Esad “kafir”, kendileri “Müslüman”: Peki NATO da “İslam Ordusu” mu?

NATO’nun silahıyla cihat ve şehadet! Sanırsınız NATO ümmet ordusu! Suudi Arabistan’ın prenslerine Sevda Tepesi’ni peşkeş çekenler, ülkemizin emekçi çocuklarına ise “Şehitler Tepesi”ni vermektedir.

“Şehitler tepesi boş kalmayacak” diyorlar. Yani açıkça, “daha çok asker ölecek, daha çok gariban halkın çocuklarını ölüme göndereceğiz” diyorlar.

Bunu, vatan ve Allah adına yapıyorlar. Ülkenin kuşatılmasına karşı ‘vatan savunması’ için İdlib’deyiz demektedirler. Yalanın kuyruklusu!

Bunu Allah yolunda ölümle süslüyorlar. İdlib’de cihatçılar da aynı şeyi söylüyor. Yandaşın ve AKP’nin bilinç altında Esad kafir, kendileri Müslüman! ‘Allah yolunda savaşıyoruz’ demektedirler! Yalanın daniskası!

Aslında bugün Cumhuriyet’e de aynı şekilde bakmıyorlar mı?

Siyasete ve savaşa Allah’ı karıştıracak, Allah adına konuşacak kadar cüretli bunlar!

Hangisi Allah’ın sevgili kulu bilemeyiz. Erdoğan mı Esad mı? Ancak her ikisinin de Müslüman olduğunu biliyoruz. Allah adına vekaleti kendilerine kimin verdiğini, Allah adına bu yetkiyi nasıl aldıklarını da bilmiyoruz. Ama “şehitlik” üzerinden “cihatçılık” yapmak bu kadar kolaymış demek!

Ancak Allah’ı kullanmaktan çekinmeyecek kadar cüretli ve kendilerini kaybetmiş olduklarını söylemek abartı sayılmamalı.

İdlib, vatan savaşı değildir. Öncelikle İdlib Suriye toprağıdır ve İdlib, bizzat terör grupları tarafından silahla işgal edilmiş durumdadır. Bu grupların arkasında da bizzat emperyalistler bulunmaktadır. Bu gruplara desteğin en büyüğü İsrail’den gelmektedir.

Vatan savunması haklı bir savaştır! Ama İdlib, ülkemizin haklı olduğu bir savaş değildir. Emperyalistlerin planladığı, İsrail’in desteklediği, Suudilerin ve BAE’nin parasını verdiği İdlib’teki terör gruplarına verilen destek bugün cihat ve şehitlik edebiyatıyla halkımıza anlatılıyor! AKP İdlib’de cihatçı teröre kalkan olmayı, vatan savunması olarak propaganda ediyor!

Şimdi İdlib bize hem vatan savaşı hem de Allah savaşı olarak propaganda ediliyor. Rejim diye düşman ilan ettikleri Suriye yönetiminin de Müslüman olmasına rağmen!

Hatta, “şehadet” diye diye İdlib’e Türk askerini sokan AKP, Hatay’dan İdlib’e bir de ABD elçilerini sokuyor! ABD heyetinin de cihat için geldiğini sanırsınız!

Emperyalist ABD’den silah ve mühimmat istiyor, daha da ileri giderek hava savunması için NATO’yu göreve çağırıyor! NATO’nun silahıyla cihat ve şehadet! Sanırsınız NATO ümmet ordusu!

1952 yılında emperyalizmin jandarması NATO’ya girmek için Adnan Menderes Türk askerini Kore’ye göndermişti. 1000’e yakın Türk askeri, bilmediği topraklarda, ne için savaştığını anlamadan, ABD emperyalizmi için yaşamını vermişti.

Allah yolunda ölmek mi; yoksa ABD için ölmek mi? Türk askerinin yaşamı, ABD emperyalizminin küresel çıkarlarına daha kaç kere kurban edilecek? İsrail’in kendi güvenliği için Suriye’nin yıkımına soyunmasına karşı ortak olmanın şehitlik ve cihatla ne ilgisi var?

Gerçekleri örtmek için “şehadet”e sarılan alçakça bir bakış bu!

Hiç mi aklınıza gelmez, Afganistan’ı işgal eden ABD gerçeği! Türk askeri Afganistan’da NATO misyonu çevresinde görev yaparken kimin için oradaydı? Şimdi Afganistan’da yaşamını yitirenlere vatan savunması ve Allah için öldüklerini söyleyerek “şehit” edebiyatı yapmak bu kadar kolay mı?

ABD emperyalizmi Suriye’yi bölmek istiyor. ABD emperyalizmi İran’ı ve Türkiye’yi kuşatmak istiyor!

Kime ve neye karşı savaşıyorsunuz?

Suudi Arabistan’ın prenslerine Sevda Tepesi’ni peşkeş çekenler, ülkemizin emekçi çocuklarına ise “Şehitler Tepesi”ni reva görmektedir. Bu cennetten tapu dağıtmakla aynı şey!

Daha dün Suudi kralın ölümü dolayısıyla ülkemizde milli yas ilan edenler de bunlardı!

Bugün şehitler edebiyatı yapanlar, NATO’yu göreve çağırıyorsa, orada bir durmak gerekmez mi?

Sanki NATO İslam Ordusu!

Halkın dini duygularına oynayarak “şehitlik” edebiyatı üzerinden NATO’ya yamanmaya çalışanlara inanmayın!