Davutoğlu AKP'nin son oy oranını açıkladı

Ahmet Davutoğlu, AKP'nin oy oranının da yüzde 34 seviyesine düştüğünü söyledi.

Davutoğlu AKP'nin son oy oranını açıkladı

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, KRT TV’de Elif Doğan Şentürk ve Saygı Öztürk’ün sunduğu özel yayına konuk oldu. Burada yaptığı açıklamalarda, AKP’den kaçan oyların yüzde 15-16 olduğunu söyleyen Davutoğlu, “Ak Parti’den kaçan oylar ki şu an yüzde 15, 16 civarındadır. 49,5’dan 34’lere düştü” dedi.

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli konusunda uyardığını da aktaran Davutoğlu, “Bahçeli’nin hedefi şu; ben görüyorum onu, siyasi akıl olarak AK Parti’den daha ileride seyreden bir akıl. Bu konuda da ayrılmadan önce Cumhurbaşkanı’nı uyarmıştım. Bu tür ittifaklarda açık ve net bir ittifak yapılmamışsa, yani koalisyon protokolüne benzer… İttifakın, hükümetin her hatasından Bahçeli bir pay almıyor. Hükümeti istediği zaman suçlayabiliyor” dedi.

Erdoğan’ın “Türkiye’de evine ekmek götüremeyen diye bir şey var mı?” ve “OECD ve IMF ölçeklerine göre en iyi konumda olan ülkeyiz” açıklamasını da değerlendiren Davutoğlu şunları söyledi:

“Bahçeli askıda ekmek ikram ediyorsa millete, Sayın Cumhurbaşkanının bugünkü tespiti yanlıştır. Sayın Cumhurbaşkanı tespiti doğruysa o askıda ekmekleri niye israf ediyorsunuz, demek ki milletin ekmeğe ihtiyacı yok. Daha vahimi nedir biliyor musunuz? Bu psikoloji. Otoriter liderlerin psikolojileri böyledir. İçinden çıktığı halkın gerçeğini unutur ve kendi dünyalarında yaşarlar. Herkesi o dünyada yaşıyor görürler. Türk halkı Sovyetlerin bıraktığı 80’li yıllarda kalmış Doğu Avrupa ülkelerinden geriye getirilmişse bunun sorumlusu kim? Bu asgari ücretle kaç ekmek alınabilir hiç bunun hesabı yapıldı mı? Bir güne 10 dolar düşüyor OECD standartlarına göre. Dünyada bir günde 10 dolarla ne alınır, Türkiye’de ne alınır?

“DOLAR BAKAN ALBAYRAK’IN HAYALİNİ BİLE GEÇTİ”

Cumhurbaşkanının yanlış gördüğü şey kullandığı hazine, kendisinin hazinesi değil. Milletin vergileriyle gelen hazine. Kimseye o rızkı o veriyor değil. Birisi rızkım daraldı diyorsa kaynaklar yanlış kullanıldığı için rızkı daralıyor. Kaynakları düzgün kullanın. Ekim ayı başında Hazine Maliye Bakanı yeni ekonomi programını açıkladı. Dedi ki bu yıl sonunda dolar, 7.68 olacak. 2021’in sonunda 7.88 olacak. 2022’nin sonunda 8.02 olacak. bunu açıkladıktan sonra aynı gün içinde, konuşmayı yaparken dolar 2020’nin rakamına ulaştı. 9 gün sonra 2021 son rakamlarına ulaştı. 28 gün sonra 8.02’ye ulaştı.2 yılda ulaşacağı yere 28 günde yol kat etti. Dolar o kadar hızlı koştu ki Hazine ve Maliye Bakanının hayalini bile geçti. Şimdi nasıl güvenir halk? Önünüze gelen rakamlara bakmayın. Beştepe’de sunulan imkanlara da bakmayın.

Davutoğlu, erken seçim sorusu için “Bu ülkede hiçbir siyasetçinin demokrasi kökleşene kadar erken seçim olmaz deme lüksü yok. Hukuken erken seçim zor. Bahçeli fiili olarak götürebilir. Meclis’te Cumhurbaşkanının çalışmasını bütçe yoluyla engeller. Erdoğan bunun için Bahçeli’nin ağzına bakmak zorunda. Bahçeli bunu ister mi, 2001 ‘de 2018’de nasıl dediyse şimdi de der. Sosyolojik ve ekonomik şartlar seçimi zorunlu kılıyor. 2021’de seçim muhtemeldir. 2022’de büyük ihtimaldir. 2023’e kalması ise bence küçük bir olasılıktır” yanıtını verdi.

“ERDOĞAN BAHÇELİ’NİN AĞZINA BAKMAK ZORUNDADIR”

En büyük öğretmen pratiktir, tecrübedir. 1 Kasımın ertesi gün bir daha 4 yıl seçim olmayack biz de 4 yıl reform yapacağız demiştim. Türkiye’de 4 yıl içinde siyaseti temizleyecektim. Başbakanlığıma mal olan budur. Yapısal reformlar açıklamıştım. Ama 6 ay sonra bana karşı parti içi bir darbe yapıldı. Bu ülkede hiçbir siyasetçinin demokrasi kökleşene kadar erken seçim olmaz deme lüksü yok. Hukuken erken seçim zor. Hukuken Cumhurbaşkanı erken seçime götürür. Bahçeli fiili olarak götürebilir. Meclis’te ittifakı bozar, Cumhurbaşkanı’nın çalışmasını bütçe yoluyla engeller. Bahçeli istemezse bütçe çıkmaz. O yüzden Erdoğan, Bahçeli’nin ağzına bakmak zorundadır. Bahçeli bunu ister mi, 2001 ‘de 2018’de nasıl dediyse şimdi de der. Hukuken zor ama sosyolojik ve ekonomik şartlar seçimi zorunlu kılıyor. Bu ekonomik şartlarda hiçbir demokratik ülkede bir iktidar ayakta kalamaz. 2023’ü kesinle görmeyecekleri kanaatindeyim. Ekonomik şartlar bunu zorlar. Bu yükü taşımak istemeyen Bahçeli bir gün Erdoğan ne derse desin ülkeyi seçime götürmek zorunda kalabilir. Ya da Erdoğan’nın kendisi artık ülkeyi taşınamaz bir yükle, enkazla karşı karşıya bıraktığını öngörerek seçime gitme zorunluluğu hisseder. Ama 2021’de seçim muhtemeldir. 2022’de büyük ihtimaldir. 2023’e kalması ise bence küçük bir olasılıktır.