Grup Yorum üyeleri hakim karşısında: Saray soytarısı olmadık

Grup Yorum Davası, İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı.

Grup Yorum üyeleri hakim karşısında: Saray soytarısı olmadık

Aralarında ölüm orucu eylemi yapan ve tutuklu olan Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek’in de bulunduğu 7 kişi İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıktı.

Duruşma öncesi İstanbul Adliyesi önünde bir araya gelen grup üyeleri ve Grup Yorum dinleyicileri davaya ilişkin bir açıklama yaptı. Açıklamayı okuyan Grup Yorum üyesi, şunları söyledi:

“Türkülerini daha özgürce söylemek için direniyorlar. 10 defa çalışma yürüttüğümüz kültür merkezi basıldı, enstrümanlarımız kırıldı, arkadaşlarımız vur emri ile arandı, konserlerimiz yasaklanır hale geldi, hakkımızda birden fazla dosya açıldı. Bugünün Türkiyesi’nde misyonumuzu biliyoruz. Bizler halk için sanat anlayışımızla onurlu bir namusun simgesiyiz. Kavganın tam ortasında olmaktan geri durmuyoruz. Göstermelik delillerle İbrahim, Helin tutsak edildi.”

REDDİ HAKİM TALEBİ REDDEDİLDİ

Avukat Yaprak Türkmen, duruşmanın başında reddi hakim talebinde bulundu:

“Çağdaş Hukukçular Derneği avukatlarına yapılan yargılamada mahkemenizce sergilenen pratik tarafsızlığınızı gölgeledi, tarafsız olmadığınızı düşünüyoruz. İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesine heyet olarak, avukatların tahliyesinin ardından tekrar tutuklanmaları üzerine atandınız.

“Bu sırada tanıklardan biriyle ilgili haber yapan Canan Coşkun’a da dava açıldı, yine Akın Gürlek bu mahkemede de başkanlık yaptı. Tanık B.E.’nin bu mahkemede verdiği ifadeyle ilgili daha sonra 26. Ağır Ceza Mahkemesinde, bu ifadenin yalan olduğunu söylemiş, kabul etmediğini beyan etmişti.

“Bu mahkemenin skandal kararlarından biri de Atilla Taş, diğeri Selahattin Demirtaş ve Sırrı Süreyya Önder’e hapis cezasına hükmedilmesiydi. Yine birçok akademisyen Akın Gürlek’in başkanlığını yaptığı mahkemelerde ceza almıştır.”

Mahkeme Başkanı Akın Gürlek, birkaç dakika içerisinde verdiği kararla talebin “kötü niyetli ve yargılamayı uzatmaya dönük olduğu” gerekçesiyle reddetti.

Avukat Sinan Zincir bu kararı da reddettiklerini ve heyetin esasa ilişkin işlem yapamaması gerektiğini ifade etti ancak bu talep de reddedildi.

“RUHİ SU, DADALOĞLU, PİR SULTAN NASIL SANAT YAPTILARSA ÖYLE SANAT YAPTIK”

İbrahim Gökçek’in savunma yapabilmesi için sandalye getirildi ve konuşmasını oturarak yapabildi. Savunmasını şimdi yapmayacağını belirten Gökçek şunları söyledi:

“15 yıllık Grup Yorum emekçisiyim. Bir halk sanatçısıyım. Ruhi Su, Dadaloğlu, Pir Sultan nasıl sanat yaptılarsa öyle sanat yaptık. Saray soytarısı olmadık.

İstanbul emniyeti aileleri arayıp tehtit etti. Bu nasıl bir düşmanlıktır. Biz bunları yaptık bunları yaptığımız için burdayız yoksa hakkımızda bir şey yok. Saldırılar bundandır.

2017 yılından sonra Grup Yorum’a büyük bir siyasi linç başladı. Kültür merkezim 12 defa basıldı. Basılır mı? Enstrümanlar parçalanır mı? Parçalandı. Saçlarımız yolundu. Piyano tuşlarımız tek tek kırıldı. Bu nasıl bir düşmanlıktır? Ne yaptık biz?

Biz Hasan Kaçanlar gibi, Yavuz Bingöller gibi belediyeler kapak atamayız. Alişanlar gibi dolar dağıtamayız. Biz halkın sanatçısıyız.

Bütün bunları umutlu türküler söylemeye devam ettiğimiz için yaşadık. Ben bunları kabul etmiyorum. Bu davanın özü gizli tanıkların söyledikleri değil. Onlar olmasaydı da biz suçlanacaktık, onlar figür.

Grup Yorum kurulduğunda ben 5 yaşındaydım. Bugün Grup Yorum 35 yaşında. Bugünün 5 yaşındaki çocuklarıyla büyüyecek Grup Yorum.

Grup Yorum üyeleri serbest bırakılsın istiyorum. Biz sanatçıyız, bu ülkenin medar-ı iftiharıyız.

Bizim katilimiz olmayın! Öldürmeyin! Aksine yaşatın! Her şey olabilir ama bu adaletsizliğe boyun eğmeyiz. (Mahkeme başkanına hitaben) Sizin için bile adaletsizliğe boyun eğmeyiz, eğer düşmansanız.Sizin için bile direniyoruz. Biz namussuz alçak insanlar değiliz.

Tekrar tüm avukatlarıma, sanatçı dostlarıma, duruşmaya gelenlere teşekkür ediyorum. Tahliyemi ve nihayetinde beraatimi talep ediyorum. Özgür günlerde, özgür konserlerde görüşebilmeyi diliyorum.”

“BU BİR SİYASİ DAVADIR”

Gökçek’ten sonra Emel Yeşilırmak savunmasını yaptı. Yeşilırmak, “Soma’da 301 madencinin öldürülmesinden sonra yapılacak bir etkinliğe davet edildik. Buna katıldıktan sonra hakkımızda yakalama kararı çıkarıldı. Biz 1 yıldır sorgusuz sualsiz tutukluyuz” dedi. Ardından Ümit İlter, Sadık Eroğlu ve Barış Yüksel savunmalarını yaptı.

Sanıklarından sonra avukatlar söz aldı. Avukat Hüseyin Boğatekin, “Tanık beyanları, itiraf niteliğinde değil, yalan niteliğindedir. Yalan ifadelere dayanılarak müvekkilimizin ölüme yollanmamasi gerekir. Tüm bu nedenlerden dolayı müvekkilimin tahliyesini talep ediyorum” diye konuştu.

Avukat Sinan Zincir ise “Bu bir siyasi davadır. Müvekkiller siyasi beyanlarda bulunacaklardır. Çünkü müvekkil siyasi iradenin kararıyla, siyasi iradenin talimatıyla, bizzat İçişleri Bakanı’nın talimatıyla tutuklanmışlardır” dedi.