CHP Sözcüsü Faik Öztrak: Millet sandıkta gereken dersi verir

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Enis Berberoğlu'nun milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin ,"Millet iradesi ile inatlaşanlara, millet sandıkta gereken dersi verir.” yorumunda bulundu.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak: Millet sandıkta gereken dersi verir

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, basın toplantısı düzenleyerek, gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Öztrak, CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun milletvekilliğinin düşürülerek tutuklanmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Öztrak şunları kaydetti:

“MİLLET SANDIKTA GEREKEN CEVABI VERECEKTİR”

“Dün TBMM’de bu müflis bezirgan siyasetinin yeni bir senaryosu sahneye kondu. Demokrasi ve milli irade ayaklar altına alındı. Enis Berberoğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesi, 20 Temmuz sivil darbesinin yeni bir adımıdır. Meclis tutanaklarına da yansıdığı gibi, Enis Berberoğlu hakkında yapılan siyasi ve askeri casusluk iddiaları düşmüştür. Verilen cezanın gerekçesi, gizli kalması gereken bilgileri açıklamaktır. Ama her zamanki gibi, Saray’ın mafyatik trolleri gece devreye giriyor ve arkadaşımızı mahkemenin bile delil bulamadığı casusluk suçlaması ile sabaha kadar sosyal medyada linç etmeye çalışıyorlar. Enis Berberoğlu’nun milletvekilliği, bu davalarla ilgili yargılanan diğer şahıslarla ilgili suçlama kalmamışken, Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuş karar beklerken Meclis’in geçmiş içtihatları ve uygulamaları da yok sayılarak düşürülmüştür. Hele gece yarısı arkadaşımızın apar topar evinden gözaltına alınması tam bir zulümdür. Şahsi bir garezle yapılmıştır ve açıkça CHP düşmanlığıdır. Hiç kimsenin şüphesi olmasın, ip koptuğu yerden bağlanır ve hak, batıla galip gelir. Millet iradesi ile inatlaşanlara, millet sandıkta gereken dersi verir.”

“PLAN PROGRAM YOK MU?”

Öztrak, gece yarısı getirilen sokağa çıkma yasağının AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından iptal edilmesine ilişkin ise şunları söyledi:

“Daha dün ‘normalleşme sürecine girdik’ dediler, bugün yaşadıklarımıza bir bakın. Sağlık Bakanı iki gün önce çıkıyor, ‘sokağa çıkma yasağı yönünde bir önerimiz yoktur’ diyor. Esnaf da Bakan’ın ve Saray’ın açıkladığı normalleşme takvimine inanıyor, hafta sonu iin hazırlığını yapıyor. Ama dün gece 15 ilde hafta sonu sokağa çıkma yasağı uygulanacak diye bir İçişleri Bakanlığı genelgesi yayınlanıyor. Biz de tam bugün, haftasonu için hazırlık yapan esnafın durumu ne olacak, haftasonu yolculuk yapmak için bilet alan vatandaşın durumu ne olacak diye sormaya hazırlanırken, bu karardan önce ortalarda görünmeyen AKP Genel Başkanı, öğlene doğru çıktı, kararı iptal etti. Hem de ‘gönlüm razı olmadı’ diyerek. Böyle bir ileri iki geri adım atarak bu süreci nasıl yöneteceksiniz? Ülkeyi nasıl yöneteceksiniz? Bilim Kurulu bu kararın neresinde? Sizin planlarımız, programlarınız yok mu? Bu nasıl bir gayrı ciddilik.

“HANGİSİNE İNANACAĞIZ”

Önce Sağlık Bakanı çıkıyor, ‘Böyle bir düşüncemiz yok’ diyor, sonra AKP Genel Başkanı çıkıyor, ‘Sağlık Bakanlığı önerdi’ diyor. Sonra Recep Bey çıkıyor, ‘Günlük vaka sayısı yeniden yükselince bu kararı aldık’ diyor, Tayyip Bey çıkıyor ‘Gönlüm razı olmadı’ diyor, Erdoğan ‘Sokağa çıkma yasağını iptal ettim’ diyor. Şimdi bunun hangisine inanacağız, hangisine güveneceğiz? Recep Bey’e mi, Tayyip Bey’e mi yoksa Erdoğan’a mı? Bu ülke yönetimindeki savrulmayı çok açık seçik biçimde ortaya koyuyor. Tek bir kişinin aklını herkesin aklının önüne koyarsanız işte böyle olur.”

Öztrak, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın kamu bankalarının ihtiyaç, konut, taşıt, turizm için kredi paketi vereceği açıklamasını “Damat bakan kamu bankalarının reklam yüzü gibi sürekli kredi paketi açıklıyor. Hala milleti kamu bankaları üzerinden borçlandırıp çarkları döndüreceklerini sanıyorlar” sözleri ile değerlendirdi.

“BORÇLA TOPLUMSAL RIZA”

Öztrak, turizm için kredi paketi verilecek olmasını şöyle değerlendirdi:

“Damat bakan kamu bankalarının reklam yüzü gibi sürekli kredi paketi açıklıyor. Ekonomiyi, borç vermekten ibaret zannediyor. ‘Karşılaştığımız sorun sıradan bir sorun değil; pansumanla, aspirinle bu sorun aşılamaz’ demekten dilimizde tüy bitti. Ama nafile. Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur. Hala milleti kamu bankaları üzerinden borçlandırıp çarkları döndüreceklerini sanıyorlar. Millete bir hafta tatil için 18 ay vadeyle kredi açıyorlar. Millet bir hafta tatile gidip, tatil parasını 18 ayda ödeyecek duruma düştüyse, o ekonomi zaten bitmiştir. Amaç günü kurtarmak mı, yoksa salgının ardından hızla toparlanmak için ülkenin üretim kapasitesi ve yeteneklerine sahip çıkmak mı? Borçlunun döşeği ateşten olurmuş. 18 yıldır milletimiz zaten boğazına kadar borca batırıldı. Borçla toplumsal rıza yaratmaya çalışan bir iktidar var. Şimdi millet ‘bu borçları nasıl ödeyeceğim’ diye kara kara düşünüyor.

“HER ÇOCUK 5 BİN 291 DOLAR DIŞ BORÇLA DOĞUYOR”

AKP iş başına gelmeden, 2002’de; ülkemizde her çocuk bin 964 dolar dış borçla dünyaya geliyordu. Şimdi her çocuğumuz 5 bin 291 dolar dış borçla doğuyor. 2002’de ailelerin tüketici kredisi ve kredi kartı borcu 6,6 milyar TL idi. Şimdi aynı borç 633 milyar TL’ye çıktı. Milli gelire oranı da aynı dönemde yüzde 2‘den yüzde 14’e yükseldi. İşsizliğin ikiye katlanacağının beklendiği bir ortamda, bu borçlar nasıl ödenecek?”