Davutoğlu: Pelikancılara bakın hepsi kripto FETÖ'cüdür

Davutoğlu "Pelikan denilen çete bana saldırdığında herkes sustu. Şimdi kabine içine sıçradılar. Pelikancılara bakın hepsi kripto FETÖ’cülerdir, dışarıyla bağlantısı olanlardır." dedi.

Davutoğlu: Pelikancılara bakın hepsi kripto FETÖ'cüdür

AKP’den ayrılarak Gelecek Partisi’ni kuran Ahmet Davutoğlu, katıldığı bir televizyon programında  Sözcü Gazetesi yazarı gazeteci Saygı Öztürk’ün sorularını yanıtladı. Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu, eski yol arkadaşı Erdoğan’a eleştirilerde bulunarak şunları kaydetti:  “Bir Cumhurbaşkanı’nın 17 gün ortaya çıkmaması doğru değildir. Fırsatçı politikalar izlemeyeceksiniz. Sokağa çıkma acil şekilde uygulanmalıdır demiştim ben 16 Mart’ta. Ben her şeyi brifing alarak söylüyorum. Gölge kabinemiz var bizim Gelecek Partisi olarak. Türkiye’nin dışarı açılan İstanbul, Ankara ve sınır illerinde sokağa çıkma yasağı uygulanmalıdır”

Süleyman Soylu’nun sokağa çıkma yasağında “250 bin kişi dışarı çıktı” sözlerini de eleştiren Davutoğlu, “Sokağa çıkma yasağında herkes dışarı çıktı; 250 bin diyorlar ama bu milyonları buldu. Sonra Türkiye’de istifa şovu yaşandı.Ben Başbakanlıktan istifa ettim. Devlet adamları istifayı uluorta konuşmaz. Bana partide darbe gibi imza topladılar, istifa edeceğim dedim ve gittim Cumhurbaşkanı ile konuştum. Sokağa çıkma olayının üstünü örten bir istifa..Cumhurbaşkanı’na sorulmadan istifa etmişse istifası kabul edilir. İçişleri Bakanı doğru yapmıştı istifa etmekle, erdemlilik göstermiştir” ifadelerini kullandı.

AKP hükümetinin corona virüsü ile mücadelede ciddi hatalar yaptığını vurgulayan Davutoğlu, “Corona virüsü Ocak ayında çıkmıştı. Mart ayında tespit edilmişti. Hiç kimse konuşmadan 16 Mart’ta seri tedbir paketleri açıkladım. Ocak ayında ilk virüs ve ölüm vakası olduğunda Türkiye’nin yönetiminde olsaydım 5 paketlik tedbirleri uygulamaya başlardım. Hükümet vahim hatalar yaptı. Krizi öngöremedi. İran ve İtalya’da ölümler zirvedeyken tedbir almadılar. Noktasal, fevri ayaküstü alınmış kararlarla yol alınmaya çalışıldı” ifadelerini kullandı.

“AKP’NİN EN GÜÇLÜ DÖNEMİNDE BAŞBAKANLIĞI BIRAKTIM”

Siyasete AKP’nin kapatılma sürecinde girdiğini belirten Davutoğlu,“Biz en zor dönemlerde; 28 Şubat’ta, AK Parti’nin kapatılması davasında, 17-25 Aralık’ta beraber mücadele ettik. Ben siyasete AK Parti’nin kapatılması davasından sonra girdim. Bir ülkede milli iradeye savaş açılmışsa demokrasi mücadelesi vermekte görevimizdir. Ben böyle diyerek siyasete girdim” dedi.

AKP’nin en güçlü döneminde Başbakanlığı bıraktım diyen Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“O dönemden sonra işler yolunda gitseydi biz akademik hayatta kalırdık. Bir zaruriyet sebebiyle siyaseti bırakmıştım, yine bir zaruriyet ile siyasete döndüm. Hırsla, intikam düşüncesi ile dönmedim. ‘One minute’ diyen Başbakan Kurtuluş Savaşı’nda mazlum milletlere örnek olması gibi bir tavır sergiledi. İsrail Başdanışmanı’nda bir görüşme talebi geldi. Ancak özür dilenirse görüşme olur dedik. Özür dileneceği şartı ile görüşüldü. Bu da basına düştüğünde bize bedel ödeteceğini söyleyenler farklı söylemlere girdi. On binlerce insan Atatürk Havalimanı’na geldi, “One minute” sembol oldu. Biz o gün sayın Cumhurbaşkanı’nın yanındaydık. Bugün yanında değilsek ilkelerimize olan bağlılığımızdandır.”

Davutoğlu, “Suriye konusunda bütün suçlamalar bana yapılıyor. Ben ‘Emevi Camii’nde Cuma namazı kılacağız’ diye bir şey demedim. Bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan söyledi. Pelikan çetesinin algı operasyonu. Suriye konusunda tek yetkili ben olsaydım durum buraya gelmezdi” ifadelerini kullandı.

“PELİKANCILARIN HEPSİ KRİPTO FETÖ’CÜ”

Davutoğlu’nun konuşmasından söyle devam etti:

“Pelikan denilen çete bana saldırdığında herkes sustu. Şimdi kabine içine sıçradılar. Pelikancılara bakın hepsi kripto FETÖ’cülerdir, dışarıyla bağlantısı olanlardır. Pelikancı çetecilerden biri 2016 Eylül ayında Katar’da Akın İpek ile görüştüğüm iddia edildi. Ben o ay yurt dışına çıkmadım. Avukatıma söyledim, gereğini yapacak. Ben babamın projesiyim; bir helal lokma yiyeceksin, iki bu millet için çalışacaksın.

FETÖ ben Dışişleri Bakanıyken odamı dinledi. Hiç şüpheniz olmasın bizim yüzümüzden telaşlanıyorlar. Telaşlanmasalar medyayı bize yasak yapmazlar. Ana medyada 4 aydır bir kez haberimiz yapılmadı.

Bizim il başkanımız olmak isteyen, üye olmak isteyenlere baskı yapıyorlar. Senin kızın, çocuğun şurada, sen bu işi yapıyorsun diyerek üstü kapalı tehdit ediyorlar. Bunları yapanlar bana Başbakanım diyen insanlar. Biliyorlar bizi bu millet bağrına basar.”