Dolandırılan general: Uzaktan beynimi kontrol ettiler

Kendilerini polis olarak tanıtan kişiler tarafından 1 milyon lira dolandırılan emekli Tuğgeneral C.E.E. kendisinin "hipnoz"a uğratıldığını öne sürdü.

Dolandırılan general: Uzaktan beynimi kontrol ettiler

Ankara’da yaşayan emekli Tuğgeneral C.E.E.’yi geçtiğimiz şubat ayında arayan dolandırıcılar kendilerini terörle mücadele polisleri olarak tanıttı.

Hürriyet‘ten Fevzi Kızılkoyun’un haberine göre, bir kuyumcu soygunu olduğunu uyduran dolandırıcılar, C.E.E.’den evde bulunan altınlarını istedi. C.E.E. ifadesinde bundan sonra yaşananları şöyle anlattı:

“Telefonla arayan bir kişi kendisini Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele’de görevli polis memuru olarak tanıttı. ‘Bir kuyumcu soygunu oldu, operasyon başlattık. Evde bulunan altınlarınızı incelememiz gerekir’ diyerek evdeki altınları istedi. İnanarak evde bulunan altınları (yaklaşık 550 bin lira değerinde) bir poşete koyarak gelen erkek şahsa teslim ettim. 10 gün sonra tekrar aradılar, bu sefer bankadan döviz ve Türk Lirası olarak çektiğim 130 bin lirayı da aynı kişiye verdim. 4 gün sonra tekrar arayan şahısların tehdit ve yönlendirmesiyle oturduğum evi 295 bin liraya, fiyatının çok altında satarak, bu parayı da kendisini polis olarak tanıtan kişiye verdim. Kişilerden şikâyetçiyim.”

Emekli general, dolandırıcıların oyununa nasıl kandığını ise “Basiretim bağlandı, sanki uzaktan hipnoz ettiler, beynimi kontrol edip, talimat ve direktiflerini yaptırdılar” diye anlattı.

YAKALANDILAR

Ankara Emniyet Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro ekipleri, paraların alındığı 3 farklı tarihte Şanlıurfa’dan Ankara’ya gelip, bir gece otelde kaldıktan sonra tekrar Şanlıurfa’ya dönen Selahattin Çılgın’ın kimliğine ulaştı. Yapılan araştırmada, C.E.E.’yi dolandıran kişinin Çılgın olduğu belirlendi. Çılgın Şanlıurfa’da, ona yardım eden Abdullah Ekinci ise İstanbul’da yakalandı. Her iki şüpheli de tutuklandı.

C.E.E.’den paraları aldığını itiraf eden Selahattin Çılgın ifadesinde şunları anlattı: “Şanlıurfa’da barda tanıştığım ve Abit olarak bildiğim kişinin yönlendirmesiyle ayrı ayrı Ankara’ya geldik. Abit uzakta beklerken mağdurdan içinde para ve altın olan poşeti ‘vatan-bayrak’ parolasıyla aldım. Abit’e teslim ettim. Bu iş için bana 10 bin lira verdi.”