Emel Korkmaz: Ali İsmail bedenen aramızda değil belki ama hâlâ dünyayı güzelleştiriyor

Emel Korkmaz, 7 yıl önce katledilen oğlu Ali İsmail Korkmaz adına kurduğu ALİKEV’e (Ali İsmail Korkmaz Vakfı) ilişkin "Bedenen aramızda değil belki ama hâlâ dünyayı güzelleştiriyor." dedi.

Emel Korkmaz: Ali İsmail bedenen aramızda değil belki ama hâlâ dünyayı güzelleştiriyor

Gezi Parkı Direnişi’nde katledilen Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel Korkmaz, Cumhuriyet’ten İpek Özbey’in sorularını yanıtladı.

Korkmaz, ALİKEV’in (Ali İsmail Korkmaz Vakfı) kuruluşuna ilişkin şunları kaydetti:

“Ali İsmail’i kaybettikten sonra oturup sadece onun için gözyaşı dökmek yetmezdi. Kemikleri sızlardı. Çok şey yapmak istiyordu, yarım kalan işlerinin devamını getirmek istedik. Ali, eğitmen olacaktı. O eğitimini tamamlayamadı, biz vakıfta çocukların eğitimlerini tamamlamaları için çalışıyoruz. 219 çocuğumuza burs verdik. Burs görüşmelerini bire bir yapıyorum. O çocukları çok seviyorum. Hepsi birer Ali İsmail benim için. Müzikle uğraşanlar var, genç sanatçı fonu kurduk. Ali İsmail, Eskişehir’de kuşlara su verdi, Afrika’da cansuyu oldu. Kuyu açtırdık orada. Kadınlara bahçe yaptırdık. Sebze, meyve ekiyorlar. Değirmen yaptırdık. Bu sene inşallah o köye elektrik vereceğiz. Hepsine Alim vesile oldu. Bedenen aramızda değil belki ama hâlâ dünyayı güzelleştiriyor.”

Korkmaz’ın röportajından öne çıkanlar şu şekilde:

Bütün bu acılı yıllarda sizi en çok ne yaraladı?

En çok yaralayan adaletsizlik oldu. Yedi yıl geçmesine ragmen o görüntüleri hâlâ izlemedim. Bakamam zaten, darp edildi lafı dahi canımı bu kadar yakarken, edilirken görmek beni bitirir. Mahkeme heyetine çok güvenmiştik. Bütün dünya izledi her şeyi. O görüntülere rağmen katillere ödül niteliğinde ceza vermeleri beni çok yaraladı.

Davası son olarak Anayasa Mahkemesi’ndeydi…

Yargıtay’a gönderdik, onandı, geri geldi. Dava şimdi Anayasa Mahkemesi’nde. Oradan da bir şey çıkmazsa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gideceğiz. Bakın, o katiller ömür boyu da ceza yese, idam da edilseler Ali İsmail geri gelmeyecek. Ama en azından caydırıcı olması, başka evlatlar, başka canların yitirilmemesi için ben bu mücadeleyi veriyorum. Yoksa ceza yemişler, yememişler. Benim evladım gitmiş, ben onun kokusuna hasretim. Acımı dindirmeyecek elbet ama caydırıcı olması açısından gerçek bir ceza verilmesini çok isterdim.

Bugün siyasetçilerin ağzından Gezi lafını duyduğunuzda ne düşünüyorsunuz?

Gezi aslında haklı bir direnişti. İnsanlar, “Biz özgürce yaşamak istiyoruz” dedi. Ama maalesef çok kötü yönlere götürüldü. Aşırı şiddetli bir şekilde müdahale edildi. İnsancıl, barışçıl bir şekilde başlamıştı. Belki de Gezi’ye destek vermeyen siyasetçiler birbirini hiç tanımayan insanların bu kadar birbirine sahip çıkmalarını hazmedemediler.

Acınız elbette dinmez, dinmeyecek de zaten, ama öfke var mı içinizde? Yedi yılda ne değişti sizde?

Çok neşeli biriydim. Evde hep kendi kendime şarkı söylerdim. Mahalleli benim evde olduğumu şarkılarımdan anlardı. Ali’den sonra bunların hiçbiri kalmadı. (Ağlıyor) Bedenen de ruhen de tükendim ama yılmadım. Umudumu yitirmedim, illa bir gün adalet sağlanacak. Öfke insana zarar verir, öfkeden ziyade hırslıyım. Ali İsmail milyonlarca insanın yüreğine girdi. Bu, beni çok güçlü kılıyor.