinin mutlaka Süleyman Çakır Huzurevimizdeki ölümcül ihmallerden de sorumlu tutulması zaruridir. Daha önce hiç yaşlı bakım deneyimi olmamasına rağmen salgın döneminde huzurevinde vekil kurum müdürlüğü yaptırılan Meryem Türk ölümler sonrasında bir başka kuruma yönetici atanmış durumda. Salgının Huzurevine bulaşmasından, izolasyon önlemlerinin, karantina tedbirlerinin alınmamasından ve huzurevi sakinleri ile Sadık Kaya’nın ölümünde ihmali olduğu için mutlaka soruşturulması ve yargılanması gerekmektedir. Gerek İl Müdürü, gerekse Huzurevi müdür vekilinin yerlerinin değiştirilmesi yetmez. 20’nin üzerinde can kaybı yaşanan böylesine vahim bir olayda bu ihmaller, suistimaller mutlaka yargının konusu olmalıdır.

“KAÇ YAŞLIMIZDA CORONA VİRÜSÜ TESPİT EDİLDİ?”

Çakırözer, yetkililerden yürütülmekte olan ya da yürütülecek soruşturmalarda şu iddiaların açıklığa kavuşturulmasını talep etti:

  • Süleyman Çakır Huzurevinde Türkiye’ye pandeminin bulaştığı 11 Mart itibariyle kaç yaşlımız bakılmaktaydı? Şu anda kaç yaşlı var?
  • Yaşlı sayısının 72’den 50’nin altına düştüğü iddiaları doğru mudur?
  • Bu süreçte kaç huzurevi sakini hayatını yitirdi? Yaşamını yitirenler kimlerdir?
  • 2019 yılının Mart, Nisan ve Mayıs ayları ile 2020 yılının Mart, Nisan ve Mayıs aylarına aylarında Süleyman Çakır Huzurevinde kaç yaşlı ölmüştür? Bu yıl sadece Nisan ayında 20’den fazla yaşlı ölmesi olağandışı değil midir?
  • Huzurevinde ölen yaşlılarımızdan kaçı için corona virüsü teşhisi kondu? Kaçı için doğal ölüm dendi?
  • Salgında ölen yaşlıların bir bölümüne, COVİD semptomu göstermelerine, hastanelerin corona virüsü bölümünde yatmalarına rağmen ölüm nedeni olarak COVİD yazdırılmadığı iddiaları doğru mudur? Son üç ayda Süleyman Çakır Huzurevinde ölen ve doğal ölüm olarak raporlanan yaşlıların dosyaları kayıtları üzerinde kapsamlı bir inceleme yaptıracak mısınız?
  • Huzurevinde salgın döneminde ateşi yükselen yaşlıları hastaneye sevk etmek yerine, uzun süre sadece ateş düşürücü ağrı kesici ilaçlar verildiği, hastaneye gidip geri dönen yaşlıların izole edilmeden diğerlerinin arasına konulduğu iddiaları doğru mudur? Doğru ise soruşturulacak mıdır?
  • Kronik rahatsızlığı olmasına rağmen huzurevi personeli Sadık Kaya neden çalıştırılmaya devam etmiştir. Sadık Kaya pandemi başladığı süreçte izin istediği halde İl Müdürlüğü tarafından kurumda yatılı olarak çalışmaya zorlandığı doğru mudur?
  • Bu yapılan kronik hasta kamu çalışanlarının izinli sayılması gerektiğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı genelgesine aykırı bir talimat değil midir? Böyle bir talimat varsa bunun sorumluları hakkında nasıl bir işlem başlatacaksınız?
  • Merhum Sadık Kaya dışında Huzurevinde görevli bazı idari ve sağlık personeli de kronik rahatsızlıklarına rağmen zorla çalıştırılmıştır. Bu personelin sayısı kaçtır? Sağlık durumları nedir?
  • Eskişehir ve Türkiye’deki diğer huzurevlerinde pandeminin başından itibaren alınan izolasyon tedbirleri Süleyman Çakır Huzurevinde neden titizlikle uygulanmamıştır?
  • Salgın döneminde huzurevinde karantina önlemlerinin alınmamasının sorumluları kim veya kimlerdir? Ölümler sonrasında huzurevinde salgın önlemlerini almayanlara ilişkin idari ve adli soruşturma açılmış mıdır?
  • Huzurevinin atanmış müdür ve müdür yardımcısının yerine getirmediği müdürlük görevini, neden geçmişte huzurevi idareciliği vasfı dahi olmayan çocuk gelişim uzmanı Meryem Türk üstlenmesine izin verilmiştir? Huzurevi yönetimi deneyimi olmayan bu idareci salgın döneminde huzurevinde hangi ihmallere neden olmuştur?
  • Şehirdeki en yüksek mülkü idare amiri olan o dönemin Eskişehir Valisinin bu yaşananlardan haberi var mıdır? Yaşananlara göz yumulmasına Valilik nasıl izin vermiştir?

BABAM ÖLÜME TERK EDİLDİ

Babası Sadık Kaya’nın huzurevinde çalışırken hayatını koronavirüsü nedeniyle kaybettiğini belirten Merve Erdoğan ise şunları dile getirdi:

“Babamın şeker, tansiyon ve obezite gibi kronik rahatsızlıkları bulunuyordu. 2008 yılından beri rahatsızlıklarına dair raporları bulunmaktadır. Virüs salgını döneminde huzurevi yönetiminden izin istemesine rağmen kendisine izin verilmedi. 60 günlük yıllık izni vardı, onu da kullandırmadılar. Emekliliği hak etmesinin üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen emekliye ayrılmasına da izin verilmedi. Çalışması için zorlandı. Babam resmen ölüme terkedildi. Bizim canımız yandığı gibi tüm sorumlularında canlarının yanmasını istiyoruz. Bu konuda suç duyurusunda bulunuyoruz.”