Ceren Damar Şenel davasında karar çıkmadı

Akademisyen Ceren Damar Şenel davası 21 Şubat'a ertelendi.

Ceren Damar Şenel davasında karar çıkmadı

Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi Ceren Damar Şenel’i okuldaki odasında öldüren öğrencisi Hasan İsmail Hikmet, Ankara 33’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde üçüncü kez hâkim karşısına çıktı.

“KADIN CİNAYETİ DEĞİL” İDDİASI

Davaya ilişkin müdahillik talepleri sunuldu. Sanık avukatı Vahit Bıçak, “Elinizdeki dosya bir kadın cinayeti dosyası değil. Kadın kimliğinden dolayı islenmiş bir suç yoktur. Maktul ve fail arasında bir takım konular mevcuttur. Katılma taleplerinin reddini istiyorum” dedi.

SANIK AVUKATI GİZLİ TANIK İSTEDİ

Sanık avukatı Bıçak, kamuoyu baskısı nedeniyle tanıklarının dinlenemediğini savunarak, dört tanığın dinlenmesini talep etti. Bıçak, tanıklardan birisinin de tanık koruma kapsamında dinlenmesini istedi.

BABASI SİLAHI TEMİZLEDİ

Sanık Hikmet’in annesi Hatice Elçi Hikmet tanık olarak dinlendi. Hatice Elçi Hikmet olay gününü şu şekilde anlattı:

“”Oğlum ilk benimle telefondan görüştü. Bana, ‘Okulda bir olay meydana geldi. Çok üzgünüm gelip beni alır mısınız?’ dedi. Ben önce ne dediğini anlamadım. Sonra ‘Kendimi intihar edeceğim’ dedi. Çılgına döndüm ve okulda ne olduğunu sorduğumda ‘Okulda çok kötü bir olay oldu, hatırlamıyorum’ cevabını verdi. Bunun üzerine evden çıktım, eşimi aradım ve onu da yolda taksiyle aldım. Oğlumdan da sabit bir yerde kalmasını istedim. Oğlumla buluştuğumda çok telaşlıydı. Onu sakinleştirmeye çalıştım. Eşime ‘Üstünde ne kadar malzeme varsa telefonu bana verin, diğer malzemeleri sen al’ dedim. Malzemelerden kastım bir adet bıçak ve bir adet silahtır. Eşimden silahı temizlemesini istedim. Telefon bendeydi, silah ve bıçak eşimdeydi. İvedilikle taksiye bindik ve oğlumu emniyete teslim ettik. Daha sonra polis, ‘Çocuğunuza çamaşır getirin’ dedi. Bunun üzerine eve gittim. O ara telefon benim üzerimde olduğu için benimle gidip geldi. Emniyette ‘Telefonu alacak mısınız?’ diye sorduğumda ‘Sonra alırız’ dedi ve gece 02.00’de aldılar.”

Sanık avukatı Bıçak’ın “Oğlunuz beyanında bir bayan tarafından cinsel tacize uğradığını iddia etti. Çocuğunuz yalan söyler mi?” şeklindeki sorusuna Hikmet, “Oğlum asla yalan söylemez. Çocuğumun her sözünün arkasındayım. Ceren, ikinci kez öğretmen olarak tahsil edildiğinde o konudan bana bahsetti. Bana, ‘Anne zaten evlendi, ben de uzak duracağım’ dedi. Ben de ona eğitmenle öğrencisi arasında böyle bir şey olamayacağını, bunun profesyonellikle alakasının olmadığını, uzak durması gerektiğini, kesinlikle selam dahi vermemesi gerektiğini söyledim” yanıtını verdi.”

Müdahil avukatları tanığın elinde iki sayfa not var ordan okuyor diyerek itiraz etti.

‘KOPYA ÇEKMEYEN ÖĞRENCİ Mİ VAR?’

Tanığın dinlenmesi sırasında sanık avukatı Bıçak ile müşteki avukatları ve salonda bulunanlar arasında sık sık tartışma yaşandı. Mahkeme başkanı, tarafları ve salonda bulunan izleyicileri uyararak, mahkemenin sükunetini bozacak kişilere yaptırım uygulayacağını bildirdi.

Sanık avukatı Bıçak, Ceren Damar’ın sanık Hikmet’in danışmanı olduğunu ancak sanığın dilekçesi üzerine ‘anlaşmazlık’ gerekçesiyle değiştirildiğini söyledi. Damar ailesinin avukatları böyle bir dilekçenin olmadığını söyledi.

Avukat Uraz Bulut, sanığın annesine “Sanık kopya çektiğini itiraf etti, oğlunuzun dürüstlüğünden hiç şüphe etmiyorsunuz ama kopyadan haberiniz var mıydı?” diye sordu. Bunun üzerine sanık avukatı Vahit Bıçak, “Türkiye’de kopya çekmeyen öğrenci mi var?” dedi.

SANIĞIN DEDESİNDEN HAKARET

Sanığın dedesi İsmail Elçi torununun bir ilişkisi olduğunu bildiğini belirterek, “Ehl’i keyf’i keyiflendirir kahvenin kaynaması, eşeği baştan çıkarır sıpanın oynaması” dedi.

SANIK AVUKATI: TALEPLERİM KABUL EDİLMEZSE HEYETİN REDDİ İÇİN BAŞVURURUM

Tanık ifadelerinin ardından Cumhuriyet Savcısı’na söz hakkı verildi. Bir önceki celse verdiği mütalaasını tekrar ettiğini belirten savcı, sanığın cezalandırılmasını ve tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.

Sanık avukatı Bıçak’a esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapılması için söz verildi. Bıçak, dosyada eksikliklerin bulunduğunu belirterek, bu eksikliklerin tamamlanmasını talep etti. Esas hakkındaki mütalaasının hazır olmadığını ifade eden Bıçak, süre talebinde bulundu. Bıçak, taleplerinin kabul edilmemesi durumunda reddi heyet talebinde bulunduğunu kaydetti.

“NAZIM HİKMET İLE AYNI SOYADI TAŞIYOR”

Öte yandan sanık avukatı Bıçak’ın usule ilişkin itirazlarını sunduğu esnada, Hasan İsmail bir hukukçu sanık. Hasan İsmail okulu bitirecek, yargılaması tamamlanacak ve gelip savunma yapacak. Sanık ülkemizin yetiştirdiği kıymetli değerlerden Nazım Hikmet ile aynı soyadını taşıyor demesi, salondaki izleyicilerin tepkisine neden oldu.

Kılıç, “Hasan İsmail bir hukukçu sanık. Hasan İsmail okulu bitirecek, yargılaması tamamlanacak ve gelip savunma yapacak. Sanık Nazım Hikmet ile de aynı soyadını taşıyor” dedi.

DURUŞMA ERTELENDİ

Mahkeme heyeti, sanık ve avukatının esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasını hazırlamaları için ek süre verdi. Sanık Hikmet’in tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı 21 Şubat’a erteledi.

Duruşma sonrası adliye önünde açıklama yapan Ceren Damar’ın babası Mustafa Damar, “Savunmanın bu kadar rezil olduğu bir savunma daha yapıldığını düşünmüyorum. Üzücü olan şu ikinci duruşmaya gelmeyen katilin akıl hocası, katilin ailesi ve arkadaşlarından oluşan yalancı tanıkları getirdi. Yalancı tanıklar birbirleri ve sanıkla çelişen ifadeler verdi” dedi.