EastMed boru hattı anlaşması imzalandı

İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs, Doğu Akdeniz gazının taşınmasına ilişkin 'EastMed' anlaşmasını imzaladı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, "Ülkemizi ve KKTC’yi dışlamaya çalışan beyhude adımların yeni bir örneğidir" dedi.

EastMed boru hattı anlaşması imzalandı

İsrail, Yunanistan ve GKRY, İsrail ile Kıbrıs gazını Avrupa’ya taşıması planlanan bin 900 kilometrelik boru hattının temelini oluşturacak üçlü bir anlaşmaya imza attı.

Doğu Akdeniz’in (Eastern Mediterannean) kısaltması EastMed olarak isimlendirilen doğal gaz boru hattı anlaşması bugün Yunanistan’ın başkenti Atina’da üç ülke liderinin katılımıyla imzalandı.

Euronews‘in aktardığına göre, İsrail adına anlaşmaya Başbakan Benyamin Netanyahu, Yunanistan adına Başbakan Kiriakos Miçotakis ve GKRY adına Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis imza attı.

İTALYA’DA İMZALAYACAK

Yunanistan’dan yapılan açıklamada İtalya Başbakanı Giuseppe Conte’nin de anlaşmayı daha sonraki bir tarihte imzalayacağı belirtildi. Yunanistan Enerji Bakanı Kostis Hatzidakis, boru hattı anlaşmasının Türkiye’ye mesaj göndermek değil, enerji sektöründe bölgesel düzeyde işbirliğini ilerletme amaçlı olduğunu söyledi.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI’NDAN AÇIKLAMA

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy’un EastMed Projesi’ne ilişkin anlaşmanın imzalanması hakkındaki soru üzerine, şunları söyledi:

“EastMed Doğalgaz Boru Hattı Projesi’ne ilişkin anlaşmanın imzalanması, bölgede ülkemizi ve KKTC’yi dışlamaya çalışan beyhude adımların yeni bir örneğidir. Doğu Akdeniz’de en uzun kıyı şeridine sahip olan Türkiye’yi ve Kıbrıs Adası’nın doğal kaynakları üzerinde eşit haklara sahip olan Kıbrıs Türklerini yok sayan hiçbir proje başarılı olamayacaktır. Bu hususu bir kez daha uluslararası toplumun dikkatine getiriyoruz. Doğu Akdeniz’de bulunan doğal kaynakların değerlendirilmesinde ve ülkemiz dahil Avrupa’daki tüketim pazarlarına iletilmesinde en ekonomik ve güvenli güzergah Türkiye’dir. Buna rağmen hem bize hem Kıbrıs Türklerine işbirliği kapılarının kapatılması, aslında bazı ülkelerin işbirliği yerine kısır siyasi hesaplar peşinde koştuğunun açık göstergesidir. Bu tür kirli hesapların geçmişte olduğu gibi gelecekte de tutmayacağını proje sahiplerine hatırlatırız.”