Erdoğan: Ekonomimiz salgından en az etkilenen 3'üncü ekonomi

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ekonomisinin dünyada salgından en az etkilenen 3. ekonomisi olduğunu belirtip, Amacımız V tipi bir toparlanmayı sağlayıp bu yılı artı değerde kapatmaktır. Önümüzdeki yıl için tahmin edilen büyüme oranımız yüzde 5,8’dir." ifadelerini kullandı.

Erdoğan: Ekonomimiz salgından en az etkilenen 3'üncü ekonomi

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 27. Dönem 4. Yasama Yılı’nın başlaması dolayısıyla özel gündemle toplanan TBMM Genel Kurulu’nda açıklamalarda bulunuyor.

Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

AZERBAYCAN- ERMENİSTAN GERİLİMİ

“Karadeniz’de Kırım’ın işgali ile başlayan kriz her an yeniden yükselebilir. Dağlık Karabağ’ı işgal eden Ermenistan’ın Azerbaycan’a saldırısı ile başlayan çatışmalar bunun en somut örneğidir. Azerbaycanlı kardeşlerimizin yanlarında olduğumuzu burada bir kez daha belirtmek istiyorum. Özellikle Minsk üçlüsü denilen Amerika, Rusya, Fransa ve bunların 30 yıla yakın zamandır bu sorunu ihmal ettikleri için bugünlere yansıyan bu olumsuz durumun karşısında ateşkes arayışı içinde bulunmaları her şeyden önce kabul edilebilir bir şey değildir. Ha bir şey mi isteniyor o zaman işgalcilerin bu topraklardan çıkmaları gerekir ki burada bir çözüme ulaşılsın.

Trump, Putin, Macron’la görüştük ama netice yok. Azerbaycanlı kardeşlerimiz şu anda topraklarına dönecekleri günü bekliyor. Ona kimse yanaşmıyor. Önce bir bunu konuşalım hep oturdular konuştular ama bir netice yok işte şimdi netice almanın zamanı Azerbaycanlı kardeşlerimiz de şimdi kendi göbeğini kesmenin adımını attılar.

Bu bölgedeki kalıcı barışın yolu Ermenistan’ın işgal ettiği her karış Azerbaycan toprağından çekilmelerinden geçiyor. Bu haydut devlete destek verenleri kendilerine insanlığın ortak vicdanı önünde hesap sorulacağı konusunda ikaz ediyorum.”

“KİM SURİYE’DE TÜRKİYE’NİN NE İŞİ VAR DİYORSA…”

“Suriye krizi bölgemizin en kanlı en acı meselesidir. Bölgede 10 yılına ulaşan Suriye krizinin her boyutu biz çok yakından ilgilendiriyor. Sınırın her iki yanında yaşayan halklar köklü bir geçmişi barınıyor. Türkiye’nin 40 yıllık terörle mücadelesinde de Suriye her zaman kritik bir noktada yer almıştır.

Her kim Türkiye’nin Suriye’de ne işi var diyorsa ya bölgeyi tarihi bilmiyordur ya da kafasında başka hesaplar yapıyordur. Türkiye sınırlarını güvenlik altına almak için her yolu ve yöntemi kullanmayı sürdürecektir. Sınırlarımızı terör örgütlerine ve onları maşa olarak kullananlara teslim etmedik etmeyeceğiz. Son teröristi de imha edene kadar harekatlarımızı sürdüreceğiz.

Suriyeli mültecilerin iaşe ibate ve barınması için ülkemize burası çok önemli 3 milyar avro artı 3 miyar avro sözü veren sonra 40 dereden su getirerek bunun çoğunun üstüne yatan yine Avrupa Birliği olmuştur.

Bugüne kadar 411 bin Suriyeli’nin gönüllü bir şekilde ülkelerine dönmesi ülkemizin doğru bir yolda olduğunu gösteriyor.”

DOĞU AKDENİZ MESELESİ

Doğu Akdeniz’deki gelişmeler Türkiye’nin denizlerde verdiği en önemli mücadeledir. Türkiye olarak Akdeniz’de çatışma gerilim haksızlık hukuksuzluk peşinde asla değiliz. Tek talebimiz ülkemizin haklarına hukukuna çıkarlarına saygı gösterilmesidir.

Akdeniz’deki anlaşmazlıkların hakkaniyet temelinde çözülmesi öncelikli hedefimizdir. Yunanistan’ın ve Rum kesiminin 2003 yılından beri ortaya koydukları tavır maalesef bu ilkenin çok uzağındadır.

Avrupa Birliği, Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesiminin şımarıklıklarının esiri olarak, etkisiz, ufuksuz, sığ bir yapı haline dönüşmüştür. Bölgemizde ortaya çıkmış olup da, Avrupa Birliği’nin inisiyatifi ve ağırlığı ile çözüme kavuşmuş tek bir sorun yoktur. Tam tersine, Birliğin müdahil olduğu her kriz, yeni boyutlar kazanarak büyümüştür.

Türkiye’nin önünde kendi politikalarını kararlılıkla hayata geçirme dışında bir seçenek kalmamıştır. Meseleyi görüşmeler vasıtasıyla çözmek ve gerilimi artırmak da karşımızdakilerin tercihidir. Kudüs’ün kalbi olan eski şehrin fiziki görünümü Kanuni Sultan Süleyman tarafından inşa ettirilmiştir.”

GEZİ OLAYLARI

“Türkiye’nin Gezi olayları ile başlayan yoğun saldırı süreci ile en çok hedef alınan düzeni de maalesef ekonomidir. 2019’da 181 milyar doları bulan ihracatımızla dünyanın 50 ülkesi arasında ihracat büyümesi bakımından 6.sırada yer aldık. Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen yıllık büyüme oranını yüzde 1 oranında tutuğumuz 2019 yılının ardından 2020’ye büyük umutlarla başladık.”

TÜRKİYE EKONOMİSİ

“Dünyanın tamamı ile birlikte ülkemizi etkisi altına alan koronavirüs salgınına işte böyle bir ortamda yakalandık. Ekonomimizin salgından en az hasarla çıkmasını hedefledik. Bugüne kadar açıkladığımız salgın tedbirleri paketlerimiz 495 milyar TL’yi buldu.

Kamu bankalarını teşvik ederek 267 milyar liranın üzerinde bir finansmanın ekonomimize aktarılmasını sağladık. Her kesimin finansman ihtiyacının giderilmesini sağladık. Üçüncü çeyrekle ilgili tüm öncü göstergeler ekonominin toparlandığına işaret ediyor. Açıklanan her veri bu tabloyu destekliyor. Amacımız V tipi bir toparlanmayı sağlayıp bu yılı artı değerde kapatmaktır. Önümüzdeki yıl için tahmin edilen büyüme oranımız yüzde 5,8’dir.

Türk ekonomisi yaşadığı bunca saldırının ve şokun ardından daha dayanıklı bir yapıya kavuşmuştur. OECD Türk ekonomisinin dünyada salgından en az etkilenen 3’ncü ekonomisi olarak gösterdi.”